23 Haziran 2012 Cumartesi

“The Great Masters” Sergisi’nde Rönesans’ın dehaları ile buluştum!


Bu yıl Tophane-i Amire’nin sadık ziyaretçisiyim!  Birbiri ardına ilham veren sergileri gezerken ben; Geçmişten bugüne ve geleceğe köprüler kuruyorum düşlerimde…
16. yüzyıl İtalya’sının en ünlü üç ustası Michelangelo, Leonardo ve Raphael ile Tophane-i Amire’de ‘Büyük Ustalar Sergisi’’nde buluştum… Bu sergi alışılmışın dışında! yani sergiye gelmeden önce -bu üç ressamın eserlerinin (tablolarının) orijinalleri olmasa da, olabildiğince çok kopyaları ile karşılaşacağımı- zannediyordum, yanılmışım!
Çünkü bu sergi “The Great Masters”, Türkiye’nin ilk interaktif sergisi oluyormuş! Ve ben on bir farklı bölümden meydana gelen ‘The Great Masters’ sergisinde Rönesans dönemine ait sanatçıların gözünden unutulmaz bir yolculuğa çıktım..
Rönesans, insanlığın zaferinin dönemidir.
Serginin girişinde -Cellut'u sapanla gözüne taş attıktan sonra alt eden Davut'un- Michelangelo tarafından yapılan tasviri ve her açıdan görebileceğimiz Davut Heykeli, tüm ihtişamıyla bizleri selamlıyor.
“Âvâzeni bu âleme "Dâvûd" gibi sal
Bakî kalan bu "kubbe'de" hoş bir sadâ imiş.”
 
böylesine hoş bir karşılaşmayla
- Davud Heykeliyle-  gözgöze gelip içeriye giriyoruz
J

Sanatçının en önemli eseri olan -Davud Heykeli- görkemi ile göz alıcı! Peki siz, Michelangelo’ nun bu eseri tamamladığında 29 yaşında olduğunu biliyor muydunuz?. (Peki ya Davud kimmiş? bkz Davud   tabi ki Heykeli yapan ustaya da bakmanızı öneririm..bkz.Michelangelo )

Michelangelo, Leonardo ve Raphael’in yalnızca resim sanatında değil, bilim ve sanatta bıraktıkları izleri de gözler önüne seren Büyük Ustalar Sergisi’ ‘ne, interaktif olarak katılırken, bu üç sanatçının bilmediğim(iz) pek çok özelliğini de öğrenmiş oldum.
Sergi salonunun girişinde, sağda kısa bir film gösterisi var. Bu kısa filmi oturarak izleyebilirsiniz. Sağda ve soldaki duvarda bulunan algılayıcılara sesli rehberin algılayıcısını tutarak filmi kendi kumandanızda dinleyebilirsiniz.
Leonardo’nun eserlerine, çizimlerine, düşünce tarzına büyük bir hayranlık duyuyorsunuz. Meşhur icatlarının 40′tan fazla maketi hazırlanmış bu sergide
Leonardo Da Vinci’nin tasarladığı ve günümüz silah sanayisinin temelleri arasında olan 16.yy Rönesans silahlarının prototipleri de The Great Masters sergisinde yerlerini almışlar...
Eserler hakkında aydınlatıcı bilgileri yine aynı kulaklık ve ses kayıt cihazı ile bölümlere kurulan –dokunmatik-ekranlar ile –bir tuşa dokunarak- detaylı bir şekilde inceliyoruz...
Dev Arbalet
Ne imiş arbalet: Tatar yayı
kundaklı yay, arbalet veya kurmalı yay, ergonomik bir tahta gövdeye eklenmiş yaydan oluşan bir uzak mesafe silahı olup.. Bu yayın en önemli özelliği ise diğer yayların aksine çok iyi zırh delebilmesiymiş. Tam takım bir şövalyeyi çok rahat öldürebilirmiş. Bu nedenle Orta Çağ'da çok ölümcül bir silah özelliği taşımaktaymış. (bkz. Arbalet)

