9 Kasım 2025 Pazar

Eskişehir'den izler ve yansımalar / 1. Gün Odunpazarı

Uzun zamandır aklımızdaydı Eskişehir'e gitmek, nihayet 29 Ekim tatili vesilesi ile bir isteğimizi daha hayata geçirmiş olduk. Önce küçük bir araştırma yapıp, gezeceğimiz yerleri planladık. Ardından konaklayacağımız tesisi de belirledikten sonra, Eskişehir gezisine 3 günlük bir zaman ayırmaya karar verdik. 

Ve pazar sabahı yola çıkmak üzere hazırlıklarımızı tamamladık. Biz kendi aracımızla gideceğimiz için konaklayacağımız tesisin de ne çok fazla şehir merkezinde, ne de çok uzağında olmasını istemedik. İyi ki de öyle yapmışız. Ancak özel araç yerine alternatif olarak, hangi ulaşımla gitmeli? diye soracak olursanız eğer,  hızlı treni tavsiye edebilirim. İstanbul'dan hareketle 3 saatte ulaşabiliyorsunuz. Bu durumda şehir merkezindeki otellerde konaklamak çok daha isabetli olacaktır. Her yere yürüyerek gidebilir veya şehir içi tramvayı kullanabilirsiniz. Porsuk Çayı kenarında harika tesisler var. Belediyeye ait Konut Evi de yine Porsuk Çayı'na bakıyor. 

Tekrar dönecek olursam kendi seyahatnamemize... Yola çıkmaya hazırız artık!.

Günlerden Pazar. İstanbul'dan hareketle istikamet Eskişehir'e. Sonbahar renkleri içinde ve pastoral görüntüler eşliğinde yolculuk keyifli geçiyor. Ve ortalama 4 saatlik yolculuğumuzun ardından Eskişehir'de konaklayacağımız otele varıyoruz. 

Otelimiz Odunpazarı'na yaklaşık yarım saatlik bir mesafede yer alıyor. Otelin hemen yanında ise 'Uğur Mumcu Parkı'nın olduğunu görmek bize artı bir bonus oluyor. 

Otele yerleşip küçük bir dinlenme molasından sonra biraz da çevreyi keşfetmek ve bir şeyler atıştırmak üzere yaklaşık 35 dakikalık bir yürüyüşün ardından, ayağımızın tozuyla ulaşıyoruz Odunpazarı'na. 

Odunpazarı'nda öncelikli olarak görmek istediğimiz yerler:

Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi, Odunpazarı Modern Müze (OMM), Cumhuriyet Tarihi Müzesi, Kurtuluş Müzesi, Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Lületaşı Müzesi.
Atlıhan El Sanatları Çarşısı ve Arasta Çarşı. Kurşunlu Cami ve Külliyesi, Alaaddin Cami olacak.

Buraya gelmeden önce gezi planımızda bu notları almıştım. Tarihi Odunpazarı sokaklarında gezerken, öncelikli olarak ziyaret etmek istediğimiz yerleri görmeği arzu ediyoruz tabi, diğer yandan biraz da kafamıza göre takılıp, canımızın istediğini yapmaya da meyilli olacağız diye düşünüyorum.  

1. GÜN: ODUNPAZARI

Sanat Sokağı

***

Sanat sokağında her yer, buram buram sanat kokuyor. Hünerli yontu ustalarının ellerinden çıkan heykeller ne hoş. Muhteşem heykeller. 'Sanat Sokağı'nın girişindeki şu yazı ise ne anlamlı.

' İnsan, sokağa çıktığı gün dünyaya karışır.
O günden itibaren tüm hayatımız, dünyayı anlamaya çalışmakla geçer.

Bizim sanatla ilgili her projemizin temelinde,
insanın dünyayı anlama ve anlatmayla ilgili sınırsız çabası yatıyor.
Eskişehir'imizin en eski muhitinde, bir Sanat Sokağı hayata
geçirirken bu anlayışı yaşatmayı amaçlıyoruz. 

Büyük Atatürk, sanatkarların, toplumda uzun çalışma ve
çabalardan sonra alınında ışığı ilk hisseden insanlar olduğunu
söylemişti. Sanatçının alnına yansıyan ışık, bizim de sokağımızı
ve hayat yolumuzu aydınlatsın isteriz. '

ODUNPAZARI EVLERİ



***

Odunpazarı Eskişehir'in ilk yerleşim yeri. Buradaki evler tıpkı Safranbolu, Beypazarı ve Göynük gibi koruma altına alınmış. Öyle ki bu evlerin tarihi, en az 300 yıllık Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. Türk mimarisinin en güzel örnekleriyle bezeli, rengârenk boyanmış 2 katlı cumbalı ahşap evler, camiler, türbeler, çeşmelerin olduğu arnavut kaldırımlı sokaklar, tarihin izlerini taşıyor. 

Edindiğim bilgilere göre, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve bu proje kapsamında öncelikle geleneksel Odunpazarı evlerinin yoğun olarak bulunduğu 30 sokakta 300 ev, 3 Camii, 1 Külliye, 2 Kervansaray, 15 Çeşme, 1 Han’ın restorasyonu ve aslına uygun yapımı gerçekleştirilmiş.

Restore edilen evlerde bugün de oturanlar var ancak bu tarihi evlerin pek çoğu günümüzde ya butik otel, ya sanat galerisi, müze veya kafe ve restoran olarak işletiliyor. 

Örneğin bu evlerden biri günümüzde Kurtuluş Müzesi olarak hizmet verirken, yine başka bir tarihi konakta 2007 yılında açılan Türkiye'nin ilk cam sanatları müzesi olarak sayısız esere ev sahipliği yapıyor.  

