Tarih sahnesine baktığımızda yaşamı tehdit eden ve
kitlesel ölümlere sebep olan, savaşlar, doğal afetler kadar bir takım ölümcül hastalıklarla
da insanlığın hep mücadeleler içinde olduğunu görürüz.
İşte bunlardan biri de çiçek hastalığıdır. Çiçek hastalığı
geçmişte, yaptığı salgınlarla insanları çok korkutan, bulaşıcı, ateşli, ağır
bir virüs hastalığıdır. Elde edilebilen bilgilere göre, zamanımızdan yaklaşık
bin yıl önce Çin’de tarif edilmiştir. Hastalığın ilk kaynağı ise Asya ve
Afrika’dır. Mısır’da mumyalar üzerinde tipik çiçek bozukluklarına
rastlanmıştır. Bundan çok değil yaklaşık 200 yıl öncesine kadar Avrupa’da
vebadan sonra en korkunç hastalık Çiçek Hastalığı idi.
Ve 18. yüzyılın başlarında her yıl Avrupa ve Asya’da en az yarım
milyon insanın bu hastalığa yakalanarak öldüğünü biliyoruz. Özellikle
İngiltere’de bir nesil boyunca her 13 kişiden biri çiçek hastalığından
ölmüştür. Ama insanoğlu bir gün gelir çiçek hastalığına son verecek o aşıyı da
bulur.
Edward Jenner kimdir: (17
Mayıs 1749 - 26 Ocak 1823)
17 Mayıs 1749’da bir köy papazının çocuğu olarak dünyaya gelen Jenner, İngiltere'de Gloucestershire' da bir operatörün yanında uzun süre çıraklık yapmış daha sonra tıp öğrenimini geliştirmek için Londra'ya gitmiş ve orada John Hunter'in öğrencisi olmuştur. Hocasının tavsiyesiyle 1775 yılında, o dönemlerdeki en yaygın ve can alan hastalık olan çiçek hastalığı ile ilgili araştırmalara başlamıştır. Araştırmaları sonucu çiçek hastalığına aşı bulan Jenner aynı yıl köyünde baş gösteren çiçek hastalığı salgını karşısında çocuklar üzerinde aşısını denemiş ve olumlu sonuçlar aldığını ispat etmiştir. Daha sonra 1796'da buluşu ile ilgili ayrıntılı bir rapor yayımlamış ve buluşu gerek Avrupa'da gerek ise Birleşik Amerika'da ilgiyle karşılanmış ve benimsenmişse de dönemin tıp bilginleri aşıya karşı çıkmışlardır. Fakat elde edilen sonuçların başarısı sebebi ile 1870 yılına gelindiğinde binlerce insan aşılanmıştır. Daha sonraki yıllarda çiçek aşısı İngiltere'nin dışında da yaygınlaşmış, bugün ise tüm dünyada kullanılmaya başlanmıştır. bkz
Koruyucu çiçek aşısı kısa zamanda dünyanın diğer ülkelerine
yayılmış. ABD Başkanı Jefferson ve ailesi aşıyı kullanmış. On binlerce insan
çiçek aşısı olmuş. İngiltere’de çiçek hastalığından ölenlerin sayısı yılda
2018’den 622’ye düşmüş. Oğlunu çiçek hastalığına karşı aşılatmış olan Napoleon,
ülkesinde 25 aşı istasyonu kurdurtmuş. 19. yy.da ise aşı dünyanın bir çok ülkesinde
zorunlu hale getirilmiştir.
****
Buraya kadar anlattıklarım genel olarak bilinen şeyler.. Yani insanlığı
tehdit eden çiçek hastalığı dert olmaktan çıkmış. Edward Jenner ’da adını altın
harflerle tarihe yazdırmış.
Oysa Edward Jenner isminin asıl perde arkasında bakın kimler varmış?
' Bir Çay Daha Lütfen ’ kitabında… Lady Mary’nin anılarının izini süren Katharine Branning çok önemli bir ayrıntıyı gün yüzüne çıkarıyor.
' Bir Çay Daha Lütfen ’ kitabında… Lady Mary’nin anılarının izini süren Katharine Branning çok önemli bir ayrıntıyı gün yüzüne çıkarıyor.
Çiçek aşısının tarihine ve ilk buluşların kaynağına yönelik, bundan birkaç yıl önce konu hakkında yazılı medyada aşağıdaki haber başlıkları dikkatimi çekmişti..
