Taşlar içindeki taşta, insan, neredeydi?
Havaların havası içinde, insan, neredeydi?
Zamanların içindeki zamanda, insan, neredeydi?
Sen miydin tamamlanmamış insanın o küçük dilsizi
ki caddelerde ve eski izler üstünde yürüyen
o ruhsuz kartalın geçerek ölü sonbaharın
yaprakları içinden,
ölümsüz acılar verdiği ruhuna?
Zavallı el, ayak ve avutulmaz hayat...
Yağmur gibi
parlak ışığı günleri sendeki,
şölenin matador-mızrakları üzerinde,
yaprak yaprak mı bırakıldı
onların karanlık besini
boş ağıza?
Açlık, mercanı insanlığın,
açlık, gizli gelişme, ağaç yarıcısının kökü,
açlık, yükseldi mi parçalanmış sepetin
ta o yüksek, devrilen kuleye?
Havaların havası içinde, insan, neredeydi?
Zamanların içindeki zamanda, insan, neredeydi?
Sen miydin tamamlanmamış insanın o küçük dilsizi
ki caddelerde ve eski izler üstünde yürüyen
o ruhsuz kartalın geçerek ölü sonbaharın
yaprakları içinden,
ölümsüz acılar verdiği ruhuna?
Zavallı el, ayak ve avutulmaz hayat...
Yağmur gibi
parlak ışığı günleri sendeki,
şölenin matador-mızrakları üzerinde,
yaprak yaprak mı bırakıldı
onların karanlık besini
boş ağıza?
Açlık, mercanı insanlığın,
açlık, gizli gelişme, ağaç yarıcısının kökü,
açlık, yükseldi mi parçalanmış sepetin
ta o yüksek, devrilen kuleye?
Sana sorarım, yolların tuzu,
göster bana kaşığı, lütfen, mimarlık,
bırak da bir çöple kazıyayım
taştan yapılmış etaminini çiçeğin,
bütün basamaklarına çıkarak boşluğun
altüst edeyim içini dışını, insanı bulana dek.
Macchu Picchu, taş taş üstüne koydun da
paçavrayla mı attın temeli? Kömürü kömür üstüne
yığdın da,
en alta mı gizledin gözyaşlarını? Altın'a ateşi üfledin
de, kanın titreyen büyük kızıl damlasına da mı üfledin?
Geri ver bana gömülmüş köleni!
Sefilliğin toprak katılığındaki ekmeğini bur,
kölenin giyitini ve penceresini
göster bana.
Anlat, nerde uyurdu O daha hayattayken?
Anlat bana, uyur muydu deliksiz
yoksa esneyip durur muydu yorgunluğuyla
duvara kazınmış bir delikten?
Duvar, ey duvar! Anlat bana, her bir taş-dokusu
ağırlaştırdı mı uykusunu, zahmetle mi battı
uykusu taş-altında batarcasına ayın altında?
Antik Amerika, denize kurban edilmiş gelin,
yabanıl ormandan tanrıların
yüce boşluğuna yürüdüğünde
altında şimşeğin gelin-sancakları ve süslerinin,
davullardan ve mızraklardan bir gürültüye karıştı
senin parmaklarında, soğuk gülü ve soğuk çizgiyi
getiren parmaklarında senin,
genç mısır-tohumunun kankızılı göğsünü getiren
maddenin dokusuna hoşgörüsüz mağaralarda,
Sen de mi sakladın, benim batık Amerika'm,
sen de mi açlığı dibinde,
buruk barsaklarında bir kartalınki gibi?
('Alturas de Macchu Picchu'dan, 'Canto General'
Türkçeye çeviren: İsmail Aksoy)
Şilili Grup "Inti-illimani" - “Tarantella”
konser görüntüleri
konser görüntüleri
Pablo Neruda'nın hayatını anlatan POSTACI filmi için
dalgalarıaşmak tıklayınız
Şair: Pablo Neruda
Müzik: Şilili Grup Inti-illimali’ den “Dolencias”
Resim: paintingsilove
Esin Bozdemir
Son günlerde dinlediğim en iyi müzik için teşekkürler.
YanıtlaSilÖylesine güzel bir şiir,öylesine güzel bir müzik.Teşekkürler Esmir,sevgiyle kal...
YanıtlaSilParçayı çok beğendim canımcım; ve daha önce okumamıştım bu satırları ilk kez okudum ve çok sevdim, teşekkür ederim...
YanıtlaSilesmir abla harika iki paylaşım birbirini güzel tamamlamış emeğinize sağlık (:
YanıtlaSilsağlıcakla..
Sevgili Esinciğim;
YanıtlaSilÇok sevdiğim Neruda'nın muhteşem dizelerini ağır ağır okumak akşamın bütün yorgunluğunu aldı üzerimden..
Şilili bu grubu ilk kez dinledim. Yaşlı kurtlar muhteşem müzik yapmışlar doğrusu :)
Seçimlerine hayranım.
Teşekkür ediyorum, sevgiyle....
Bu güzel müzik ve şiir şöleni için teşekkürler sevgili Esin . Her zaman çok zevk alarak izlediğim blogdaşım olarak, müsade edersen, ustanın başka bir şiirinin sadece 2 mısrasıyla devam edelim. İyi hafta sonu dileklerimle sevgiler..
YanıtlaSilBu ilk ıslak Perşembe günü kuruyor sisli bir gün
boz demirhanesini dağlarda.
Aç çiftçilerin torbalarında sakladığı
küçük mısır tohumları için Perşembe’dir bu:
bugün aceleyle çizecekler toprağın kabuğunu
ve batıracaklar o yeşil hayatın mısırını çamura.
En son dün gittim tekrar Hurtado ırmağına:
o çetin ve dalayan kayalıkların arasında çıktım yukarı,
dikenlerden kaskatı, değil mi ki o büyük And dağı kaktüsü
çok kollu zalim bir şamdan gibi kalkıyor ayağa orada.
muhteşem parça ve satırlar :)çok sevdim ..
YanıtlaSilpazar sürprizim oldun sevgili esmir çok teşekkür ederim :)
YanıtlaSilneruda'yı sevmemek mümkün mü, şiir yazana değil ihtiyacı olana aittir diyen mütevazi ustayı.
inti illimani senelerdir severek dinlediğim efsane bir grup. hatta ki aclı kanlı konserine gitme şansına sahip olduğum için kıvanç duyduğum bir büyük grup :)
teşekkürler, iyi pazarlar
selamlar arkadaşım.
YanıtlaSilharika bir paylaşım.
sıcacık yüreğine sağlık diyorum.
duygu yüklü kavuşmlar dileğiyle...
sevgiler...
teşekkürler arkadaşım.müzik eşliğinde okunmalı bence.ikisi de çok uymuş.sevgiler arkadaşıma tekrardan..
YanıtlaSilDeğerli blog yazarları;
YanıtlaSilalizafersapci,
nehire,
sıradanbirsazan,
güneşinoğlu,
zeugma,
jivago,
lityummm,
nil,
mintininmutfağı,
Her birinize değerli yorumlarınızdan dolayı çok teşekkür ederim...
Sevgi ve esenlikler dilerim...
Sevgili Esmir,son ütücü olarak eksik kalmayayım.
YanıtlaSilBana bugünlerde dinlediğim kızılderili müziklerinin tınılarını hatırlattı.Harika bir şiir böyle bir müzikle sunulabilirdi herhalde.
Eline sağlık :)
Harika bi blog burası ya anneme göstermezsem karnım şişer .
YanıtlaSil