Mevsimin ilk karı salına salına inince İstanbul semalarına...
martılar kanat çırpıyor coşkuyla Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda!
veee.... kırmızı başlıklı kız pufidik pufidik karlar yağarken, pür telaş koşuşturanların aksine, telaşsız ve aheste içine sindire sindire sekerek ilerliyor yolunda!.. 'ohhhh dünya varmış!.. yağsın beyaz karlar... içimize ferahlık, dışımıza aydınlık getirsin....'
'karnınız mı aç martıcıklarım!.. alın bir parça simit de size, göz hakkınızdır...aaa!...neredeyse havada kapacaksınız elimdeki nimeti!.. Nimet dedim de aklıma düşürdünüz 'Nimet ablamızı'!..e..artık bir bilet de biz alalım...almak niyetinde değildim aslında!..bana çıkmaz ama belli mi olur! belki de çıkar ne de olsa bugün dana'nın kuyruğu mu kopacakmış, yoksa kıyamet mi kopacak!!..ha ha hayyyyy...!bu memlekette her gün kıyamet kopuyor ya...hayret birşey doğrusu!.. halk sokaklarda!ekmeğinin derdine düşmüş!..ekmek aslanın ağzında mı!lambaya püfffff diye'nin iki dudak arasında mı! adalet istiyoruz adalet!..martıcığım! kul hakkı, göz hakkı, hak-hukuk ama nerdeee!..'
Biraz sahil havası almalı!..derenin kokusunu duymazdan gelerek!..şöyle içe doya doya biraz iyot, biraz mazot, biraz deniz kokusu almalı!..Ama önce kavak yelleri estirmeli :) Ataköy - Kavaklı Park'ında!.. derken.... imam sesleniyor 'dur hele acelen ne!..nereye böyle! güle-oynaya!'.'.ey cemaatimiz haydinnn namaza!..' başka bir grupta cami avlusunda!.. kimi vaktinden önce, kimi sonra!..sonuç hiç değişmiyor nasılsa!.. kalabalık grup uğurluyor meftayı son yolculuğuna!.. Hoca efendi cemaate sesleniyor;' hakkınızı helal ediyor musunuz !... sesler yükseliyor!.. 'helal olsun!.'.arka arkaya birkaç kez usulüne uygun tekrarlanıyor, dualar ediliyor!. omuzlarda taşınıp, önden gidenlerin yanında...yerini almak üzere uzaklaşıyor!..
hiç tanımasam da, bir kez şahit oldu gözlerim bu manzaraya, ardından okunuyor birer 'Fatiha' ... '
hava!..yine kurşun gibi ağır !..oysa ferahlamak istemiştim ben!..
"Dur yolcu!bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı! "diyor...uzaklardan gelen ses!.. irkilmemek elde değil!.. bakıyorum ayaklarım toprağa değiyor mu diye!.. evet evet yere sağlam basıyor ayaklarım!..
'ahhh kavaklar! ahhhh kavaklar!..ardımdan ıslık çalar!..'
şimdi bu beyaz bulutlar, kristal buzlar, pufidik pufidik karlar beni huzura mı davet ediyorlar!..
'Buyursun gelsin huzur efendi ben hazırım.))'
dememle bir fısıltı duyuyorum o anda!..sesi duymamla bir anda dongggg! sesi!..
kendime geliyorum! ah... nasıl da eskilerde kaldı aklım!..
tabi ki ya... artık burası 'Attila İlhan Parkı'
Kavaklar eskidendi!
Denizci şapkası başında, hülyalı bakışları çokkk uzaklarda! düşünen bir adam var karşımda!
O, Attila İlhan!. sanki bana bakıyor! içimden geçenleri duymuş gibi!..
'elimde kandil gözümde mendil!' bekliyorum...
başlıyor büyük şair okumaya !...
*****
hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan
koşar gibi yürüyüşün
karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün
hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
uzak uzak yıldızlarla çevrilmiş kainatın
karanlık boşluklarında akıp giderken zaman
adımla nasıl berabersem öylece beraberiz
seninle her saat seninle her dakika seninle her saniye
gönlümüz mutluluğa inanmış olmanın gururuyla rahat
koltuğumuzun altında birer dinamit gibi kellemiz
ve sonra her zaman her ölümlüye
aynı şartlar altında kısmet olmıyan
gerçekleri görmenin aydınlığı alınlarımızda
hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın
Attila İlhan (*)
'ayyyy..neler söylediniz siz bana!.. ah kavaklar ahhh!!'
:)
:)
ve .... bu harika dizelerden sonra kanatlanıp bir peri gibi, nasıl da uzanmışım sahile!.. içinde insan sevgisiyle harmanlanmış bu dizeler!.. nasıl da iyi geldi!.. Selam olsun bizleri aydınlığa davet eden değerli sanatçımıza!. / sanatçılarımıza!.. İyi ki varsınız, daima yüreklerimizde var olacaksınız!..