33 Namlulu Yaylım Ateş Silahı ve Çok Namlulu Misket Atar
Orjinal çizimlerin tıpkısının aynısı kopyaları ve maketlerini görebilirsiniz.. Maketler o kadar etkileyici ki!.. Ressamlarımızın meğer ne çok hünerleri varmış..
Bu da bir başka düzenek..
kapan gibi :)
Ortaçağ silah sanayisi...
bu dehalar demek ki bugün yaşasalarmış!..

yuvarlak olan dünyamız da dümdüz olurdu belki:)
Yaylı Top - Savaş Topu
Dehalar hiç boş durmamışlar!.. Kalem tutan el resim de yapıyor, silah ta!..
*****

Mancınık

 

Bir kez daha anlıyorsunuz ki, bir sanatçının yeteneğinin tek bir alanda sınırlı olmadığını ve üstün yetenekli insanların birden fazla alanda başarılı olabildiklerini örnekleri ile görüyorsunuz bu sergide!. 


* * * * *
Savaş Toplu
Taarruz Gemisi
* * * * *


Üç boyutlu vites sistemi
Bugün olduğu gibi dün de ortaçağdan, Rönesans’a kadar İstanbul pek çok siyasetçinin, sanatçının hep ilgi odağı ve ilham kaynağı olmuş!. İstanbul, Leonardo’ ya da ilham vermiş ve üzerinde pek çok projeler üretmesine neden olmuş.

“ (…) Leonardo'nun kendisiyle hemen hemen yaşıt olan (15.16.yy.)Tophane-i Amire binasını görmediğini… Ancak 16. yüzyılın hemen başlarında, İstanbul için tasarım ve projeler yapması, Osmanlı padişahıyla temas kurması onun burayı ne denli önemsediğinin … Rönesans sürecinde henüz doğu-batı ayrımının olmadığının da bir göstergesi olduğunu (…)”

bu sergiye ev sahipliği yapan MSGSÜ Rektörü Prof. Yalçın Karayağı’ın sergi hk.da basında çıkan ( bkz. )sözlerinden öğreniyoruz ve anlıyoruz ki; 
Leonardo da Vinci - Michelangelo - Raphael
Hem sanatçı, hem bilim insanı olarak insanlığa sayısız eser bırakan üç büyük dehanın
İstanbul’ la ilgili bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış pek çok projeleri varmış meğer sergiyi gezince öğreniyorum!.
Bu projelerin neler olduğunu sizlere, Leonardo Da Vinci müzesinin kurucusu ve Sergi’nin Küratörü (İtalyan) ‘Alessandro Vezzosi’, nin sözleri ile aktarmam daha doğru olacaktır. Vezzosi;
 Leonardo'nun mimari açıdan, İstanbul’daki Ayasofya ve Galata’daki Ceneviz Kulesi'nden ilham aldığını, ayrıca Da Vinci’nin İstanbul’a özel projeler önerdiğini..” söylüyor. 
“Leonardo 3 Temmuz 1503’da Sultan II. Bayezid’e gönderdiği mektupta; İstanbul için Haliç üzerinde tek kemerli bir köprü ile İstanbul - Pera arasında bir köprü tasarlamış, ayrıca rüzgâr değirmenleri ve yenilikçi hidrolik cihazlar imal etmeyi teklif etmiş. “

(Sergide bu mektup ve mektupta söz edilen Galata Köprüsü’nün modeli de bulunuyor. Model aşağıda)

Kendini Taşıyan Ağaç Köprü


Leonardo Da Vinci’nin 16.yy’da Altın Boynuz olarak anılan Haliç için tasarladığı
köprünün 3 boyutlu modellemesi de The Great Masters sergisinde
( tık tık )
* * * * *
Anlayacağınız bu dahi sanatçıların yaşadığı yüzyılla eserlerin sergilendiği mekanın
‘Tophane-i Amire’nin’ ortak bir izdüşümü var!..




