Nihayet kış varlığını hissettirdi ve 'ben geldim' dedi artık. 'Hoş gelsin' diyelim o zaman. Sıcacık bir çorba, sıcacık bir çay veya kahve, içimizi ısıtan ve yapmaktan keyif aldığımız güzel şeylerle biz kışa hazırız. Her mevsimin yeri ayrı." 'Yaz' yaz olduğunu, 'kış' kış olduğunu bilmeli! " derdi büyüklerimiz eskiden. Çünkü kış oldu mu karı, ayazı, boranı olacak ve zamanı geldi mi gösterecek kendini. Bahar desen öyle, zamanı gelince tomurcuk açacak, çiçeklenecek dallar, ama hep zamanında, mevsiminde. Şimdi ise mevsimler de yer değiştirdi. Ne yazlar, ne de kışlar zamanını biliyor artık!. Kimi çok geç kalıyor, kimi de gitmek bilmiyor!. Tek insanlar değil pusulasını şaşıran! mevsimler de şaşkın.
Ancak biraz geç, yada erken de olsa, yine de iyi ki dört mevsimi doyasıya yaşayabildiğimiz bir coğrafyaya sahibiz. Şükür etmemiz için sebep çok aslında. Yeryüzünde, güneşe, gün yüzüne hasret nice insan var. Diyeceğim o ki yaşadığımız her anın, yazın, kışın, baharın...kıymetini bilmek gerek.Ve hep şükretmek!. Ben payıma düşen neyse bu hayatta istisnasız şükrettim hep. Karın yağdığını görmek dahi çocuk gibi şenlendirmeğe yeter beni!. Beyaz rengin içimizi aydınlatan huzuruna, saflığına kim itiraz edebilir ki!. Sonra onca mikrop yoksa nasıl temizlenir! Keşke yaşadığımız şehirler de bu kadar kalabalık olmasa! trafik bir işkenceye dönüşmese. İnsanlar bu kadar çok stres yüklenmese!. Bunlar enerjiyi tüketen şeyler. Ama ben yine de tüm bunlara sebep olanın yine biz insanlar olduğunu düşünürüm hep. Yoksa mevsimlerin, doğanın hiç aksatmadan sürdürdüğü bu muhteşem döngünün bunda hiçbir suçu yok. Çünkü onun dengelerini de bozan yine hep 'insan'.
Neyse efendim, yazımız, kışımız ve bizim havamız böyledir. Ve kışın en çok sevdiğimiz şeylerden biri de daha çok 'film seyretmek' tir. Sinemada o büyük perdenin karşısında film seyretmenin yeri başka olsa da, sıcacık evin konforunda film seyetmek de bir başkadır. İstediğim yerde filmi durdurabildiğim, kahvemi, çayımı içebildiğim... denetimin tamamen bana ait olduğu, evimde film seyretmek gibisi yok. Ve biz film sezonumuzu açmış bulunmaktayız. Şu aralar peş peşe filmler izledim. Aksiyondan, tarihi filmlere, bilim kurgudan, biyografi türlerine kadar. Özellikle dünya sinemalarına ait seçtiğim filmlerden biri olan Saygın Vatandaş Filmini çok beğendim.
Yönetmenliğini, Gaston Duprat ve Mariano Cohn ikilisinin
yaptığı ve başta Goya ödülü olmak üzere bir çok ödül alan 2016 yılı yapımı Arjantin
filmi Saygın Vatandaş (El
Ciudadano Ilustre) Film, ünlü bir yazarın, sanat ve toplum ilişkisini irdeliyor.
Başrol Oyuncular: Oscar Martínez, Dady Brieva, Andrea
Frigerio, Nora Navas, Manuel Vicente
Tür: Komedi, Drama
Film, Nobel edebiyat ödülü alan bir yazarın, kazanmış olduğu
ödülü, yazarlık kariyerinin düşüşü olarak görmesi ve bunun üzerine yaptığı ilginç bir
konuşmasıyla başlıyor. Bu ilginç konuşmanın küçük bir bölümü paylaşmak istiyorum öncelikle.