Martılar arasında, inen-binen yolculara el sallıyorum... Yaşamak güzel şey farkında olunca!
İnsanca, onurla yaşamak!..ve ardından böylesine güzel izler bırakmak!..
ben de karların üzerine bastım sıkı sıkı..sonra baktım ayak izlerime...çok küçükler ama olsun! benim de izlerimmmm çıktııı!..sabaha kalmadan eriyecekler ama olsun.)
ben de karların üzerine bastım sıkı sıkı..sonra baktım ayak izlerime...çok küçükler ama olsun! benim de izlerimmmm çıktııı!..sabaha kalmadan eriyecekler ama olsun.)
Kimi geldi tek bir çivi çakmadan çekip gitti!.. Kimi esti- gürledi!..kul ve yetim hakkı yedi, ardından cümle aleme rezil oldu ve ahh alıp da gitti!..Kimi bir karıncayı dahi ezmez iken kendi ezilip gitti!.. Kimi yaşarken bilinmedi oysa ne güzel insan idi!.. Kimileri hep insanlık için ve daha iyi bir dünya için kendini feda etti!..kahramanca yaşadı!.kahramanca öldü!. ve kahraman olarak hep var oldu!..
Gelenler-gidenler !... içimden geçip, aklıma düşenlerden sonra!...istasyonda bekliyorum...
elinde bağlaması çalıp söylüyor yaşlı bir amca!.. 'Yolumuz gurbete düştü!..hazin hazin ağlar gönüllll!..'
İstanbul'da gün hep renkli!..bu koca şehirde ve bu kaosun içinde akıl almaz bir paradoks hakim!..düzensizlik ve çelişkiler içinde tuhaf bir düzen ve bir o kadar da gizem var!..keyifler de yaşanır, tasalar da!.. tempomuz hep yüksek!..:)) kıyamet de ne imiş!.burada her gün kıyamet! İstanbul başlı başına bir mahşer yeri!..
Öbür taraftakilere okuyup üfledik, bu yakadakilere selam verip sohbet ettik!..biraz nefes almak için sahile inip, deniz kokusu, martılar eşliğinde çay ve simit keyfi ve ardından bir büyük Usta, Attila İlhan dizeleri ile de ilham aldık....şimdi karşı kıyıya geçmek vaktidir!..
Bekliyoruz bizi alıp götürecek olan treni!
Tıngır mıngır sahil boyunca giderken... her istasyonda inen-binen yolcular ve kompartmandaki seyyar satıcılar, çocuklar, yaşlılar, bezginler, çalışanlar, perişanlar, üşüyenler, kederliler ve sevgiyle tutuşan elleri... seyrederken!..camdan içeriye yansıyan ve tüm karaltıların üzerini örten bembeyaz aydınlığın ferahlığı içinde... nasıl da çabucak geldim son durağımız Sirkeci Garı'na hiç anlamadım...
Ve oradan Karaköy'e...ardından Kuledibine veeee sonra Galata Kulesi'nden uçacağım .))
Ah güzel İstanbul!..biraz daha yağsın karlar!..hem de çok yağsın!..yağsın ki! ne kadar fazla çer-çöp, eğretilik varsa hepsini eritip yok etsin!.. ne iyi olur!.. şehir nefessiz kalmış...buradan bakınca daha bir anlıyor insan!...
Amannnn mukayet ol kendine!...sana ne şehir tıklım tıkışmış!..
herkes kesesinin peşinde!..gıcırlar yerinde!..'gel vatandaş gel!..batan geminin malları burda!..' ye ye bitmez!..ne bitip tükenmezmişsin sen İstanbulllll!. İstanbul demek Türkiye demek!.. nüfusun yarısından fazlası neredeyse burada!)
nefesimizi tutup tutup içimize çektik!..karşı sahillere el salladık!..Kız kulesi ve Çamlıca sırtlarına baktık!..
uzakları zumlayarak yakın eyledik kendimize!. her açıdan dip köşe!..foto-şip şak!..Hava puslu mu puslu!..görüntülerimiz biraz dumanlı ve buğulu!..ama bizim havamız kararın da!ne parçalı bulutlu, ne de cayır cayır yanıyoruz doğrusu!..ayağımızda botlar, sırtımızda kalın kabanlar!..tam teşekküllü robokoklar gibiyiz biz:)) sağolsun medya!..robokokları da gördük ve neymiş öğrendik ya!..
kütüphaneler yerine mapushaneleri bol olunca memleketin!orda durup düşünmek gerek!İşte bu yüzden, sırf bu yüzden geldim Galata Kulesi'ne!..birde buradan bakmak gerek dedim bu şehre!:)) çok da fazla düşününce yaramıyor biliyorum amma!..bol bol kayıt altına alıyorum caanım şehri ben de!...))
