12 Kasım 2011 Cumartesi

İstanbul'un bayram halleri !..


Böyle olur İstanbul’un bayramı!

Bu bayramda yine İstanbul’da artık görmeyi alışa geldiğimiz büyük bir kaos ve izdihamın hat safhada olduğu bir trafik ve anlamının giderek yitirildiği bir anlayış içinde bir bayram daha yaşandı ve bitti…

Hava mevsim normallerinin üzerinde olunca, İstanbul’da gezilecek ilk akla gelen yerlerden biri olan Beyoğlu’nda da müthiş bir kalabalık vardı.





Her milletten ve her yaş grubundan oluşan kalabalıklar; Taksim meydanından, Galatasaray meydanı ve Tünel girişine dek uzayan ve İstiklal Caddesi’ni hınca hınç dolduran insan seli içinde sürüklenircesine yürürken!..



Gösteri yapan sokak çalgıcıları,



bir yandan kapalı araçlarda simit satan seyyar simitçilerimiz, bir yandan cadde boyunca seyreden Beyoğlu’na özgü kırmızı tramvaya binen ve tramvaya asılan çocukların itiş kakış halleri…


günün anısına hatıra fotoğrafı çekenler...

Kendilerini parklara ve sahil kenarlarına atanlar, türlü görsel ambiyans içinde ‘ne ararsanız var!’ türünden... mangal keyfi mi istersiniz, yeni gelin damat ve alayı mı, Afrikalı seyyar satıcıları mı istersiniz...

yoksa Latin Amerikalı mı, çocuklar, gençler, yaşlılar, turist kafileleri, Yakın Doğu'lular (Batılı anlayışa göre; Orta Doğulu) ve memleketimden çeşit çeşit insan manzaraları…



Bu kalabalık, havanın müsait oluşu sebebiyle Galata köprüsü üzerinde de hissedilir şekilde ve her zamankinden çok daha fazla idi. Yoğunluktan dolayı Galata Köprüsü üzerinde balık tutacak yer kalmadığından, balık tutmak için cebelleşenler de tıpkı ‘ balık istifi gibi! ’ dizilmişlerdi. :)



oltaya takılan balık çoktu :)


Eminönü ve çevresinde de balık ekmek satıcıları
müşterilerine yetişemez haldeydiler! bir telaş bir telaş!..


Midyeciler, kokoreççiler, pamuk helvacılar, turşucular, yayalar, taşıtlar ve yaya geçidinde araçlar!..
iç-içe!.. tüm kurallar ihlal edilmiş!.. ne can güvenliği ne de!..

”Mal haraç mezat, can pazar pazar!”
bir halde!.. bedava yaşıyoruz bu memlekette!

her an her şey olabilir bu eğretilikte!..

bir anda başınıza bir taş düşebülüüür
J..!
ne gülebilirsin(iz) ne de ağlayabilirsin(iz) halin(iz)e!

Varoşlardan akıp gelen insan seli bir nehir gibi şehrin geniş ve dar sokaklarından geçerek sahillere ulaşıyor…

Gidip gelen gemiler, tekneler, yolcu indirip bindiren araçlar, tramvaylar, yayalar… koşuşturan, bağıran, çağıran, fotoğraf çeken, elinde valiz telaşla zamanı yakalamaya çalışanlar…



kestaneciler...
bu karmaşaya uyum sağlayanlar, bozuk düzenden faydalananlar, uyum gösterip cambaz olabilmeyi başarmış yurdum insanlarından da çokça vardı!..


velhasıl hem hareketli hem de bereketli bir gündü!
Ama bütün bu kaos ve uyumsuzluk içinde dahi; ister tıngır mıngır, ister düşe kalka, ister 1 ileri 2 geri olsun!  Havanın sisi ve bu kaotik görüntüler içimi daraltsa da! Ben de artık o selin içinde elimde kamera bir o yana bir bu yana bakarak sürüklendim... 
                                                                                       J

Gördüklerimi gördünüz, izlenimlerimi okudunuz,

Şehirde isyan var!..
duyduklarımı da Orhan abimiz söylesin!...

“batsın bu dünya!”
tıklayınız


fotoğraflar: ©izler ve yansımalar

22 yorum:

  1. İstanbul'u fotoğraflardan seyretmek ne güzel ve ne acı ki bu mekanlardan hergün geçen biri olarak bunları görememek daha doğru bir deyimle tadına varamamak...Esinciğim gerçekten bayıldım fotolara ve çok keyif aldım :)) Radikal kararlar eşiğindeyim ve düşünmekteyim bu duruma son verme adına :)

    Kocaman sevgi ve selamlar!

    YanıtlaSil
  2. Yine doyumsuz bir görsellik, enfes bir İstanbul klâsiği.
    Hazırlayan ellerinize sağlık Esmir...

    YanıtlaSil
  3. Fotoğraflar çok güzel, çok güzel de bakarken bir an ürktüm!!!
    sanki o kalabalığın üstüme üstüme geldiğini düşündüm:(

    YanıtlaSil
  4. Merhaba Esmir,
    İzlenimlerinizi yansıtmanız,her zamanki gibi çok güzel.Tebrik ederim.
    Not: İzniniz üzere "Doğayla Barış" başlıklı yazınız Damla'da yayımlandı.Önerdiğiniz diğer yazılar da zamanla yayımlanacaktır. Katkınız için teşekkür ederim.
    Hayırlı günler dileğiyle.

