18 Ekim 2011 Salı

Soğuk günlerin filmleri - AMİRAL



Bolşevik Devrimi Sırasında Beyaz Ordu Komutanı 
Amiral Alexander Kolchak’ın Hikayesi

Sonbaharın hazanı, hüznü ve kendine has renklerini daha içimize sindiremeden;  sararmış ve kurumuş yaprakların üzerinde şöyle uzun uzun hışırdatarak yürüme zevkimizi tam alamadan! Üstelik pastırma yazlarının son demlerini de görürüz! ümidini halen içimizde taşıyorken… şimdi böyle birden bire şaka gibi! geliveren kara kış halini görünce!.. insan daha iyi anlıyor hiçbir şeyi yarına ertelememesi gerektiğini.. gördün mü güneşi! Hiç düşünmeden hemen döneceksin yüzünü! yarın nasılsa yine güneş açar demeyeceksin!.. değil bir gün sonrası an ve an değişiyor her şey!..  havalar da, bitkiler de,  insanlar da!..  Neredeyse;  mart’ ın pabucu dama atılacak ve “Kasım kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır! “ diyeceğiz…

Hal böyle olunca; parçalı bulutlu ve yüzünü asmış kapkara bir gökyüzü varken, bir yanda şimşekler çakıyor diğer yanda camları pervazlarını sökecek denli şiddetli fırtına esiyor  ve delicesine bir hızda yağmur yağıyorken!..  hafta-sonunu (rutin alışveriş dışında) evde geçirme fikri çok daha cazip gelerek; “evim evim güzel evim!” modunda J  burnumuzun ucunu bile dışarı çıkarmak gelmedi içimizden…  ve biz soğuyan havalarla birlikte bu hafta-sonu itibarı ile; biraz sanattan biraz lezzetten tat alarak soğuk günlerin sıcak filmleri ile kışa merhaba dedik J

Teknoloji çağı, hız çağı!.. her şey elinin altında artık!.. sinema günleri, müzik dinletileri ve gurmeden lezzetli ziyafetler.. J deme zamanı şimdi… madem evdeyiz sinemada, cazda, konserde… hepsi bize özel ne ala J
Önce karar veriliyor hangi filmi izlemeliyiz!.. ' dışarıdaki havaya ve içerideki havamıza uyacak bir film olsun! uzun zamandır arşivimizde olan ancak seyretme fırsatı bulamadığımız "Amiral" filmini izlemenin tam zamanıdır!' diyoruz ...
Ama öncesinde filmi izlerken bize eşlik edecek olan aparatlarında hazırlanması lazım… Doğru mutfağa giriliyor ve bir yandan çayımız demlenirken diğer yandan da bir gün önceden yapılmış olan havuçlu kek dilimlenip servis tabaklarına hazırlanıyor.
Veee  odamız cep sinema konumuna bürünüyor! oda perdeleri kapanırken sinema perdelerinin açılması  heyecanla bekleniyor ! ve  film başlıyorrrr J)
  

