10 Aralık 2024 Salı

Çeşme tatilinden renkli kareler...

Bir yılı daha geride bırakmak üzereyiz. Ve ben koşar adımlarla 2024'ün "yaz sonu mu desem? yoksa, sonbahar tatili mi desem?" daha doğru olur! bilemediğim... kısaca bir yılın ardından, benim İstanbul - Bandırma ekseninde gidip gelmelerimi saymazsak, ancak Ekim ayında yapabildiğimiz tatilimizin renkli karelerini, kısa notlar eşliğinde sizlerle paylaşmak üzere yeniden buradayım. 

Ekim ayında gerçekleştirdiğimiz tatilimizi, yine geçen yıl olduğu gibi bu yılda Ege'de yapmayı tercih ettik. Okullar yeni açılmış, yazlıkçılar sayfiye alanlarını büyük çoğunlukla terk etmiş... Havalar da ne çok sıcak, ne de çok soğuk iken... tatil beldeleri ise daha sakin ve üstelik sezon itibarıyla da bütçemizi de çok zorlamayacakken... şimdi tam zamanıdır dedik!. Tatile çıkmadan önce, hava durumuna bakmış; meteoroloji parçalı bulutlu, yer yer güneşli... bazen de hafif yağışlı gösterse de!. yine de bu tatili gerçekleştirmeliydik!. ve 10 günlük programımızı yapıp hiç düşünmeden yola koyulduk.

İlk 4 günümüzü Çeşme'nin merkezine oldukça yakın ve Çeşme'nin harika koyları arasında, Boyalık Koyu'nda karar kılıyor ve önceden rezervasyon yaptığımız konaklama tesisine varıyoruz.  Mavi bayraklı sahiliyle, konumuyla... ve yaz aylarında olsa iki misli fiyat ödeyeceğimiz tesisi tercih etmekle ne denli doğru karar verdiğimizi daha ilk anda, odamıza girer girmez! anlıyoruz... Nefis bir manzara bizi selamlıyor... Artık yağmur yağsa da ne gam!..  Yüzümüzde tatlı bir tebessümle, içimize sinmiş bir halde 'hoş bulduk!' diyoruz... 



Boyalık Koyu ve Boyalık Plajı

Yol yorgunluğunu atar atmaz, soluğu restoranda alıyoruz. Tesis araştırırken, otelin konumu, temizliği ve yemeklerine dair okuduğum olumlu yorumların hiç de abartılmadığını görüyoruz. İlk izlenimlerimizin ardından artık bizim de içinde olduğumuz işletme, bizden de güzel puanlar almaya başlıyor... içimizdeki güzel niyetler, bizi başkaca güzelliklerle buluşturuyor... 

Ertesi gün nefis bir hava bizi karşılıyor. Ekim'in ilk haftası için güneşli, sakin bir gün. Özlediğimiz deniz ılık mı ılık!.. sahilde olduğu gibi denizin dibi de güneşte parlayan altın rengi kumlarla kaplı!. 

İki gün böyle, doyasıya deniz, kum ve güneş...ve biraz tembellikle geçiyor. Üçüncü gün ise önce yakın koyları geziyor, ardından biraz da Çeşme'de vakit geçiyoruz.

Palmiye Plajı

Sakızlı Koy ve suda yürüyen güzel :)


4300 Sok.
Palmiyelerle çevrili, hafif tepede konumlanan
dubleks evlerin oluşturduğu bir koya ulaşıyoruz.
Burası Sakız Adası'na en yakın konumda...Rampadan aşağıya indiğimizde,
küçücük, ıssız bir plajla karşılaşıyoruz.


Sakız Adası oldukça yakınımızda, hemen karşımızda!. Havanın aydınlık oluşu.
Yunan adalarını daha net görmemize neden oluyor. 


***


Karşı kıyılara uzaktan bakıyor... dalgaların ve martıların seyrine dalıyoruz...
 tertemiz iyonizerli havayı da içimize çektikten...ve
kıyı şeridinde yarım tur attıktan sonra...

İstikamet Çeşme.


Çeşme'ye en son 2010'da gelmiştik. Uzun bir zamandan sonra gördüğümüz Çeşme'yi bir hayli yenilenmiş buluyoruz. Kıyı şeridine (benzerlerini yurt dışında gördüğümüz) seyir/dinlence terası yapılmış. Bu oturum düzeni basamak basamak dizayn edilmiş. Çok iyi düşünülmüş. 


 
***


Çeşme'de sahil boyunca yürüdükten sonra, kıyıdaki kafelerin birine oturup, 
kısa bir dinlence molası veriyoruz.