"Nobel edebiyat ödülü'nü almak konusunda iki farklı
duygu hissediyorum. Bir yandan gururum okşandı, gerçekten okşandı, ama diğer yandan
ve bu acı duygu içimde çok daha ağır basıyor. Benim inancıma göre bu tür oy
birliği ile alınmış onay kararı bir sanatçının çöküşüyle doğrudan ve şüphe
götürmez şekilde alakalıdır. Bu ödül şunu kanıtlıyor; eserlerim kişilerin
zevkleri ve ihtiyaçlarıyla aynı görüşte; Yargıçların, uzmanların,
akademisyenlerin ve kralların. Açık bir şekilde, ben sizin için en konforlu
sanatçıyım. Ve bu konforun her artistik eserde bulunması gereken ruhla çok az
ilgisi var. Sanatçıların sorgulaması ve şaşırtması gerekiyor. Bu yüzden bir
sanatçı olarak ulaşabileceğim son noktaya gelmekten pişmanlık duyuyorum. Ancak
hissettiğim en kalıcı duygu şu aslında; gururuma yediremediğim, ikiyüzlü bir
şekilde beni kızdıran, yaratıcı macerama son vermeye karar verdiğiniz için size
teşekkür etmektir. Ama lütfen bunları söyleyerek sizi suçladığımı düşünmeyin
sakın. Gerçek bu değil. Burada suçlanacak tek kişi var. O da benim. Çok
teşekkür ederim."
O zaten ünlü bir yazardır, ancak aldığı bu ödülle bir anda
etrafında büyük bir medya ordusu oluşur. Herkes kendisiyle röportaj yapmak
istemektedir. Tüm ödül törenlerini ve röportaj taleplerini geri çevirmesine
rağmen tek bir davet onun kararını değiştirir. Bu davet, onun doğup büyüdüğü, romanlarının
beslendiği ve yıllardır görmediği, Arjantin’in küçük bir taşra kasabasından
gelir. Bu daveti uzun tereddütlerinin
ardından kabul eder. 40 yılın ardından ilk kez gittiği kendi kasabasında anılarıyla yüzleşecektir ve sonra yaşayacakları ise!.. Şöhretli
bir insanın, en çok da kendi doğup büyüdüğü yerde karşılaştığı şeyler, kendisini büyük girdabın içinde bulacağı o duygu durumları...ancak bu kadar iyi perdeye aktarılabilirdi. Yaşadığı traji komik olaylar aslında insanın hiç değişmeyen yönlerini bize bir kez daha anımsatıyor.
Eski arkadaşların, dostların, sosyal çevrenin hal ve tutumları;
modern hayattan uzak, taşrada dingin yaşamların, aile hayatlarının perde arkasını yansıtırken; Nobel ödüllü sanatçının kasabada ki cehaletle
yüzleşmesini ve aynı zamanda yazarın -yazarlık- kibrine dair eğilimlerini de
gözler önüne seriyor. Ayrıca asıl olması gereken “sanatçı bakış açısı” ve yaratıcılık
ile ilgili düşünceleri ise çok güzeldi.
Saygın Vatandaş Filmi, şan-şöhret, edebiyat, kültür, sanat ve insan davranışları üzerine düşündüren
çok güzel bir filmdi. Ben filmi çok beğendim, bu yüzden izlediğim filmlerin
hepsini olmasa da özellikle bu filmi sayfamda tanıtmak istedim. Filmin sonunda ise "yaratıcı yazarlık" üzerine çok güzel bir replik vardı. Ancak onu söylemeyeyim, siz en iyisi filmi izleyin.
Şimdiden iyi seyirler dilerim.
Karı ben de çok seviyorum, hele yılın ilk karını, işin ilginci Bücürük de çok seviyor ama sonra evsizler, kediler, köpekler aklıma gelince üzülüyorum da...o beyaz güzellik çok hoş..