“İlk çiçek aşısını Osmanlı mı buldu? Çiçek aşısının tarihi ile ilgili belgeler Lady Mary’nin Osmanlı’da
gördüklerinin aşının geliştirilmesinde rolü olduğunu doğruluyor. “ bkz
Gerçeği iki batılı kadının 290 yıl ara ile Türkiye’de kesişen hikayelerinde; Katharine Branning’in ‘ Bir Çay Daha Lütfen ’ kitabında, İngiliz elçisinin eşi Lady Mary’nin anılarında öğreniyoruz.
Kısa bir süre önce bloğumda tanıtımını
yaptığım;
Katharine Branning’in ‘Bir Çay Daha Lütfen’ kitabında; Çiçek aşısının geliştirilmesinde Türklerin rolü olduğunu ve bizzat bu aşının İngiltere’ye ulaştırılmasında kitapta adı geçen İngiltere’nin Osmanlı
büyükelçisinin eşi Lady Mary Wortley
Montagu olduğunu öğreniyoruz!
Lady Mary 18.yüzyılda ülkemizde yaşamış olan İngiliz
sefirinin eşidir. Lady Montagu’nün Türkiye’de kaldığı 13 ay boyunca dostlarına
ve ailesine yazdığı mektuplar, vefatından sonra “Sefaret Mektupları” başlığı
ile yayınlanmış. Lady Mary’in mektuplarında yer verdiği bir anısında anlattığı
ve Katharine Branning ayrıntılı olarak yanıt verdiği satırları okurken inanın
gözlerim faltaşı gibi açıldı.
Eşinin Osmanlı Sarayına elçi tayin edilmesi ile hayatını
değiştiren olayları kaleme aldığı Anı- Mektuplarından oluşan ve çiçek aşısının
tarihi ile ilgili belgeler Lady Mary’nin Osmanlı’da gördüklerinin aşının
geliştirilmesinde rolü olduğunu doğruluyor.
Görsel: buradan (Lady Mary burada Osmanlı Türkleri kıyafetleriyle resmedilmiş.)
Katharine Branning’in Lady Mary’ye ithafen;
“Belki de Türkiye’nin dünyaya bıraktığı en önemli miras senin görmemizi mümkün kıldığın bir şeydi Lady Mary.
Evet Osmanlılar dünyaya ebedî bir damga; ilginçtir, şiddeti zuhurundan gizli bir damga vurmuştur. "
“Türkiye dünyaya öpülecek tombul yanaklı çocuklar da verdi.”
"19. ve 20. yy boyunca devam eden başarılı aşılama kampanyalarından sonra Dünya Sağlık Örgütü çiçek hastalığının 1977'de tamamen kökünden kazındığını onayladı. Çiçek hastalığı bugüne kadar gezegenimizden tamamıyla süpürülmüş olan, insanoğlunun maruz kaldığı tek enfeksiyon hastalığıdır. Lady Mary bu, Osmanlı şehri Edirne'de küçük bir odada gerçekleştirilen bir âdeti dikkatlice takip etmenden ve değerine inanman, onunla bir köprüyü geçmeye cüret etmenden kaynaklanan senin mirasındır. Shakespeare'in bir oyununda geçmiş olmasından başka ülkende çok sık kullanılan "Evine çiçek hastalığı düşsün" bedduası artık asla kullanılmayacaktı. Ve artık anneler çocuklarının ölümünü ya da içler acısı durumlarını izlemek zorunda kalmayacaklardı. Şimdi sonsuza kadar dünya anneleri, senin gibi sıra dışı ve cesur bir kadın tarafından harikulade bir ülkeden getirilen bu armağan dolayısıyla çocuklarının lekesiz tombul yanaklarına öpücükler kondurmaya devam edecekler. "
"19. ve 20. yy boyunca devam eden başarılı aşılama kampanyalarından sonra Dünya Sağlık Örgütü çiçek hastalığının 1977'de tamamen kökünden kazındığını onayladı. Çiçek hastalığı bugüne kadar gezegenimizden tamamıyla süpürülmüş olan, insanoğlunun maruz kaldığı tek enfeksiyon hastalığıdır. Lady Mary bu, Osmanlı şehri Edirne'de küçük bir odada gerçekleştirilen bir âdeti dikkatlice takip etmenden ve değerine inanman, onunla bir köprüyü geçmeye cüret etmenden kaynaklanan senin mirasındır. Shakespeare'in bir oyununda geçmiş olmasından başka ülkende çok sık kullanılan "Evine çiçek hastalığı düşsün" bedduası artık asla kullanılmayacaktı. Ve artık anneler çocuklarının ölümünü ya da içler acısı durumlarını izlemek zorunda kalmayacaklardı. Şimdi sonsuza kadar dünya anneleri, senin gibi sıra dışı ve cesur bir kadın tarafından harikulade bir ülkeden getirilen bu armağan dolayısıyla çocuklarının lekesiz tombul yanaklarına öpücükler kondurmaya devam edecekler. "
Katherine Branning
Aşağıdaki sayfalarda
Lady Mary Wortley Montagu' nun anılarında;
Türkler'in çiçek aşısını o günün koşullarında doğal yöntemlerle nasıl uyguladıkları anlatılmış.
