Doğa ve tarihin en güzel bütünleştiği eşi ve benzeri görülmeyen gizemli şehir Kapadokya…
Her mevsim bir başka güzel. Anadolu’nun coğrafi açıdan en ilgi çekici köşelerinden olan Kapadokya kışın beyaz örtüsü altında da son derece etkileyici ve görülmeğe değer.
Yetenekli bir heykeltıraşın elinden çıkmışçasına, volkan tanrılarının oluşturduğu, yağmur ve rüzgar tanrılarının da o’na eşlik ederek yumuşak ve sihirli ellerinde biçimlendirdiği doğanın yazıp çizdiği ve bize emanet ettiği KAPADOKYA büyülü bir masaldır adeta.
Fantastik kıvrımlarla doğa harikası peri bacaları pek çok efsaneye'de konu olmuş. Coğrafi olaylar Peribacalarını oluştururken, tarihi süreçte, insanlar da bu peribacalarının içlerine ev, kilise oymuş, bunları fresklerle süsleyerek, binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini günümüze kadar taşımış.
Bir çok uygarlığa ev sahipliği yaptığı bilinen bölgenin tarihi;
Proto – Hititler’den Frig' lere, Med' ler’den Pers' lere, Pontus Krallığı’ndan Romalılar’ a, Selcuklu' lardan Osmanlı' lara kadar uzanıyor. Özellikle Hitit ve Frig mitolojisinin derin izlerini taşıyan Kapadokya Bölgesi ilkçağdan bu yana Hıristiyan ve Müslüman Medeniyetlerinin de beşiği olmuş!
Böylesine önemli ve çok özel bir coğrafi dokuya sahip olan Kapadokya, hep aklımızda olan ve gitmeyi çok istediğimiz halde bir türlü zaman yaratamadığımız bu doğa harikası bölgeye, birkaç yıl önce tamda bu zamanlar yeni yılı karşılamak üzere gitmiştik. Yeni yıla yaklaşmak üzere olduğumuz bu günlerde elime aldığım bir dergide gözüme ilişen, o harika kar manzarası fotoğrafta gördüğüm büyülü kent Kapadokya yeniden gözümde canlandı.
Ne tesadüftir ki böyle düşünedurduğum aynı günün ilerleyen saatlerinde internette gördüğüm çok sıcak bir haberle de;
" Dev Peri Bacası Yıkıldı! ", " Nevşehir'in peribacalarıyla ünlü Göreme beldesi Aydınlı Mahallesi'nde yaşayanlar güne uyandıklarında peribacasından kopan dev parçalarla karşılaştı." ," Çevrede bulunan turistik işletme yetkilileri, çöken peribacasından yıllar önce yine kopmalar olduğunu; ancak yine de gerekli koruma önlemlerinin alınmadığını iddia ediyor…… 1986 yılına kadar bölge halkının malı olan peribacaları ve kaya damların, Hazine tarafından kendilerinden alındığını ve korunamadığı için de yıkılmaların yaşandığını… " yazıyordu.
Okuduğum bu haberle öylece kalakaldım. Bir fotoğraf ile geriye dönerek hayalimde canlandırdığım ve anılarımı tazelediğim o güzel duyguların yerini şimdi üzüntü ve öfkeye bırakan ruh halimle beynimden vurulmuşa döndüm. İçimi ferahlatan tek bir durum vardı o da olay yerinde ölen insan olmayışıydı! Duruma sebep olan ise her zaman ki malum kayıtsızlık, sorumsuzluk ve sahipsizlik idi!..
Sahip çıkamadığımız, o’nu koruyamadığımız ve gereken değeri gösteremediğimiz için ne yazık ki birer birer yok olup gidiyor tarihi değerlerimiz!.. bu ne ilk ne de son!..
Şimdi ben içimden iyi ki gitmişim görmüşüm diyorum!.. hayatlarımız an ve an nasıl da değişiyor!..
Ve kaldığım yerden buruk bir duygu ile anlatmaya devam ediyorum…
Turizm şirketi aracılığı ile gerçekleştirmeyi uygun bulduğumuz ve 4 - 5 güne çok şeylerin sığdırıldığı bu çok geniş kapsamlı bölgeyi, yerli ve yabancı turistlerle birlikte ve deneyimli rehberimiz eşliğinde; tarihi, arkeolojisi ve mitolojik hikayeleri ile görsel ve kültürel anlamda dolu dolu geçirmiş olduğumuzu söyleyebilirim.