Aynı çağda hüküm sürmüşler… O nedenledir ki, dönemin Osmanlı sanatçı ve mimarlarının çalışmalarından örneklere de sergide yer verilmiş.


daha büyük ve detaylar için fotoğrafların üzerine tıklayınız..

Rönesans Döneminde İtalya... (okumakta zorluk mu çekiyorsunuz .. şu küçük tuşa dokunuyorsunuz ve sesi istediğiniz gibi ayarlayıp İtalya Tarihine kulak veriyorsunuz .) 
Kronolojik zaman çizelgesi ve dokunmatik ekranlarda
Rönesans Dönemine ait merak ettiğiniz her şeyi bulabiliyorsunuz...

Avrupa’da ilk kez İstanbul’ da sanatseverlerle buluşan - interaktif - sergide,
o dönemin en önemli keşifleri olan;  ayna, perspektif, anatomi
hakkında da önemli detay bilgiler edindim.

Farklı açılardan perspektif ve detayları...

Aynanın henüz icat edilmediği bir dönemde mucidimiz Leonardo’nun buluşu aynalı oda da kendinizi bambaşka açılardan görmeniz mümkün!.. içine girip keşfediyorum!.. ve hangi yöne baksam bir dolu şekil şekil ‘ben’ görüyorum!.. Siz de mutlaka girin!. Ve bedeninizi başka hiç bir yerde göremeyeceğiniz açılardan görmeye hazır olun!..


Kemer Yapımı...


Bir bölümde, “şu parçalardan kendi kemerinizi inşa edin” deniliyor!
Bu işin bir sırrı olmalı!.. bilmeyen yoktur ama
J
)oyunu bozmayalım…
Size bir tek ipucu vereyim.  En üstteki parçayı -
kilit taşı- en son yerleştirdiniz mi, tamamdır!..




Modern Teknoloji Bilinmeyen Sanat Yapıtlarını Açığa Çıkarıyor!
Leonardo da Vinci'nin Anatomi Çalışmaları...
Bu model anatomi çalışmasını da gözden kaçırmamak gerekiyor!..
(ancak gözünüz kadar bir boşluktan bakabileceğiniz bu odayı da atlamamanızı öneririm.)
Leonardo'nun Anatomi Çizimleri...
Leonardo’nun özellikle tıp konusundaki çalışmaları oldukça önemli. Öyle ki kendisi aynı zamanda kesitsel anatomiyi de çizimleriyle gerçekleştiren ve kağıda döken ilk kişi. Bu çalışmaların örnekleri (kopyaları) burada görebiliyorsunuz.




Rönesans döneminde yapılmış örnek bir bilim ve sanat eseri olma özelliği taşıyan Leonardo da Vinci'nin Vitruvius İnsanı çalışmasında ise sanatçı, insan bedenini klasik mimari düzene uygun olacak şekilde orantılıyor!  Ve adını Romalı Mimar Marcus’tan ve onun fikirlerinden alıyor.
Da Vinci’nin gençlik döneminde yaptığı bu çalışma, insan vücudundaki organlara ait ölçümleri anlatıyor.

Duvarda yer alan ölçüm grafiğinin önünde durup, siz de kendi ölçülerinizin Vitruvius ile altın orana uyuyor mu deneyerek öğrenin! Kafanızı oynatmadan ve durmanız gereken yeri iyi hesaplayarak boyunuzun ölçüsünü bir güzel alıp! J Kaç karışsınız öğrenebilir… sonra da kollarınızı açarak poz verip günün anlam ve önemine istinaden bir hatıra fotoğrafı çektirebilirsiniz benim gibi J

Sen Piedro Katedrali... 
Sen Piedro Katedrali
(Katedralin yanına gidemesek de fotoğrafı gelmiş sergiye:)

Leonardo'nun çizim -not defterleri (tıpkısının aynısı kopyalardır efendim:)
Her insan gibi Leonardo Da Vinci de uçma hayali kurmuş. Günümüzden yüzyıllar önce şimdiki helikopter tasarımının temellerini oluşturan Leonardo Da Vinci’nin Aerial Screw maketi de Sergide salınmaktaydı…Leonardo’nun Son Yemek freski de tam ölçülerinde (kopyası) sergide ...
Leonardo’nun, dünyanın en ünlü resimlerinden olan; “Son Yemek” eseri gerçek ölçüsün de imiş. Eserin önüne yerleştirilen göz izleme cihazı ile eseri yakından izliyorsunuz.