Yeni Cami...seni bu havada lapa lapa kar yağıyorken karşı yakadan ve bu açıdan (Galata Kulesi'nden) zummmmmmm yaparak gördüm ya!..gözüm açık gitmeyecek bilesin!..:))
Ve Ayasofya!..Bizans'tan bize yadigâr!..minarelerinle oldun sonradan camii!..bizi kıldın manidar!
tek bir çatı altında buluşturdun ya bizi!..sana da selam olsun...
Ve kuleden inmeden önce dokundum tarihe şahitlik eden taşlara!..ve son bir kez daha bakıp bu koca şehire!..Topkapı Sarayı, Ayasofya Camii ve Sultanahmet...(ardından kafasını uzatmış o ucubeleri görmezden gelmeye çalışıp) Yeni Camii, Surları, Saray Burnu ve diğer yakada Haliç Kıyıları...yamaçlarda Piyer Loti... diğer yanda...Boğaz Köprüsü, uzakta Üsküdar..Kızkulesi....tek tek el salladım hepsine!...
Baharda yine Galata Kulesi'nden size bakıp, hasbihal etmeye geleceğim söz dedim!..içimden..(bir de kısmet ise demeyi de ihmal etmeden!) Ve bu günüme şükranlarımı ileterek... veda ettim ayrıldım kuleden...
şimdi yine dönüş telaşı...
önce tren,
sonra denizotobüsü ve ardından metro ile...
mekanımıza varış.)
e.... ne demişler ayaklara! gezmenin adını sormuşlar, o da yorgunluk! demiş... zahmetsiz güzellik olmaz ama, değil mi ya!..
ve.. günün sonunda
beni bu güzellikler karşılıyor!.
.)
yorgunluğuma değdi mi!..değdi!..
işte o kadarrrr :))
işte o kadarrrr :))
Görseller: izler ve yansımalar(*) Attila İlhan Şiiri: 'Adımla Nasıl Berabersem'
Karlar altındaki İstanbul'un öylesine güzel fotoğraf karelerini,Attilla İlhan'ın şiirini ve özellikle son fotoğraftaki muhteşem güzelliği,sözcüklerinizle bize anlattığınız için teşekkürler,sevgili Esmir...
YanıtlaSil@Nehire,
SilSevgili Nehirecim...aslında ışık yetersiz ve hava oldukça puslu ve kapalıydı! Özellikle Kuleye çıktığımda karanlık bastırdı bu yüzden çok net değil!ama ben yine de ilk kar düştüğünde İstanbul'u fotoğraf karelerinde yaşatmak istedim...Günün içinden geçerken yaşadıklarımı da birazcık masalsı havada.)) sizlerle paylaşmadan edemedim...
Sanatçıların ilham veren dizeleri görüntülerimize farklı bir boyut katıyor..Değerli yorumun için ben teşekkür ederim..
Sevgiler, iyi bir haftasonu dilerim...
ÇOK ENTERESAN VE ÇOK ÇOK FARKLI BİR YAZI OKUDUM SAYFANDA..İFADENDEKİ COŞKUYU, DEĞİŞİMİ, MUTLULUĞU ANLAMAMAK MÜMKÜN DEĞİL..
YanıtlaSilANNESİNİN ELİNİ BIRAKIP KOŞTURAN YARAMAZ BİR KIZ ÇOCUĞU BULDUM BAZEN... BAZEN BABADAN GİZLİ, FLÖRTÜ İLE KAÇAMAK YAPAN AŞIK BİR KIZ.. YA DA, TELAŞLI... ÜRKEK... ROMANTİK.. DOĞA AŞIĞI BİR DOST..
ANLATAMAYACAĞIM KADAR BEĞENDİM VE ZEVK ALDIM SUNUMUNDAN ESİN'İM..
YENİ TEBDİL EYLENEN MEKANIN SANA YARADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM.. :))
@hasret senfonileri,
SilKarın yağması içime ayrı bir coşku verdi.)yeni mekanımızın lokasyonu aslında ucube gökdelenlerle çevrili ama yine de değişim sanırım iyi geldi bana:)teşekkür ederim değerli düşünceleriniz için Gülsen Hocam..
Sevgi ve saygılarımla...
Ellerinize sağlık.
YanıtlaSil@sezer eser perker,
Silteşekkür ederim..
Ne güzel yılın ilk kar fotoğraflarını çekenler arasında yer almışsınız...
YanıtlaSilBenim gibi tembeller bu şanstan mahrum kaldı maalesef:)
Sevgiler..