Kapadokya Bölgesi: Nevşehir, Aksaray, Niğde, Kayseri ve Kırşehir illerinin kapladığı alanda yer alıyor. Bizim gezi rotamız; Ürgüp - Göreme Açık Hava Müzesi - Paşabağ - Ihlara Vadisi - Derinkuyu Yer Altı Şehri, Aşk Vadisi - Temenni Tepesi – Çavuşin - Uçhisar - Avanos - Sinasos ( Mustafapaşa ) - Dervent Vadisi - Gülşehir Narlıgöl - Tuz Gölü - Hacı Bektaş-i Veli Kompleksi - Zelve- Çilehane - Deliklitaş- Ozanlar Anıtı- idi…
Bu gezimizde Kapadokya bölgesinde yer alan; ülkemizde ve dünyada marka haline gelmiş pek çok ismin de yer aldığını bildiğimiz çanak- çömlek yapımının mihenk taşlarının atıldığı ve ustaların maharifetli elleriyle yaptıkları çömlekleri ve üzerlerine işlenen harika Türk Motiflerinin yapım aşamasının gösterildiği… ayrıca birbirinden güzel el emeği ve göz nuru yapılan dokuma kilim ve halıların sergilendiği atölyeleri de gezdik.
( 19.yy - 20.yy ) eski Rum evleri ile oldukça zengin taş işçiliği arz eden Sinassos’u ve ardından gizemli Ürgüp'e gelerek burada da; Asmalı Konağı’nı sonrasında ise; Temenni Tepesi’ne çıkıp Ürgüp’ü kuşbakışı görme imkânı bulduk...
Şarap Mahzenlerinde şarabın oluşumundaki evreleri dinleyip mahzenlerini gezdikten sonra da anne, baba, çocuk diye adlandırılan Ürgüp'ün simgesi haline gelmiş üç güzeller peri bacalarını görüp fotoğraf molası verdikten sonra Hacı Bektaş’a hareket ederek…
Hacı Bektaş-i Veli Türbesini, Balım Sultan Türbesini, Nadar Avlusunu, Üçler Çeşmesini, Dergâh Avlusunu, Aslanlı Çeşme’yi, Hazret Avlusunu, Altılar Kapısını, Hasbahçe’yi, Çilehane’yi ve Kırklar Meydanı’nı ziyareti sonrası…
Deliklitaş’ a vararak; halk arasında bu delikten geçenlerin günahlarından arındığı yönünde bir inancı da yerine getirdiğimizi :) Zemzem çeşmesi, Hacı Bektaş-i Veli Anıtı, Yunus Emre Anıtı ve Ozanlar Anıtı ile 5000 kişilik tiyatro salonunda Semah gösterisini de izleyerek…
Derinkuyu’da (Kaymaklı) yeraltı şehrini ve dehlizleri, Güzelyurt yolu üzerinden Narlıgöl Krater Gölünde verilen fotoğraf molasını…
Jeomorfolojik özelliklerinden dolayı keşiş ve rahipler için uygun bir inziva ve ibadet yeri olan, savaş ve istila gibi olağanüstü zamanlarda ise gizlenme ve korunma amaçlı Mumyalar Vadisi diye bilinen Ihlara Vadisi'ni…
Burada; Ağaçaltı, Pürenliseki, Kokar, Yılanlı ve Kırkdamaltı Kiliselerini…
Ayrıca Türk gecesi ve balon turu seçeneklerinden birini tercih ederek dileyenler tepeden kuşbakışı bir başka güzel olan Kapadokya Balon turunun seyrini, dileyenlerde Türk Gecesinin ayrıcalıklı keyfini ve …
Vadinin olağanüstü güzelliklerini yaşadıktan sonra da güzergâhımız üzerinde bulunan Tuz Gölü’nde verdiğimiz fotoğraf molasını…
Dönüş yolu güzergahında ise Kayseri’de yapılan kısa bir şehir turunun ardından öğle yemeğinde yenilen ve tadı hala damağımda yer eden o meşhur Kayseri mantısını!