Minik molalarda ‘frigoooooooo’ sesi yerine; ‘çaylar hazırrrrr!’ komutu ile leziz havuçlu kek ve yanında da demlenen tavşan kanı çayların servisleri yapılarak gereği afiyetle yerine getiriliyor J
Film, Birinci Dünya Savaşı’ nda Rus Kraliyet Donanması’ nın başında yer alan başarılı asker Amiral Kolchak (Konstantin Khabenskiy) , 1917 devrimi sırasında Bolşevikler’e ve Kızıl Ordu'ya karşı savaşan Beyaz Ordu’yu komuta eder. Ve bir de Aleksandr Vasiliyevich Kolchak’ın duygusal ilişkisini konu ediniyor. Bir yanda evli bir kadın olan Anna’ya (Elizaveta Boyarskaya) duyduğu aşk, bir yanda da ülkesindeki iç savaş, onu zorlu bir mücadelenin içine çeker…
Bu film özellikle Rus Tarihçiler tarafından oldukça eleştirilmiş.  Rusya’da Bolşevik Devrimi’ni ve Komünist Yönetimi yanlı bir şekilde eleştirdiği iddiası ile vatan haini olarak addedilen Amiral Kolchak’ı kahraman olarak gösteriyor olması sebebiyle de tepkilere yol açmış.  Ama aynı zamanda gösterime girdiği (9 Ekim 2008 tarihinde) itibaren de altı milyondan fazla kişi tarafından izlenen film eleştirilerin yanında oyuncuların performanslarıyla da çok beğenilmiş. Rus tarihinin çok tartışılan kişiliklerinden Amiral Alexander Kolchak’ın hayatını anlatan “Admiral”, 2008 yılında Rusya’da en çok izlenen ikinci film olmuş..
Hakkında bu kadar çok eleştirilen hem de kendi ülkesinde izlenme ve hasılat rekoru kıran filmi bizde izlemeye değer bulduk doğrusu.
Biz filmi izlerken olayların tarihi boyutlarını sorgulama noktasına takılı kalmayarak; atmosfer, oyunculuk gücü ve film çekimlerinin başarılı oluşuna göre değerlendirmemizi yaptık. Çünkü senaryo ve yönetmenin gözünden filmin ele alınışı doğru da olabilir saptırılmış da olabilir!. Filmde, Bolşevikler tarafından öldürülen subaylara ait sahneler yer alırken, Bolşevikler’e karşı savaşan Kolchak’ın yaptığı sivil katliamlara yer verilmemiş olmasının yanında Rus Aristokrasi’sinin şatafatlı yaşantısı açıkça gözler önüne serilmiş. Ancak alt tabaka Rus halkının sefaletine değinilmemiş!
Cesarete, hüzne, sevgiye,  umuda, korkuya ve aşka dair en insani duyguların anlatıldığı; çok zor doğa koşulları içinde gerçekleştirilen ve tempoyu sürekli yüksek tutan etkileyici savaş sahnelerinin yer aldığı…  denizde ve karada, kışın ortasında savaşın karanlık yüzünde ve başrollerdeki oyuncuların üstün performansları içinde;  ‘Amiral Kolçak ve yasak aşkı Rus Güzeli Anna ‘ yı izlediğimiz AMİRAL filmini biz oldukça beğendik. (Ve hatta filme bendeniz 10 üzerinden 9 verdim…J
2 saatlik film göz açıp kapayıncaya kadar geçti… filmde,  benim havuçlu kekte efendim iyi notlar aldıJ  ‘haftaya sağlam girebiliriz artık bu havamızla!…’  :))
Bir de filmin sonunda kısa bir kritik yapıp dünü bugüne bağladık…
İşte böyle; “ Ne oldum değil! Ne olacağım diyeceksin bu hayatta!”
Hiçbir saltanat sonsuza dek sürmüyor! Sultan Süleyman’a bile kalmamış bu dünya be heyyy!
sana mı kalacak ! J
İşte hayat! bir varsın bir de yoksun diyecek kadar kısa! Ardından nasıl anılır bir insan!
Ya kahraman olursun ya da hain!..
Ya seversin yada sevilirsin!.. hepsi bu kadardır aslında…
Bakalım bizim memleketin ahvali ne olacak sonunda!..
Tarihe not düşülecek günler yaşarken, hep beraber göreceğiz bunu da!..
Bu arada AMİRAL filmini izlemenizi tavsiye ederim… (tıklayınız)
 Esin Bozdemir

3 yorum:

  1. Senaryoya dayalı bir sinema filminden, belli bir kişiden ve tarih kesitinden yola çıkıldığı için, belgesel gerçekliği beklemek hep olagelen bir şey. Duyguları, temposu, tekniği, oyuncuların performansı ve ayrıntılar hepsi yerli yerindeyse başka şey sorgulamamak gerek bana göre.
    Lezzetli bir film, lezzetli bir kek, aceleci kışın bütün olumsuzluğunu silip süpürmüş
    olumluya çevirmiş. Ne Hoş.
    Hep böyle lezzetli geçsin günleriniz...

    YanıtlaSil
  2. Film hk. verdiğin bilgiler için teşekkürler.
    güzel bir film yanında kek ve çay, eh işte huzur bu demi ama:))
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. Esmir'im ne güzel anlatıyor ve yaşatıyorsun.Ben de AMİRAL'i izledim ,belki filme havuçlu kek eşlik etmedi ama Ben de bu filme 10 üzerinden 9 verdim.Savaş filmlerini hiç sevmememe rağmen AŞK ve liderlik, kurgu ve performans muhteşemdi.Sen de sevgi ve aşkla kal dilerim.tontini.

    YanıtlaSil