LEONARDO’NUN “SON YEMEK”İ, MICHELANGELO’NUN “SİSTİNE ŞAPELİ”,
DOKUNMATİK EKRANLARDA! farklı bir heyecan
 
 Sistine Şapeli - Michelangelo
Şapel’in tavan ve duvarlarını süsleyen resimlerin kopya baskılarla donatıldığı bu oda da yine dokunmatik ekranlarla Sistine Şapel’i figürleri hk.da merak ettiklerinizi öğrenebiliyorsunuz.
Sistine Şapeli’ nin ölçeklendirildiği bu oda da figürleri hayranlıkla izliyorsunuz!.. Büyük ressam Michelangelo’ nun  540 metrekarelik eserini çok zor şartlarda ve büyük baskılar altında vücudunu zorlayarak ve yıllarca tavana bakarak yapmış olduğunu düşününce!.. ne diyelim, her benim diyen ustanın yapacağı bir şey değil bu!.. Sistine Şapeli'nin planı için tık tık.. 


Kubbesi Michelangelo tarafından tasarlanan eserin -bir metre yüksekliğinde modelini-inceledikten sonra mimari bölümünde detay ayrıntılarla yapıların meydana gelişinde kaç kişinin çalıştığı ve ne kadar zamanda inşa edildiğine dair bilgiler de ediniyorsunuz.
Sistine Şapeli ve ustaların kaleminden yazılanlar....

Her bölümde size rehberlik eden mektupları dinlemeyi, okumayı unutmayın.


* * * *  * 
Göz hizasında yerleştirilen koltuğa oturup, hem soluklanıp hem de
Raphael’in "Atina Okulu" tablosunu ilgiyle seyrediyor, inceliyorsunuz...
“Atina Okulu freski” tablosunda Raphael zamanının ünlü isimlerini ve kendisini de görüntülemiş...
Daha fazlasını merak ediyorsanız yine dokunmatik ekranlara bir tıkla dokunup,
tek tek figürler hakkında meraklarınızı gideriyorsunuz...
Böylece bir serginin daha sonuna geldik efendim :)
Sergide; Michelangelo’nun Sistine Şapeli’ndeki eserlerini, Davud heykelini, Leonardo’nun Son Yemek freskini, anatomi çalışmalarını, Vitrivius İnsanı’nı, Raphael’in birçok resmini ve Atina Okulu freskinin detaylarını modeller ve dokunmatik ekranlarla interaktif bir şekilde gezdim, inceledim...
Tophane-i Amire’nin eşsiz ambiyansı içinde, 21. Yy.ın teknolojide çığır açan yenilikleri ile Rönesans’a doğru, zamanda yolculuğa çıkıp, çağın yaratıcı sanatçılarının o harika eserlerine -sanalda olsa-dokunmanın! heyecanını yaşarken !.. bir kez daha Rönesans'ın büyük ustalarına şapka çıkardım.