Ve ardından Erciyes dağında verilen kısa bir telesiyej keyfini ve her yerin bembeyaz karla kaplı olduğu harika dağ manzarası içinde geçirilen keyifli dakikaları… Hele ki hiç unutamadığım ve her aklıma geldiğinde gözümün önünde canlanan bir başka manzarada ise yaşadığımız;
Etrafa buram buram yayılan ve burnumuzun direğini kıracak kadar iştahımızı kabartan dumanlara yenik düşerek (atın ölümü arpadan olsun!) edası içinde ahenkle yenilen sucuk ekmekli ziyafetimizi de hep gülümseyerek anımsıyorum…
Kapadokya'yı kısa zaman sürecine karşın böylesine dolu dolu gezerek tanımış olmanın keyfi ve memnuniyeti içinde, bahar mevsiminde de bir başka güzel olacağını düşünerek, ömrümüz yettiğince yeniden gelebilmeyi notlarımızın arasına alarak veda ediyoruz …
Anadolu’ nun kalbinde yer alan Kapadokya mistik ve olağanüstü görüntüsü içinde, gizemli yer altı şehirleri, mitolojik efsaneleri, tarihi ve kültürü ile…
Vadilerinde görkemli kar manzarası içinde Yeni Yılı karşılamak isteyenler için düşünülecek güzel bir seçenek diyebilirim…
Hayatınızdaki öncelikleriniz, tercihleriniz ve imkanlarınız ölçüsünde içinizdeki keşif ve macera tutkusunu ateşleyecek… kültür turları ile, gizemli kentlerin büyüsü içinde ruhunuzu saracak bambaşkalar duygularla kısa bir süre de olsa zamanda yolculuklara çıkarak…
bu zor hayatın her şeye rağmen yaşamaya değer güzelliklerinin de olduğunun farkına varmak için…
ve her geçen gün birer birer yok olan bu doğa harikası yerleri görebilmek için…
geç kalmadan! izin verin kendinize…
Esin Bozdemir
Çok haklısın.Gezi güzergahınız harikaymış.Tatil programlarını gözden geçirip bir tanesine mutlaka bu güzergahı koymalıyım diye geçirdim içimden.Tarihi eserler ve doğa güzelliklerimiz konusunda aynı ızdırabı ben de yaşıyorum.Zenginliklerimiz bunlar ama ne korumayı ne de reklamını yapmayı biliyoruz.Daha geçenlerde İstanbulun galata semtinin tarihi yerlerini gezerken nasıl bilinçsizce yok ettiğimiz,yıkılmaya mahkum ettiğimiz muhteşem kültürü gördükçe ağlayasım geldi.Sadece kültürel zenginliklerimiz bile bilinçli ellerde olsa kimseye muhtaç olmayan bir ülke haline geliriz.Bu bilince sahip olunmayı istemeyenler başarılı oluyor ne yazıkki.
YanıtlaSilSevgiler DS
Haberi okuduğumda ben de çok üzülmüştüm...
YanıtlaSilÖğrencilerime bu muhteşem güzellikleri anlatırken onlar hayranlıkla beni dinliyorlar."Ahh gidebilsek keşke!"diyorlar.İnsanların bu sorumsuzluklarından haberleri dahi yok...Sümela gezimde duvarların delik deşik edildiğini görüyorum.Deliriyorum...
Türkiye hem tarihi hem doğal güzellikleri bakımından muhteşem bir ülke...Keşke bunu koruyabilecek bir nesil olsa...Keşke...
Muhteşem bir yer...
YanıtlaSilBir gün Kapadokyanın yerinde yeller esecek gibime geliyor.
O yüzden görmeyenler acele etsin derim ben:)
Çok güzel kareler yakalamışsınız. Seyrine doyum olmuyor.
Selamlar
güzel atlar ülkesi...
YanıtlaSilçok sevdiğim yerlere dair harika bir rehberlik yazısı olmuş,teşekkür ederim :)
balona binemedim, içimde uktedir...
Yeni yılda mutluluk ve sağlık dolu günler sizinle olsun.
YanıtlaSilMerry *. • ˚ ˚ •. ★ ★ Christmas. *. °. ° * * ★ ★ Joyeux. • ˚ ˚ ★ ★ ˛ ˚ ˛ •
•. Noël ★ ˛ ˚ _Π_____. * ˚ ★ ★ ★
˚ ˛ • ˛ • ˚ */______/~ \. ˚ ˚ ˛ ★ ★ ★
˚ ˛ • ˛ • ˚ *| 田田 | 门
°º ♫°° ♫♫ °º ♫°° ♫♫ °º ♫°° ♫♫ °º ♫°
Sevgili Defne Soysal,
YanıtlaSilÇok önemli bir noktayı tespit etmişsin...burada asıl üzerinde durulması gereken de toplum bilincinin oluşmamış olması! bir yerlerin tekeline bırakmak yeterli değil...toplum olarak gönülden sorumluluk bilinci içinde olup her insanın doğayı ve kültürel mirasları korumak konusunda üzerine düşenleri yapmış olması gerekir. Sadece kapısının önünü değil sokağını da temiz tutması...gerekir!temizlik görevlisi yapıyor nasılsa diyerek, bir başkasına işi teslim etmekle değil aynı zamanda nedir yapılan diyerek kontrol etmek ve hesap sormak da gerekir...
Sevgilerimle...
Sevgili Ezgi,
YanıtlaSilYeni nesil bizim yarattığımız nesil! o nesil neyi görüyorsa örnek model olarak onu uyguluyor olacaktır! Daha çocuk yaşlarda bilinçli aileler ve sizin gibi idealist Öğretmenlerin eğitimi ile inanıyorum ve umut ediyorum ki! çok geç kalmadan mevcut değerlerimize sahip çıkılacaktır...gördüklerimiz ve yaşadıklarımız! istemlerimle örtüşmeselerde ben yine de ümit etmek istiyorum...