100. Yıl Atatürk Anıtı
Cumhuriyet'in 100. Yılında 
Hicri Sezen Parkındaki bu meydana dikilir.
(Heykeltıraş: Serdar Tekebaşoğlu)

***

***


1945 tarihli bir çeşme - 160 yaşında anıt ağaç ve bendeniz :))

Ak Camii - 1318

Bu ilk günümüz, bizim için ne, nerededir? genel bir keşif durumundayız! Bu arada şöyle de bir durum var ki, bir sonraki gün, günlerden pazartesi, tahmin edeceğiniz gibi birkaç özel müze dışında, müzelerin çoğu kapalı olacak. Bu yüzden acaba bugün hangi müzeleri görebiliriz derken?!.. daha o dakikada, 'Kurtuluş Müzesi çıkıyor karşımıza. Kapanmasına yarım saat kala, henüz açık olduğunu gördüğümüz müzeyi hemen ziyaret ediyoruz. 

KURTULUŞ MÜZESİ

Kurtuluş Müzesi; Eskişehir Belediyesi tarafından Cumhuriyet'in ilanının
93. yıl dönümünde, 29 Ekim 2016'da açılır.

 Vakti zamanında burası Mestanoğlu Halil Bey'in Konağı imiş.
Bu konağın Kurtuluş Müzesi olarak seçiminde en önemli etkenlerden biri de, 

1. İnönü Savaşında (1921)
Türk birliklerinin komutanı İsmet İnönü'nün bu konakta kalması olur. 

Müzenin giriş katında dokunmatik ekranlarda,
Kurtuluş Savaşı ve Lozan Konferansı anlatılıyor.

Üst katta yer alan 4 odada ise; çizgi filmlerle Kurtuluş Savaşı,
Strateji Odası, Sunum Odası ve  Karikatürler Odası 
 (1919-1923 yıllarındaki mizah dergileri) yer alıyor.  


Strateji Odası'nda. 1. İnönü Muharebesi tasvir edilmiş. 
Odada; İsmet İnönü, Fahrettin Altay ve
Mehmetçik'in balmumu heykelleri yer alıyor.

*

Kurtuluş Müzesi'ni ziyaret ettikten sonra...
biraz da tarihi çarşıları geziyoruz.


Tarihi Atlı Han
İçinde lületaşı, toprak kap ve cam atölyelerinin bulunduğu 
geleneksel el sanatları ürünlerinin teşhir edildiği dükkanların olduğu küçük bir çarşı.



Malhatun Heykeli

Odunpazarı’nın en merkezi konumunda yer alan ve tarihi dokuyla
bütünleşen atın üstünde yer alan heykel, Malhatun Heykeli.
Malhatun, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey'in eşi
 ve ikinci padişah Orhan Gazi’nin annesidir.

Kurtuluş Müzesi'ni ziyaret ettikten sonra, sırada mideleri şenlendirmek var. Bir dip not olarak hatırlatmak isterim ki, Eskişehir'deki konaklama tesislerinin büyük çoğunluğu sadece kahvaltı hizmeti sunuyor. Yarım pansiyon neredeyse yok gibi. Elbette bunu sorun etmiyoruz. Sonuçta şehir dışında değiliz, zaten yöresel lezzetlerin de tadına bakacaktık. Ben ayağımın tozu ile nefis çi-börekle açılışı yapıyorum hemen :)) eşim de mercimekli mantı ile uzun bir süredir ara verdiği hamur işlerine kısa süreliğine göz kırpıyor. Öyle acıkmışız ki fotoğraf çekmek aklımızın ucundan bile geçmiyor. Ama Eskişehir'den ayrılmadan önce tadımlık da olsa el yapımı, taş fırında kurutulmuş, mercimekli mantı almayı ihmal etmiyorum.

Odunpazarı'nda görmek istediğimiz birkaç müze daha var. Ancak bugünlük tamamız. Zira istesek de an itibariyle müzelerin kapıları kapandı artık. Onları da yarından sonrasına bırakıyoruz. Yarın tüm günü parklarda geçireceğiz. Zira, Eskişehir'in dört bir yanı yemyeşil çevrilmiş parklarla dolu. Hatta otele dönüş yolunda bakın kim çıkıyor karşımıza!  


Ya tutarsa! diyor Nasreddin Hoca :))

Konaklama tesisimizin hemen yakınında ise 'Uğur Mumcu Parkı yer alıyor. 

UĞUR MUMCU PARKI


24 Ocak 1993 tarihinde Ankara'daki evinin önünde arabasına konulan bombanın patlaması sonucu hayatını kaybeden Uğur Mumcu'nun anısına yapılmış olan parktayız. 

Cam fanus içinde yer alan Uğur Mumcu'nun aracı bir ibret anıtı olarak buraya konmuş. Parkta ayrıca gazete kupürlerinden oluşan Uğur Mumcu Anıtı da bulunuyor.  Araştırmacı gazeteciliğin öncü isimlerinden ve Türkiye'nin aydınlık kalemlerinden Uğur Mumcu'yu bu vesileyle biz de saygıyla anıyoruz.  

Uğurlar olsun, uğurlar olsun/ Hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun/ 
Bir keskin kalem, bir kırık gözlük / Yürekli yiğitlere hatıran olsun *


Odunpazarı Belediyesi tarafından  yapılan parkta yürüyüş yolları,
oyun alanları, boyama duvarı, açık hava kütüphanesi ve bir de kafeterya bulunuyor. 


Ve... Eskişehir gezimizin ilk günü ayağımızın tozuyla gelir gelmez 
bir hayli yer görüp ve onca yolu yürüdükten sonra artık dinlenme vaktidir bize. 


Takipte kalınız sevgili dostlarım... Devamı yakında!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder