7 Mayıs 2023 Pazar

"Öyle bir geçer zaman ki!"

 

"Hayat ne gideni getirir, ne de kaybettiğin zamanı geri çevirir. Ya yaşaman gereken zamanı yaşayacaksın, yada yaşamadım diye ağlamayacaksın." * Tolstoy

Dilimde Erkin Koray'ın parçası... "Birden dursun istersinSeneler olunca mazi / Öyle bir geçer zaman ki! " bir yandan "nerde kalmıştık!" nakaratları içinde... biraz şaşkın, biraz garip... geçmiş güncelerimi toparlamak üzere nihayet üzerimdeki 'kal' halinden şiddetle kurtulma isteği ile oturdum yazmaya. 

En son Mayıs 2022 güncesinde* kalmışım, sonra Göller Yöresi gezimizin destinasyonlarını yazmış...derken yaz göz açıp kapayıncaya kadar geçmiş, sonbahar desen; uzun bir pandemi kapanma sürecinin ardından nihayet bir yurtdışı gezisine çıkmış, ancak ayağımızın tozuyla yurda döner dönmez acı bir kaybımızla yaprak dökümü yaşamışız... ardından yeni bir yıl gelmiş, ama üzerinden daha bir ay gibi bir zaman geçer geçmez meğer hiç de hoş gelmediğini anlayacağımız bir yılı kucaklamış!. ülkece yaşadığımız büyük felaketle 'Şubat 2023' kara bir yıl olarak tarihimizde yerini alırken...bizler de "bunu bile gördük ya! bundan daha kötü ne olabilir!? "  diyecekmişiz. 

Travmaların ardından yeniden toparlanma, yaraları sarma süreçleri yaşanırken, kış bizi terk etmeye ve havada bahar kokuları duymaya başlamış; "yine baharlar gelecek" umuduyla Mart ve Nisan aylarını da uğurlamışız. 

Mayıs'tan Mayıs'a koca yılı devirmişiz hiç anlamadan! 

Ve artık parantezi kapatıp başlayayım anlatmaya. Tabi akıllı telefonlarımızın galerileri sağ olsun. Onları günü gününe paylaşmak gibi bir alışkanlığım olmasa da, kaydettiğimiz görseller belleğimiz oluyor. Ve geriye dönüp baktığımızda, yaşadıklarımızı bir film şeridi gibi gözlerimizin önüne seriyor, bu durum benim de işimi bir hayli kolaylaştırıyor.  Yoksa her şeyi günü gününe hatırlayabilmem mümkün olmazdı. 

Haziran 2022

Etkinliklerle dolu dolu geçen Mayıs'ın ardından Haziran ayını çok sevdiğim Gölyazı ile taçlandırıyorum. Bu şirin göl kasabasına pek çok kez gitmiş ve bir hayli fotoğraf çekmişliğimiz vardır.


***


***


***

Gölyazı

Gezdiğimiz yerlerde kendi objektifimden çektiğim manzaralardan birini tualime yansıtıyor ve  Gölyazı'yı (daha önce de yağlı boya ile resmetmiştim) bu defa soft pastelle çalışıyorum. 

*** 

Resim: Esin Bozdemir / Haziran 2022
Soft Pastel (35x60) 
Esin Bozdemir Art

Günlerim, ruhumu dinlendiren ve keyif alarak yaptığım resim çalışmalarımla geçiyor. Farklı teknikler ve soft pastel dışında farklı malzemelerle deneysel çalışmalarım da oluyor. Sanat uzun bir yolculuk ve ben bu yolculukta olmaktan dolayı kendimi çok daha iyi hissediyorum.  

'Cennet Mahkumu' Carlos Zafon

Ara molalarda ise  Carlos Ruiz Zafón’un “Unutulmuş Kitaplar Mezarlığı” serisinin üçüncü cildi “Cennet Mahkûmu” kitabı bana eşlik ediyor. Öncesinde “Rüzgârın Gölgesi” ve “Meleğin Oyunu”nu okumuştum...Zafón’un bu serilerde ince ince işlediği her konu ve karakteri adeta okuyucuyu edebiyatın büyüsüyle buluşturuyor. Zafon bir yerde "kitaplar kendi başına okunabiliyor " diyor. Bana göre öyle değil. Kitaplar birbirinden farklı hikayeleri içerse de aralarındaki bağlantıyı hatırlamak ve öyle okumak çok daha değerli tabi. Ama ben ne yazık ki her kitabın arasına bir hayli zaman aralığı verdiğimden, okurken toparlamakta güçlük çekebiliyorum. İşte böyle anlarda, altını çizmesem de küçük not defterime kitaptan alıntıladığım cümleleri özenle aktarmış olmak işimi kolaylaştırıyor ve o anlarda devreye görsel hafızam da girerek...hikayeleri birleştirmeme yardımcıma oluyor.  