'Gidemedim, göremedim' deyip... üzülmeyesiniz diye de sergiyi evinize kadar getirdim .)
daha fazlasını, 'yerinde görmek istiyorum ben!' diyorsanız eğer...
Tophane-i Amire’de haftanın 7 günü 10:00 / 19:00 saatleri arasında  31 Temmuz tarihine kadar açık olacak sergiyi ziyaret edebilirsiniz. Sergi kapsamında Tophane-i Amire açık hava sinema alanında da her Cumartesi saat 20.00'de National Geographic film gösterim programından ücretsiz faydalanabilirsiniz.  (Etkinlik programı bkz )
The Great Masters” sergisinde Rönesans’ın dehalarıyla birlikte - interaktif - yolculuk yapmak hem keyifli hem de farklı bir deneyimdi. Sanatseverlere ve öğrencilere öneririm…
 
 


Yazı ve Fotoğraflar: izler ve yansımalar 

18 yorum:

  1. Ben gitmiştim, şimdi okullar tatil oğlumla gideceğiz:) Fotoğraflar çok güzel olmuş. Ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Sezer,
      Okullarda sayfalar dolusu bilginin, angarya haline dönüşüp ezbeleyerek geçiştirildiği (özellikle tarih)ve zamanı geçince de akılda bir şey kalmadığı düşünülünce!..müzelerin önemi daha çok anlaşılıyor!..keyifle görselleri yakından görüp incelemek ve hikayelerini birebir modeller üzerinde okuyup öğrenmek çok daha kalıcı...

      Bence de iyi fikir..:)teşekkür ederim..
      Esenlikler dilerim...

      Sil
  2. Tek tek inceledim, satır satır okudum. Yüzeysel bilgiler derinleşti. Merak giderildi. Önce sergiyi hazırlayanları kutlamak gerek bu kadar özenli kapsamlı sunum için. Sonra da buraya enfes fotoğraflar ve detaylı hoş üsluplu anlatımınızla
    taşıdığınız için (aynı özen ve özveri ile) size yürekten teşekkür ediyorum. Müthişsiniz Esmir.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Asuman Yelen,
      İnteraktif sergiyi İstanbul'da hayata geçiren ve sergide emeği geçen herkesi ben de kutluyorum. Görsel olarak zengin ve detayların fazla olduğu bir sergiydi!öyle çok fotoğraf çekmişim ki! Emeğim zayi olup gitmesin diyerek:))o resmi de, bunu da derken.)bu sıcaklarda az kalsın ruhumu teslim ediyordum:))Değerli düşünceleriniz için teşekkür ederim Asuman Hanım tüm yorgunluğum geçti:)
      Sevgiler...

      Sil
  3. Michelangelonun aklımda çok yer etmiş eseri St. Pietrodaki Pietâ heykeli. Karşısında saatlerce durup sonra oraya konanın yaptığı bir kaç kopyadan biri olduğunu aslının saklandığını öğrenince çok bozulmuştum. Gezdin mi bilmiyorum ama buraya yazdığın çoğu yerin aslını görmek bambaşka bir şey. Yine de böyle bir serginin istanbula gelmesi güzel bir olaymış.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Sis,
      Rönesans çağını birebir yaşamak isteyenler için elbette bu eserleri yerinde görmek başka bir duygu!.her yeri açık hava sanat müzesi olan İtalya'ya (Roma'da,Floransa'da, Venedik'te...) 10 yıldan fazla oluyor gittiğim..ve birkaç haftalık seyahati hala unutamam!o zamanlar dijital fotoğraf makineleri henüz yoktu!yada yok denecek kadar azdı!.elimde klasik 24/36 lık film doldurulan makinelerle 4-5 film harcamıştım..Şimdiki dijitaller olsa hiç düşünemiyorum..:))

      Sil
    2. Ya ben de aynı şeyi yaşadım. Gittiğimde elde dijital makine yoktu. Kutular dolusu foto var oralarda çektiğim. Bazen üşenmezsem scanleyip sevdiklerimi pc ye aktarıyorum.

      Sil
  4. fotolar harika. Paylaşım için teşekkür ederim.