    YanıtlaSil
  5. Hani reklam filminde var ya "Burası İstanbul" cümlesi. İşte fotoğraflara bakarken içimden hep bunu söyledim; burası İstanbul... İstiklal Caddesi'nin kalabalığını görünce gözlerim faltaşı gibi açıldı. İstanbul, güzel şehir, dişi şehir, rüya gibi bir şehir ama ben yine de eski bir dost gibi gri Ankara diyebilirim :)
    Geç de olsa bayramınız kutlu olsun.

    YanıtlaSil
  6. Ben uzaklardan bakarken, o kalabalklardan birinin içinde olmak istedim desem; inanır mısınız bana?

    YanıtlaSil
  7. Değerli ablacığım öncelikle geçmiş bayramınızı yürekten kutluyor ve ellerinizden öpüyorum.
    Fotoğraflara bakarken deja vu'yu tattım (:
    Aynı saatlerde, aynı yerlerde dolaşıyormuşuz, kim bilir benim fotoğraflarımda da siz değerli büyüğüm çıkmışsınızdır, çektiğiniz enstantenelere bakıyorum da aynı yerleri ölümsüzleştirmişiz (:


    sağlıcakla

    YanıtlaSil
  8. Güzel fotoğraflarınızla tatlı bir gezi oldu. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  9. ahhh istannbull...
    war mı senin gibi büyülü bir şehir daha...
    :)
    yüreğinize sağlık...
    paylaşımlarınız görselleriniz muhteşem yine...
    sevgiler...

    YanıtlaSil
  10. ÇOBAN YILDIZI;
    Büyük bir telaş ve koşuşturmaca içinde, ışık hızında akıp giden hayatlarımızda bazen ne çok şeyleri kaçırıyoruz!.Dilerim aldığın kararlar seni gerçek dünyana ve arzu ettiğin huzura kavuşturur!..

    Çınarcığım,
    Sevdiklerinle birlikte doya doya yaşayacağın nice güzelliklerin olsun...sağlıkla, esenlikle...

    YanıtlaSil
  11. Asuman Yelen;
    Çok teşekkür ederim değerli düşünceleriniz için...
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  12. YAŞAMIN KIYISINDA
    O kalabalığın içinde elimde kamera en doğru görüntüyü almaya çalışırken bir an ben de aynı duyguyu yaşadım...sanki herkes üzerime geliyor gibiydi!..insanlar sel gibiydi!..(hani küçük bir paniklik halinde neredeyse ezilebilirsiniz o denli yani...!)

    YanıtlaSil
  13. Sabahattin Gencal,

    Değerli yorumunuz ve Damla'daki doğa temalı çalışmanızda, "Doğayla Barış" paylaşımınız için ben teşekkür ederim...

    Çalışmalarınızda başarılar dilerim.
    Saygılar ve esenlikler...

    YanıtlaSil
  14. nihansu,
    :)aynı şaşkınlığı ben de giderek artan bir seviyesizlikte ve şuursuzlukta olan TMMM yayınlarını izlerken yaşıyorum; milletin meclisi olmaktan çıkan bu mekanları ve o koltuklarda oturanları düşününce!..kabus gibi!!.."hayaldi gerçek oldu!"demeden edemiyorum..sözün özü, ne mekanlarda ne de kentlerde, şehirlerde bir tat kaldı!..her şey arabesk ve tam bir KAOS...

    YanıtlaSil
  15. @nihansu;bu arada sizinde geçmiş bayramınız kutlu olsun..

    YanıtlaSil
  16. @hayat izlerim,
    inandım size, elbette ki! hele ki söz konusu emsalsiz güzel İstanbul olunca!.. İstanbul'un bir suçu yok ki bunda!..suçlu bizleriz nihayetinde..

    YanıtlaSil
  17. güneşinoğlu;
    bende sizin geçmiş bayramınızı kutlarım...Dejavu mu desek pişti mi acaba:))

    esenlikler...

    YanıtlaSil
  18. mehmet bilgehan merki;
    teşekkürler, ben de sizin tura bağlı olmadan, kendi organize ettiğiniz son seyahatinizin ayrıntılarını,dip notlarınızı merakla bekliyorum...

    YanıtlaSil
  19. birtutamkekik,
    teşekkürler yorumunuz için..Mmemleketimizin her yeri ayrı güzel.Kekovayı unutmadım bende ama :)sevgiler...

    YanıtlaSil
  20. Esin'cigim ne guzel yakalamissin kareleri. Insanlar, cosku, renkler..Civil civil bir yazi. Bak simdi Istanbul'u ozledim...

    YanıtlaSil
  21. Hello, E S M İ R.

     Lovely and sweet your works !!
     with awe inspiring...

    Thank you World-wide LOVE and, encouragement.

    The traditional celebration, with kimono infants.

    Japanese colored leaves, in heartwarming space.

    The prayer for all peace.

    Have a good weekend.
    Greetings.
    From Japan, ruma ❀

    YanıtlaSil
  22. Hi Ruma,
    Thank you so much for your visiting my blog and for your comment. Your blog is very interesting and original meaning!

    I’m following your blog, hope you have a wonderful weekend...

    Greetings from Turkey / İstanbul :)

    YanıtlaSil