YanıtlaSilArjantin filmi hiç izlemedim sanırım, Eva Peron'un hayatını anlatan film izlemiştim ama o da ABD yapımıydı. İlginçmiş, emeğine sağlık. Çok teşekkürler.:)
@bücürükveben,
SilKar, şartlar zorlamıyorsa eğer -ısınmak-barınmak vb.gibi!.- o kristal buz billurcuklarının varlığı bile birer neşe kaynağı. O kar tanelerinin yavaş yavaş süzülerek toprağa düşmesi inanılmaz şiirsel gelir bana. Bücürük de sevmez mi hiç! hayat tüm canlılar için aynı denklemde! hayatın adaleti diğe bir şey yok!. kiminin başı, kiminin sonu in/out!? durumları..insanın doğuştan şanssızı olduğu gibi hayvanların da durumu öyle!. kimi sokaklarda, kimi pufidik yastıklarda..ama yine de hepsi kendi doğasına uygun ortamda mutlu.
Arjantin filmlerini zaman zaman seyrediyoruz. Daha doğrusu bir elemeden geçiriyoruz seçerken. Hint filmleri de çok başarılı meselâ. Bu filmi ben çok beğendim, istedim ki, yazar-çizer dostlarım da izlesin. Bir de sizin yorumlarınızı izledikten sonra da alayım :) Belki bana hoş gelen, size nahoş da gelebilir..bu da mümkündür. Rica ederim Müjde. Ben teşekkür ederim. Sevgilerimle...
Bu aralar film seyretmeyi çok seviyorum bu da aklımda olsun
YanıtlaSil@Saadet Uslu,
SilTamamdır Sevgili Saadet, şimdiden iyi seyirler dilerim.
Sevgilerimle..
Heybeme iki görülmesi gereken yer ve bir film koyarak gidiyorum, teşekkürler:)) Canım nedense soba üzerinde kavrulmuş kestane çekti:)) Anlatımın sıcak, daha ötesi naif, aynı zamanda derinlikli oluşunun kesin etkisi var bunda:)) Yaşıyor insan çünkü...:))
YanıtlaSil@buraneros,
SilHoşgeldin sevgili buraneros. Uzun aralıklar veriyorsun bloglara bak bu yüzden yazdığın yorum bile 'spam' a düşmüş! Dikkat etmeseydim uçacaktı yorumun!. kurtardım ama son anda:) latife bir yana filmi beğeneceğini tahmin ediyorum. İzledikten sonra tabi kritiklerini de merak ederim. Ne de olsa 'sinema' asıl senin alanın!. Gündem malum, hiç değilse biz başka pencerelerden bakalım hayata. 'Sinema' dersen, o zaten başlı başına büyülü bir dünya! O akışın içinde kaybolmak bambaşka bir duygu. Güzel düşüncelerine, teşekkür ediyorum @buraneros. Şimdiden iyi seyirler dilerim. Esenlikle...
Duymuştum bu filmi, sen yazınca daha çok ilgimi çekti Esincim. Not alayım ben bunu.
YanıtlaSil@sezer eser perker,
SilBeğeneceğini tahmin ediyorum Sezer'cim. Şimdiden iyi seyirler ve
güzel bir haftasonu dilerim. Sevgilerimle...
Bu posta Makbule hanımdan sonra, 24 Aralık yorum yaptığımda bazı sekmenler çıkmıştı. Yorumun gönderildiğini sanmıştım ama gelmediğini görüyorum.
YanıtlaSil@Mehmet Osman Çağlar,
SilYorumunuz gelmedi Mehmet Bey. Kısa bir süre önce 'buraneros'un gönderdiği yorumun da 'spam mail' ler arasıa düştüğünü gördüm. Bu yüzden o günden sonra spam maillere de bakıyorum. Zaman zaman olabiliyor ileri-geri tuşarı da buna sevep olabiliyor. Teknik de olabilir, ben yorumunuzu aldım sayıyorum. Ama filmi izleyip izlemediğinizi de merak ettim yine de!
Henüz seyredemedim, ama seyredeceğim... tavsiye için teşekkürler Esin hanım.
Sil
SilRica ederim. "Saygın Vatandaş" Filmini beğeneceğinizi düşünüyorum Mehmet Bey.
Şimdiden iyi seyirler dilerim.
* Youtube üzerinden de izleyebilirsiniz.
http://www.filmifullizle.org/saygin-vatandas-el-ciudadano-ilustre-2016-turkce-dublaj-izle.html