Lady Mary Wortley Montagu' nun anılarında;
Türkler'in çiçek aşısını o günün koşullarında doğal yöntemlerle nasıl uyguladıkları anlatılmış.
Kitapta karşıma çıkan bu önemli bilgilerin yer aldığı o sayfalar.
( Sayfaları daha büyük görmek için üzerine tıklayınız. )
( Sayfaları daha büyük görmek için üzerine tıklayınız. )
**
**
Sayfa:293 / 303
Lady’nin anısına dikilen Güneş Abidesi
1747’de William Wentworth tarafından Wenthword Şatosu arazisine
(Yorkshire, England) dikilmiş.
1747’de William Wentworth tarafından Wenthword Şatosu arazisine
(Yorkshire, England) dikilmiş.
Ve çok yeni bir tarihte (2012'de) anıtın üzerine Geleneksel Türk giysileri içinde
Lady Mary'nin resmi yerleştirilmiş. bkz
Lady Mary'nin resmi yerleştirilmiş. bkz
1720’DE ÇİÇEK AŞISINI TÜRKİYE’DEN İNGİLTERE’YE
GETİRİP TANITAN
RT: HON. LADY MARY
WORTLEY MONTAGU ONURUNA
yazılı...görsel buradan
Bu demektir ki; Çiçek aşısını ilk Türkler bulmuş! Lady Mary bilgiyi ülkesine taşımış! Yani; "atını alıp Üsküdar'ı geçerek aşıyı köyüne ulaştırmış :)" Edward Jenner geliştirmiş - altına kendi imzasını atmış ve tüm dünyayı da bu dertten kurtarmış!..
Ve 290 küsür yıl sonra da bir Türk Hayranı, Katharine Branning "Bir Çay Daha Lütfen" kitabında bu gerçeği bir kez daha bizlere hatırlatmış..
Söz uçar yazı kalır!..
tarihin izleri yüzyıllar sonra soluk sayfalardan,
taşlara.. bize geçmişten bir haber sunar...
Esin Bozdemirtaşlara.. bize geçmişten bir haber sunar...
Kaynaklar: Katharine Branning "Bir Çay Daha Lütfen" Sayfa: 293 /303
wikipedia
Görseller: buradan - http://www.folliesforfollies.com
İlginç ve güzel bir yazı. Fotoğraflar da öyle...
YanıtlaSilBaşımızı örtüp örtmeyeceğimiz tartışmasından, enerjimizi boş yere sarfetmekten kendi geçmişimizin güzelliklerinin daha farkında olamıyoruz ne yazık ki
YanıtlaSilSöz uçuyor, yazı kalıyor gerçekten. Faydalı paylaşım için teşekkürler.
YanıtlaSilÇerkes tüccarlar tarafından osmanlıya getirildi bu yöntem.araştırmak isteyenler bir zahmet etsin derim!
YanıtlaSilGüzel bir yazı Esin hanım kitabı merak ettim inşallah kitapçılarda bulurum paylaşım için teşekkürler sevgi ve dostlukla Mualla Süllü Öksüzler
YanıtlaSil@bilge
SilÇok teşekkür ederim Mualla Hanım. Kitabı bulabileceğinizi ümit ediyorum. Yabancı bir insanın gözünden önemli belge ve değerlendirmelerin ışığında bizim vazgeçilmez içeceğimiz "Bir Çay Daha Lütfen" kitabını keyifle okuyacağınıza eminim. Esenllikler diliyorum.