Sevgili Newbahar,
YanıtlaSilİnsan ancak bu duygulara gidip görünce ve yaşayınca sahip oluyor!..gerçekten ülkemiz;" o'nu böylesine inciten insanlar hariç!" olağanüstü güzellikte...
tarihiyle, kültürüyle, gelenekleriyle ve yine de ( et tırnaktan ayrılmaz) her şeye rağmen yine de insanımızla!.. bambaşka güzellikte...
El birliği içinde sahip çıkalım Ata topraklarımıza! bizleri birbirimize düşürmeye çalışanlara inat!..ve geç kalmadan gidilmeli görülmeli ve üzerimize düşen sorumluluk bilinici içinde de bu değerlerimize sahip çıkmalıyız...
Sevgi ve selamlarımla...
Sevgili Nil,
YanıtlaSilgüzel atlar ülkesi olarak da anılan ama aslında pek çok araştırmacı tarafından da bu ifadenin (atlarla ilintili olarak!)yerinde olmadığı söylenilen!
Ama o'na uyacak belki de en güzel ifadenin peri bacalarının o harukulade görüntüsünden dolayı...
"Büyülü Bir Peri Masalı! olduğunu söyleyebilirim:)
ne yazık ki biz de balona binemedik tercihimizi Türk Gecesine bıraktık...kredimizi bir daha ki sefere kullanalım ve balon da vesile olsun istedik:) ben teşekkür ederim...
Red Riding Hood
YanıtlaSilHarika olmuş Yeni Yıl Kartınız! Çok teşekkür ederim...
Size de güzel bir yıl dilerim...
İyi yıllar dilerim.
YanıtlaSilGüzel fotoğraflar ve iyi bir paylaşım.
Her ne kadar kıymetini bilemesek de, dediğiniz gibi büyülü bir masaldır Kapadokya. Gördüğümde peri bacalarına hayran kalmıştım... Resimleriniz gerçekten çok güzel ve tasvirleriniz de bir o kadar güzel diyebilirim. Öyle ki gidememiş, görememiş kişiler dahi gitmiş kadar olurlar bu sayfaya girdiklerinde tahminimce...
YanıtlaSil2011'de herşey gönlünüzce olsun; iyi, güzel ve hayırlı olan herşey gelip sizi bulsun:)
Ailenizle mutlu, sağlıklı yıllar diler, bu güzel paylaşım için teşekkür ederim.
YanıtlaSilDostlukla...
Nefis fotoğraflar çok güzel bir paylaşım, teşekkürler.
YanıtlaSilMutlu yıllar. Yeni yılda herşey gönlünce olsun.
Sevgiler
Öncelikle bu olağanüstü yazı ve görselleri paylaştığın için çok teşekkür ederim sevgili Esin . Turizmin, bacasız fabrika ve döviz girdisi sağlama açısından çok önemli olduğunu düşünürsek, ülkemizin değeri çok daha iyi anlaşılır. Yeni neslin bu bilinçte yetişmesi için milli devlet politikalarına ihtiyacımız olduğunu göz ardı edemeyiz. Ayrıca, Yunanistan ve İspanya'nın yaptığı "betonlaşma" hatasına düşmemeli, yöresel bölgelerimizin doğasını kaybetmeden korunmasına önem vermeliyiz 1970'lerde tatil köyü, otel, pansiyon, oberj, kampin vb yerlerin 1 gecelik yatak kapasitesi 15 binlerden, hiç bir şey yapmadan 10 milyonlara ulaşması düşündürücüdür. Bir de devlet gerekli önemi gösterseydi, bugün dünyanın bir numarası olabilirdik!
YanıtlaSilYeni yılınızı ailece en içten duygularımla kutlar, başta sağlık, mutluluk ve bereket dilerim.
Sevgilerimle...
Esinciğim,
YanıtlaSilGidip görmüş olduğum harika bir Kapadokya..
Senin anlatımınla ve görsellerinle her detay gözümün önünde yeniden canlandı adeta. Artı bilgiler edindim sayende.
Çok güzeldi yine. Ellerine sağlık canım...
Sevgilerimle...
Yirmi yıl arayla iki kez gezdim büyüleyen vadileri.Yine de tekrar gitmek o büyüğü yaşamak isterim.Yazı ve fotoğraflarınızla yaşatığınız için teşekkürler.
YanıtlaSilYeni yılda ve nice yıllarda sağlık ve mutluluklar dilerim.Sevgiler...