Bu denli verimli bir coğrafyaya sahip olan Erzincan ve çevresinde, tarım için sulak vadilerin, ovaların bulunması, bugün olduğu gibi geçmişte de yerleşmeler için yeterli şartlardır. Bu yüzden bölgenin tarih öncesi döneme ait iz ve kalıntılarının zengin olması buralarda yaşamın çok oldukça eski olduğunu gösteriyor.
M.Ö. 900’den sonra bölgeye Urartular hâkim olur. Asur, Kimmer ve İskitlerle yapılan savaşlarla bu devlet zayıflar. Urartular dönemine ait olarak Erzincan’ın doğu kısmında şehre 15 km. uzaklıkta bulunan iki tepecek tespit edilmiştir. Altıntepe olarak bilinen bu yerden başka yerlerde kalıntıların olması mümkündür. M.Ö. 612’de İran kökenli bir kavim olan Metler bölgeye hâkim olurlar. Yine İran kökenli başka bir kavim olan Persler Anadolu’da etkili güç haline gelirler. M.Ö. 334’te Helen İmparatorluğu bölgeye hâkim olur. Ardından kısa bir süre Partlar Pontuslar bölgeye hâkim olurlar.
Geçmişte ‘Mans’ adıyla bilinen Çayırlı, tarih boyunca (1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra) Mengücekoğulları, Selçuklular, İlhanlılar, Akkoyunlular gibi birçok devlete ev sahipliği yapmış. 1401’de Osmanlı topraklarına katılır. Bir süre Timur’un ve Akkoyunlular'ın eline geçtikten sonra, 1473’te kesin olarak Osmanlılar’ın olur. 1916 yılında Rus işgaline uğrayan Çayırlı, Şubat 1915’te işgalden kurtulur. Tercan İlçesi’ne bağlı bir bucak iken 1954 yılında ilçe olur. (Daha detaylı Çayırlı tarihi için bkz.)
*****
Bu kadar bereketli topraklarda doğaldır ki ilçe ekonomisi, tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. İlçede bol otlak ve meralar bulunduğundan küçük baş hayvancılık ve arıcılık ön plana çıkmış. Buğday, şeker pancarı, arpa, kuru fasulye ve çavdar ilçenin en önemli tarım ürünlerini oluşturuyor.
Ve...bu genel bilgilerin ardından 40 dakika sonra Çayırlı’ya
giriyoruz.
İlçede küçük bir tur atıyoruz.
Çayırlı Meydanında Ata’mız aydınlık ışığı ile
bizi karşılıyor.
*****
*****
*****
Kerpiç evleri, toprak yolları, camileri, okulları,
gündelik
hayatın rutin seyrinde olan insanları ile şirin bir ilçe Çayırlı.
Çayırlı İlçesi’nde bu kısa turun ardından geçmişin ayak izlerini süreceğimiz ve keşfedilmek üzere bizleri bekleyen (ama ne yazık ki yeterli zamanımız olmadığı için gidemediğimiz) tarihi yapıları bilgi mahiyetinde sizlere paylaşmak istiyorum. Bunlar arasında Başköy Mezarlığı ve Eski Cami ilçede görülmesi gereken en önemli tarihi yerler arasındadır.
*****
Çayırlı İlçesi - Cennetpınar
Köyü (Eski) Cami (*)
Bu camii Çayırlı İlçesi Cennetpınar Köyü’nde bulunuyor. Tarihi caminin Mehmet Efendi isimli bir zat tarafından yaptırıldığı biliniyor. Caminin mihrabı üzerinde 1693, son cemaat yeri içerisindeki bölümde 1860 yılı yazılı. Caminin duvarlarında kerpiç ve malzeme, üst örtüsünde ardıç ağacı kullanılmış. Bir zamanlar medrese olarak kullanıldığı tahmin edilen yapının ahşap kısmı üzerinde yer alan lale motifi dikkat çekici. Camii halen ibadete açıktır. (*)
Çayırlı İlçesi - Yaylakent Köyü, Hüseyin Taştan’ın Tarihi Evi (*)
Çayırlı’nın Yaylakent Köyü’nde Hüsyin Taştan’a ait olan ev, mimarisiyle, dikkat çekiyor. Tek katlı ev tek göz odadan ve dar bir holden oluşuyor. Osmanlı Mimari anlayışını yansıtan evin kapı kanatları ve pencere kenarlarındaki ahşap bezemeler görülmeğe değer. Restore edilmiş olan ince ahşap konak bugün halâ kullanılmaktadır. ( Ev ziyarete kapalıdır.)