Çeşme Deniz Savaşı'nın Kahraman Şehitleri Anıtı
(1770) -Soldaki görsel

Çeşme Kalesi - Ortadaki görsel

Kırım Hanı 1. Kaplan Giray Han
(MS. 1680 - 1737) - Sağdaki görsel


Çeşme Kalesi

Çeşme Kalesi, Osmanlı Padişahı II. Bayezid döneminde 1508 yılında inşa edilmiş.
Kesme taştan 4 burçlu olarak inşa edilmiş olan kale, ilk yapıldığı dönemde

deniz kenarında iken denizin doldurulması sonucu
günümüzdeki yeri denizden uzakta kalmış. 

Çeşme Kalesi, UNECSO tarafından 2020 yılında
 Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dâhil edilmiş

Çeşme Kalesi'nin karşısında, Marinaya'da  oldukça yakın bir mesafede karşımıza
Çeşme’nin tarihi ve kültürel mirasını korumak ve tanıtmak misyonuyla açılmış olan 
Çeşme Kent Belleği Müzesi çıkıyor.  

2023 yılında atıl durumda olan eski Gümrük Binası,
restore edilerek bölgenin tarihini yansıtan prestijli bir mekân haline getirilmiş. 

Müze yakın bir tarihte, Cumhuriyet kutlamaları kapsamında,

Çeşme Belediyesi tarafından ilçeye kazandırılmış.

İlgi alanımıza giren Çeşme Kent Belleği Müzesi'ni,
 elbette biz de ziyaret etmeden ayrılmıyoruz Çeşme'den.


Müzeye birbirinden değerli tarihi ve kültürel eşyalarını gönüllü bağışlayanların
yanı/sıra Çeşme Fotoğrafları Koleksiyoncusu Taner Morova da
1000 adet eski Çeşme tarihi fotoğrafını gönüllü bağışlamış Müzeye.

Müze, Çeşme'nin tarihsel dönemlerini, kültürel mirasını ve
sosyal yaşantısını ziyaretçilere sunarken...
biz de bu çok değerli eşyalar arasında, nostaljik yolculuğa çıkıyoruz adeta. 


***


***


***


***


Çeşme Kent Belleği Müzesi'ni de gezdikten sonra...
Çeşme'ye veda ediyor ve konaklama tesisimizin olduğu 
Boyalık Koyu'na gitmek üzere, yeniden yola koyuluyoruz...

 
devamı yakında...


Yıllar önce gittiğimiz Çeşme'den izler ve yansımalar : tıklayınız

6 yorum:

  1. Merhaba, ne güzel olmuş. Tertemiz her yer. Çok beğendim. Kaldığınız tesisin adını paylaşabilir misiniz? Böyle ilk elden yorum okuyunca heveslendim ve en zoru konaklama :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @sevgili günlük,
      Tabi ki, Boyalık Beach Hotel & Spa Çeşme
      O zaman size de şimdiden keyifli tatiller olsun :)

      Sil
  2. Esin Hanım, Çeşme'yi öyle güzel anlattınız ki, bir an tekrar oraya gidesim geldi. :)
    Dediğiniz gibi sezon boyunca Çeşme çok kalabalık oluyor. Gidiş tarihini isabetli seçmişsiniz. Oraların havası, rüzgarı, nem oranı, birden derinleşmeyen denizi başka tatil beldelerinden apayrıdır. Tabii gidişlerimde aklımda kalanlardır bunlar. :)
    Çok şahane bir tatil geçirdiğinizi anlayabiliyorum. Umarım hep güzel tatilleriniz olur. :)
    Hem harika çekilmiş fotoğraflar hem de anlatımınız için size teşekkür ediyorum.
    Devamında görüşmek üzere...:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Nazlı Toaç,
      Değerli ziyaretinize ve yorumunuza asıl ben teşekkür ederim Nazlı hanım. Yaz sonu tatilimize normalde Eylül ayında giderdik, bu yıl biraz daha geç gittik. Ancak mevsimler kaydığı için hava yine de, yazın son demlerini yaşar gibiydi. Evet, biz de Çeşme'yi özlemişiz. Bu seyahat iyi oldu. Dilerim siz de kendiniz için en uygun zamanda Çeşme'ye gidersiniz.

      O halde, yazının devamında yeniden görüşmek dileğiyle...Sevgiler, esenlikler dilerim...

      Sil
  3. tam bir resimli çeşme gezisi olmuş ....sevgiler....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Babaannemintakvimciği,
      Eskiden çok daha uzun ve detaylı yazılar yazardım. Halâ okumayı da/yazmayı da, uzun uzun anlatmayı da severim. Ama artık az söz, çokça fotoğraf koyuyorum ben de. Hiç kimsenin ne zamanı, ne de tahammülü kal(ma)dı çünkü! ;) // adına bile sörf yapmak deniliyor! derinlere dalmak adeta zaman kaybı!..// teknolojinin hızı, savurdu dünyamızı... benden de sevgilerle...

      Sil