@Ays,
SilHoşgeldiniz sayfama Ays,
Kış yeni başlıyor..daha çokk kar yağar!...)geç kalmış sayılmazsınız.)
Sevgiler...
Hergün kıyamet kopuyor çok doğru Sevgili Esin!
YanıtlaSilHerkes kendi kıyamını yaşarken,
yazlar kışlar gelip geçiyor..
Sevgilerimle canım,
hayırlı kışlar olsun:-)
@destiny,
SilZaman! Hem de nasıl çabuk geçiyor değil mi sevgili destiny..
Güzel günler göreceğiz inşallah!..dediğin gibi
hayırlı yazlar-kışlar olsun destiny.cığım.))
sevgiler, esenlikler dilerim...
BeyazİSTANBUL'u harika resimlemişsin,bayıldım.
YanıtlaSil@mehtap,
SilHoşgeldiniz sayfama..
Teşekkür ederim sevgili mehtap..Gözümün görebildiği, ortalama seviyede ki makinamın çekebildiği kadar ama keyif alarak çektim..Hissettiklerimi yansıtmaya çalıştığım duyguları sizlere aktarabildiğime sevindim...
Esenlikler dilerim..
müzikler de harika ve nasıl örtüşmüş yazılarınla. yaşamın bir dalından diğer dalına uçarken beni tam bir düşünceye alıştırıp alıp ordan başka bir düşüncenin dalına uçurdun. Ne kadar zor farkında olarak ve sesini çıkarsanda cılızlığından kimsenin duymadığı ama senin avazın çıktığı kadar bağırdığını zannettiğin bir hayatı yaşamak. Bizler biriciğiz sen ben ve bizim gibiler, yalnızız çoğu zaman şaşkınız, asiyiz, kederli huzurlu ama hüzünlü. İz bırakmaksa bırakabilirmiyiz bilmem ama yanımıza hiçbirşey alamayacağımız ve götüremeyeceğimiz bu kadar aşikarken sen en güzelini yazmışsın. ve.. günün sonunda bu güzellikler karşılıyor beni. Yorgunluğa değdi mi, değdi.İŞTE O KADAR. Sevgili Atila İlhana uğurlar ola...
YanıtlaSil@Defne Soysal,
SilHayatımıza dokunan, bizleri farklı duygulara sevk eden ve sonrasında bir yol bulup ortaya çıkardığımız, kendi pencerelerimizden yansıyanları!..bu platformda paylaşmanın hoşluğunu yaşatan ve şiirleriyle yazıma anlam katan değerli sanatçılara ve tabi ki beni motive eden yorumunla...Evet sevgili defneciğim 'biricik' arkadaşım! .)farkında olan bizler, birbirimizin nazarında 'biricik' olmayı fazlasıyla hak ediyoruz..paylaştığıma değdi İŞTE O KADAR :)
Biricik düşüncelerin, zarif sözlerin için teşekkür ederim sevgili defnecim..
Sevgilerimle,
İyi haftalar dilerim...
Yazılı anlatımın ne kadar etkili bir yol olduğunu bu postla iyice anlamış bulunmaktayım sevgili Esin...
YanıtlaSilGezdiğin yerleri videoya alsaydın bu kadar yoğun hissetmeyecektim gördüklerimi. Seninle aynı heyecanı ve coşkuyu yaşayamayacaktım, Attila İlhan'ın dizelerini böylesi duyumsayamayacaktım, bu kesin..
O kadar doyurucu bir post olmuş ki Esinciğim...
Ellerine, yüreğine, emeğine sağlık...
Teşekkür ve sevgilerimle....
@Zeugma,
SilKelimelere güç veren o anları yaşarken hissettiklerimiz sanırım!.Duygularımız ne kadar yoğun ve bunları aktarırken ne kadar da içten isek bu okuyucuya da yansıyor diye düşünüyorum sevgili Zeugmacığım.Ben teşekkür ederim değerli düşüncelerin için..
Sevgi ve esenlikler dilerim...
Yann Tiersen dinlemeyi çok sevdiğimi eklemeyi unutmuşum bu arada :)
YanıtlaSilÇok yakışmış bu posta...
Sevgiler yine ve yeniden...
@Zeugma,
SilYann Tiersen dinlemek başka bir keyif..köpük gibi.)teşekkürler, sevgiler...
Merhaba,2 yıla kadar bende istanbul daydım her ne kadar içindeyken kıymetini bilemesekte kar ve istanbulu görmek bana nostalji yaşattı.zor bir şehir olsada ben seviyorum İstanbulu.Bende beklerim bloğuma kar görüntülerinin arkasından sıcacık selamlar.
YanıtlaSilİstanbul karlı havalarda ayrı güzel oluyor. Fotoğraflarınız harika.
YanıtlaSil