Başköy Mezarlığı
Doğu Anadolu’da taş işçiliğinin en ilginç örneklerini Erzincan ve çevresinde görüyoruz. Bu gelenek ise Urartular ve Akkoyunlular’dan bir mirastır bizlere. Başköy Mezarlığı ise Akkoyunlu ve Karakoyunlulara ait mezar taşları ile dolu. Çayırlı İlçesine 25 km mesafede olan Başköy mezarlığı görülmeğe değer.
Tercan- Çayırlı bölgesinde XV. yy.'dan kalma koç, koyun, at heykelleri bulunan bu mezardaki heykeller; Akkoyunlu Devleti'nin yerleşik hayat kuracak kadar bölgede kaldıklarını göstermektedir. Mezarlığın bulunduğu alan, Otlukbeli Savaşı başta olmak üzere, tarihte pek çok önemli savaşa sahne olmuş. Mezarların, Otlukbeli Savaşı’nda hayatını kaybedenlere ait olduğu düşünülmektedir. (Görsel: burdan)
Mezar taşlarının kimisinde ibrik deseni var, kiminde saz, kavak ağacı motifleri... Her birinin ayrı anlamı varmış. Aşığın taşında saz, savaşçı da ise at olurmuş. İbrik ise namaz ve niyazı gösterirmiş. Kavak ağacının dallarını sayınca ölen kişinin yaşı çıkıyormuş ortaya. Diğer simgelerle de hayatı anlatılıyormuş. (Görsel: Burdan)
Başköy Mezarlığı
16. Yy. a ait olan mezar taşlarının üzerinde gül, kuş, vazo motifleri; Osmanlı taş işleme sanatının özelliklerini taşıyor. Bu taşlar, mevsimsel koşullardan dolayı yaz sıcağında, karda, yağmurda renkleri de doğal olarak değişime uğramış ve her biri özel bir ton almış. (Görsel: burdan)
Etrafı tellerle çevrili mezarlık, Erzincan’da tarih boyunca yaşamış Akkoyunlular ve diğer devletlerin kültürel özelliklerinin aydınlatılmasında önemli bir rol üstlenmiş. Mezarlık ziyarete açıktır.
Esin Bozdemir
devam edecek...
Sizleri Keşiş Dağı Yaylalarının
nefis görüntüleri ile başbaşa bırakıyorum.
İller arası mesafeyi öğrenmek isterseniz bkz. - Haritada Çayırlı
Yılların yükünü taşımalarına rağmen kapılar ve çerçeveler nasıl ustaca yapılmış. Mezar taşları ne kadar düzenli. Simgelerle anlatım da ilginç.
YanıtlaSil16. yy. da bile insanlar taşlara yazılar yazarak, simgeler ve sembollerle hep bir şeyler anlatmak istemişler..Toprağın altında gün yüzüne çıkmayı ve anlaşılmayı bekleyen kim bilir daha ne çok sır var!.. Ne yazık ki, pek çok yerde antik kalıntılar korunaksız bir şekilde durmaktalar.
Sil"Mans"adı Galatlar'dan geliyor Yani keltler. Inançsal olarak Mannanan mans'larin Tanrisi anahid su tanrıçasıdır. Aynı zaman'da pagan helen inancın'da ve pavlusçu ermenilerin'de ona taptiklari biliyoruz. (AltınTepe) Mil ped Dagı mannanan için ibadet edilen bir yer. Ve hala mayis ayinin 13 bazi Aleviler için kutsaldı.
YanıtlaSilErzincan,çayırlı pavlusçu ermenilerin,Hayyaşa toplumunlarida yaşamıştır.
@Observer laşalus,
SilAnadolu toprakları, kültürlerin harman olduğu, çok renkli bir mozaik.
Ziyaretiniz ve verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.