“Bakıyorum
cenneti arıyorsunuz boyuna, / Kiminiz tekkede, kiminiz medresede / Kiminiz manastırda,
kilisede kiminiz/ Ödünüz kopuyor cehenneme gitmekten/ Oysa hiç ekmedi yüreğine
bu tohumu / Aklı başında olan” (*)
‘Cennet, cennet’ deyip durdun. “Kim varsa bilen çıkıp
söylesin / Nerden geldik nereye gidiyoruz?” Sevgiyi ekmeden, akıl perdesini önüne geçirmeden,
sormadan, düşünmeden, hiç bilmeden!
Hangi cennet? hangi cehennem? O’nu nerde
arıyorsun sen!… Cennet de burası, cehennem de burası!
Cennet, güzel bir ruh gerektirir! Cennet içinde sevgi barındıran, senin yüreğindir!.
Cennet; yemyeşil doğadır, güneştir, sudur, topraktır, havadır. Yüreğinde o ruhu taşımadan, sevgiyi bilmeden, sen,
cenneti mi arıyorsun!. Boşuna arıyorsun. Sen önce ‘sevgi nedir?’ onu bil! Kendini
bil!. Hani, sen değil miydin; 'Yaratılanı severim, Yaratandan ötürü’ diyen. Senin Yaradan’a olan sevgin bu mu!.
“Seni kuru
sofraların softası seni / Seni cehenneme
kömür olası seni / Sen mi Hak’tan rahmet dileyeceksin bana / Hakka akıl
öğretmek senin haddine mi?” (*)
Bu dünyayı, cennetine kavuşmak uğruna, kendi varlığını dahi
hiçe sayarak, intikamla, nefretle hiç düşünmeden yakıp, yıkarak, masum bedenleri
gözünü kırpmadan lime lime parçalayarak cehenneme çeviren sensin. Eli kana
bulanmış katiller!.. bu kanlı ellerinizle mi gireceksiniz cennetinize!. Bu kötülük ikliminde, toprağa yağmur yerine kan damlıyorsa!.. yeşermez hiç bir dal!..meyve vermez ağaçlar, kuşlar uçmaz... güneş açmaz!.
Bu lanetli düzeni yaratan sen! kullanan sen! sürdüren yine sen! Bu
olmayan aklınla, vicdanın ve inancınla sen, ‘İNSAN DEĞİLSİN’. Sen ‘İNSAN’ olamazsın. Ruhun sevgi bilmiyor, vicdan
nedir bilmiyor. Ak nedir bilmiyorsun!. Kapkarasın. Bu hilebazlıklar, bu aymazlıklar, bu soylu kurnazlıklar yetti artık!. Yaşadığın yeri cehenneme
çeviren hep sensin. Senin ruhun şeytan, sen ŞEYTANIN TA KENDİSİSİN.
Artık dünya şeytanın avuçlarında!. Sürekli karanlık, durmaksızın aydınlığa saldırmakta.
Dünya yaşanılası bir yer olmaktan çıktı artık!.. Suruç'ta yaşanan katliamda gencecik insanlar öldü. Birçok ananın yüreği yandı, ocaklarına ateş düştü!. Bu kadar vicdansızlık, bu kadar şeytanın esiri olup bu vahşetleri nasıl yapabildiniz, nasıl kıydınız o masum canlara!.. akıl alır gibi değil!..
Dil, din, ırk ve mezhep ayrılığı yapmadan.. Anlamak birbirini çok mu zor!. Hoş görmek, dayanışma içinde olmak çok mu zor!. Oysa bu dünyayı sevgi kazanacak…Ne güzel söylemiş Hayyam;
“İslam ya da kâfir bu bölünmek de n’için. Madem sensin tek amaç ayrımı kaldır aradan” olsun bitsin..
Suruç'ta yaşamını kaybeden canlara Allah'tan rahmet, acılı ailelerine de sabırlar diliyorum. MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN.
Ve..bizler, Suruç'daki terör saldırısının şokunu daha üzerimizden atamadan, bir başka acı haber de Adıyaman'dan geldi.. Uzman Onbaşı Müsellim Ünal teröristler tarafından çıkan çatışmada hayatını kaybetti. Ve yine Şanlı Urfa, Ceylanpınar'da (Terörle Mücadele Şubesinde görevli Feyyaz Yumuşak ve Çevik Kuvvet Şubesinde görevli Okan Açar ) kaldıkları evde teröristler tarafından şehit edilen iki polisimiz daha oldu..
Kim bilir şu dakikalarda bile, hangi canlar şeytanın esareti altında, ölüm tuzağında!.. Acı acı üstüne. Söz bitti artık!. Tüm şehitlerimize, Allah'tan Rahmet diliyorum. Allah acılı ailelerine sabırlar versin, dayanma gücünü versin. Sebep olanların hepsini de Allah bildiği gibi yapsın!.. yazıktır bu vatana, bu vatanın evlatlarına!..Ne, vatan topraklarında ne sınırlarımızda, komşularımızda, ne de dünyanın bir ucunda... olmasın artık şu kahrolası savaşlar!.. geçmişinden neden ders almaz şu insanoğlu, neden!!!. :( hangi yana baksak yangın yeri..
Esin Bozdemir
Görsel: buradan
Ne güzel yorumlanmış bir yazı. Cennet de cehennem de içimizde, beynimizde, yüreğimizde.Bu dünyada insanlığa cehennemi yaşatanlar neyi düşünürler acaba?
YanıtlaSil@Makbule Abalı,
SilHoşgörüsüzlük, sevgisizlik iklimi, büyük hırslar, iktidar savaşları varken...
bu doyumsuzluğa ne yerküre ne de galaksi yeter!.. bunda yeryüzü üzerinde var olan diğer canlıların ve sürekli devinim içinde olan doğamızın hiç bir suçu yok..o oldukça cömert..tek suçlu biz İNSANOĞLU'nda..Biz, 'İNSAN OLMAYI BECEREMEDİK!' Doğanın bile dengesini bozduk!..Yoksa cennet de burası, cehennem de burası. Bu kâinatı cehenneme çeviren de yine hep insan müsveddeleri!..
Bı şekilde dünyayı karıştırıp kaosla yönetmeye çalışanların gerçekten Allah belasını versin inşallah
YanıtlaSil@Lost,
SilEn büyük düşmanlık, insanoğlu'nun "insanlaşma" yolculuğuna köstek olacak, her türlü söylence, hurafe, boş inançlardır.Yobazlıklar, bağnazlıklardır. Kant'ın yüzyıllarca sonra ileri sürdüğü gibi; "insan, ancak aklını kullanma bilinciyle düşünmeye başlarsa aydınlanacaktır." İçinde bulunduğumuz gerçek yaşamı dinsel dünya hayallerine yeğlersek, bizden çok öte akıl! içine soylu kurnazlıklarını da katarak bizi böyle kaosun içine sürükler durur elbet. Bugün X' i maşa yapar, yarın Y'yi ...isimler değişir ama düzen değişmez...çark devam eder... senin düşman zannettiğin ile bakarsın kol kola girer... seninle oynar durur!..Dünyayı, insanı, varoluşu, kendi aklınla tanımlayamadıktan sonra çağını aşarak "evrenselliğe" ulaşamazsın. Ağacın kökünden beslendiği gibi, kültürel gelişim (sanat-tarih-edebiyat-resim-müzik..vs) ve eğitim olmazsa sonuç budur işte!. başkaları yaratır/yapar..biz bir zamanlar günâh denilen şeyleri... arsızca oyuncak gibi kullanır dururuz..Oysa oyuncak olan, kullanılan asıl bizizdir, ama bunun da farkında bile değilizdir!..suçluyu arar dururuz böyle!.. Akıl fikir 'şeytanlık' olunca bu düzenden hayır beklemek boşuna!..
Ne şahane bir post olmuş Esinciğim. Ellerin dert görmesin.
YanıtlaSilO şeytan, inan kırmızı boynuzları ile birlikte aynen gözümün önünde. İnan hiçbir farkı yok benim için.
Haykırmak istediklerimi yazmışsın tek tek. Allah tez zamanda yok eylesin böylesini ve ona tapanları....
Başka da söze gerek yok. Tekrar tekrar okumalı, başa dönüp yine yeniden okumalı diyebiliyorum şu an...
Yüreğinden öpüyorum....
@Zeugma,
SilNe zor günlerden geçiyoruz yine.. yetti artık gerçekten..küçük bir çocuk dahi biraz etraflıca düşünüp, akıl yürütse, şu olup bitenlerin, başımıza gelenlerin ve yapılmak istenilenlerin analizini rahatlıkla ortaya koyabilir. İçeriye soktuk her türlü ne i'düğü belirsizleri..şimdide temizlemeye çalışıyoruz. Üst akılın istediği de bu zaten!. KAOS ortamı ile... parçala-böl..parçala-böl.. Onlar, Orta-doğu üzerindeki planlarını uyguluyorlar adım adım!..hedeflerine ulaşırken..'insanlar ölmüş' onların umurunda mı ki!.. kendi lüks yaşamları için asıl enerji kaynaklarına göz dikmişler bir kere!.. bu doyumsuz yaşam biçimine enerji de yetmez!.. tükete tükete dünyayı da, doğayı ve insanı 'insanlığı' da bitiriyoruz işte!.olan bu.. dünyayı şeytan avuçları içine aldı bir kere.. çürümüşlük had safhada!.. siyasetten, kurumlara...ahlaki değerlerden..en küçük ilişkilere kadar 'şeytanlık cirit atıyor ortalıkta. üstelik kim daha şeytan ise o kazanıyor!.. insanlık, dürüstlük, ahlak...bunlar artık pirim yapamaz hale geldi.
Bütün bunlar yaşanıp dururken... 'hayatı daha güzel ve anlamı' nasıl kılabileceğimizi artık bilemiyorum. Pek çoğunun umurunda değil ya da izliyoruz film seyreder gibi tv. kanallarından hepimiz!. yanlış dış politika, yanlış siyaset... vatan hainliği..vizyon sahibi olamamak..öngörü içinde olamamak...vs..vs... anlat anlat bitmez.....bugünlere kadar geldik..ne dağlarımız kaldı, ne yaylalarımız, ne derelerimiz!..ne sınırlarımız...ne adalarımız!..her yer talan edilmiş!..edilmekte.tüm bunların ekonomik boyutu var bir de!..Ceremesini halk çekecek..biz çekeceğiz işte...neyse Zeugmacığım..noktayı koyuyorum..Değerli düşüncelerin, ortak olduğumuz duyguların adına ben teşekkür ederim Zeugmacığım..Sevgilerimle..