    Görüşmek üzere
    www.bakbuharika.blogspot.com
    http://www.facebook.com/harikadekorasyon

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Follow_me,
      Ben teşekkür ederim..

      birbirinden hoş dekorlar!
      renkli dünyalar!.dan kareler var sayfalarınızda..göz süzdüm şöyle bir:)sahne göz alıcı! peki ya izleyiciler?..ama hayal kurmak yine de bedava:))

      Sil
  5. gerçekten enfes fotoğraflar ve aydınlatıcı bilgiler...
    hayran olmamak elde değil.bir arkeoloji ve sanat meraklısı olarak butür sergiler çok dikkatimi çekiyor.elinize sağlık..
    http://www.sanattarihivearkeoloji.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @cemal cesur,
      Teşekkür ederim değerli yorum ve düşünceleriniz için...Sanat tarihi ve arkeoloji benim de ilgi duyduğum bir alan. Fırsat yaratmaya çalışarak takip etmeye gayret ediyorum bu tür sergileri..

      Çalışmnalarınızda başarılar dilerim..

      Sil
  6. Önümüzde daha 1 ay var, umarım bu sergiye gitmeyi başarırım. Ufak bir bebeğim olduğu için bir takım zevklerimi kısa süreliğine rafa kaldırmak zorunda kalıyorum..
    Paylaşımınızı okuduktan sonra; bir itap düştü aklıma. KAren Essex'ten Leonardo'nun Kuğuları..
    15. Yüzyıl İtalyasını, soyluların sanat ve gösteriş merakıyla, Leonardo'ya portlerini yaptırmak, odalarını düzenletmek için verdikleri çabaları, Değerli Leonardo'nun hayallerini gerçekleştirmek ve ailesini geçindirmek için istemediği eserleri yapmak zorunda bırakılışı..
    Eğer okumadıysanız, mutlaka tavsiye ederim.
    Sevgiler,
    http://bendengecenkikayeler.blogspot.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Ceylanin Annesi,
      Bu sergiyi kaçırmamanızı öneririm...çok bilgilendirici..

      Bu arada Karen Essex'in 'Leonardo'nun Kuğuları' kitap önerinizi dikkate alacağım... sanatçıyı daha iyi anlayabilmek ve eserlerini daha iyi yorumlayabilmek için çeşitli doneler üzerinden gitmekte yarar var..

      teşekkür ederim...
      sevgiler, esenlikler dilerim..

      Sil
  7. Turkiye'den tasindiktan sonra takip edemedim blogunu, simdi Istanbul'u dinliyorum gozlerim kapali postuna gelen bir yorumla yeniden geldim, sevindim :)
    Eger ozel bilgi degilse fotograf makinanin markasi ve modelini yazar misin :) Senin gozunun-gonlunun gordugunu muhtesem yakalamis cunku :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Uma,
      .)Evet görünmüyordunuz!..
      yeni bir dünya, yeni bir hayat!..
      güzellikler olsun yeni yaşamında,
      gözlerine dolsun tüm renkler, sevgili Uma.. ...

      *Orta sınıf Sony Marka bir fotoğraf makinası şimdilik işimi görüyor..bir üst sınıfı ileride inşallah.)

      sevgiler, esenlikler...

      Sil
  8. tesekkur ederim butun guzel dileklerin icin :) herkese dolsun o guzel renkler :)

    Dijital mi peki makinan yoksa objektifli mi?
    Fotograflardaki o guzel foto oyunlarini makinanla mi yoksa bilgisayarinla mi yapiyorsun ?

    ne cok soru sordum di mi :)

    ama oyle guzel kompozisyonlar ki hep, ancak sorabildim bu soruyu da :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Uma,

      Rica ederim...Makinem dijital, kolajları ve bazı fotoğraflara uyguladığım efektleri çeşitli programlarda yapıyorum.. Ancak bunların hepsi detay, makinenin ve diğer yan unsurların etkisi 2. plandadır her zaman...fotoğrafı çekmeden önce görmek gerekiyor!

      Beğenin için tekrar teşekkür ederim..

      Sil
  9. Tekrar tesekkur ediyorum :)
    Ilk once gonlunun, sonra gozunun gordugunu, makinenin de bunu bize yansitan arac oldugunun bilincindeyim :) Ve her guzel fotografinda da sukrediyorum :)

    Sevgiler,

    YanıtlaSil