Küçük ruha sahip insanlar her zaman başkalarını küçük görmeye çalışırlar. Sf. 21  

Yapılacak en kolay şey geçip gitmesini izlemek ve hiçbir şey yapmamaktı, ama içgüdülerim ve karakteristik sağduyu yoksunluğum beni dürtükledi...Sf. 21

"Nerede okuduğumu anımsamıyorum, ama aslında hiç birimiz bir zamanlar olduğumuzu düşündüğümüz kişi değilmişiz ve yalnızca asla yaşamadıklarımızı anımsıyormuşuz" Sf. 61 

Hiç kimse olmanın herhangi bir kimse olmaktan daha onurlu olduğu zamanlar ve yerler vardır. Sf.167 

İnsan belli bir yaşa gelince dünya denilen bu sirkte her şeyi gördüğünü sanıyor. Sf. 121 

Kader ev ziyareti yapmaz,  senin gidip alman gerekir. Sf 218 

Şehirlerin bellekleri yoktur ve bunları canlı tutabilmeleri için sizin benim gibi bir bilgine ihtiyaçları var. Sf.234 / "Cennet Mahkumu" Carlos Ruiz Zafón

***
- Barselona, yıl 1957. Daniel ve karısı Bea, Noel'i büyük coşku ve mutluluk içinde kutlamaya hazırlanmaktadırlar. Julian adını verdikleri çok güzel bir erkek bebekleri olmuştur ve sevgili dostları Fermín Romero de Torres de evlenmek üzeredir. Fakat Sempere & Oğulları'na gelen esrarengiz bir yabancı kentin karanlık geçmişinde yirmi yıldır gömülü kalan korkunç sırrı açıklayacağını söyleyerek tehditler savurunca, ailenin mutluluğunun üzerinde karabulutlar dolaşmaya başlar.

Birdenbire ortaya çıkan bu esrarengiz adam, Fermin ve Daniel'ı Diktatör Franco'nun hüküm sürdüğü 1940'lı yıllardaki korkunç maceralara sürükler. Gerçekleri ortaya çıkarmak için eski günlerde meydana gelen tüyler ürpertici olayları araştırmaya başlayınca tüm sevdiklerini de tehlikeye attıklarını ve yaşamlarının eskisi gibi olamayacağını anlarlar... - * Tanıtım Bülteninden

*** 

 “Cennet Mahkûmu” entrikalarla dolup taşan ve okuyucuyu tarihi bir yolculuğa da çıkaran harika bir kitap. Zafon geç buluştuğum bir yazar, ancak dilini, akıcı üslubunu oldukça sevdiğim bir yazar. Ne yazık ki onu erken kaybetmişiz. 

Bir kayıpta Yeçilçam'dan geliyor. 28 Haziran'da Cüneyt Arkın'ı kaybediyoruz. Gençlik yıllarımın anılar kervanından bir yıldız daha kayıyor!.

CÜNEYT ARKIN

 Yeşilçam'ın efsane ismi, Türk sinemasına damga vuran değerli oyuncu
Cüneyt Arkın 85 yaşında hayata veda ediyor. 

****

Havalar ısınmaya başlıyor. Saçlarım uzadıkça benim de üzerime gelenler daha da çoğalıyor :))) Gençlik yıllarımda bir santim dahi kestirmeye kıyamadığım saçlarımı artık gözümü kırpmadan kestirebiliyorum. Gösteriş değil de rahatlık, bu benim konforum oluyor. Ve bir sabah gözümü açar açmaz soluğu kuaförde alıyorum. Omuzlarıma dökülen saçlarımı, enseme kadar kestirip hafifliyorum. 

Saçlarım savrulmasa da olur, ruhum nasılsa hep kanatlıdır benim!.. diyorum;) 

Haziran ayını Küçüksu gezisiyle noktalıyoruz. 

Erkin Koray'dan "Öyle bir geçer zaman ki" * şarkısı da
armağanım olsun sizlere :)) tıklayınız

Kalın sağlıcakla...

Esin Bozdemir



Arşivden Gölyazı Notlarım bkz
Mayıs 2022 Güncesi bkz

6 yorum:

  1. Sevdiğimiz insanları, alıştığımız güzellikleri arıyor, özlüyoruz. Kaç kez bloğa girdim, çıktım. Bir iz, bir yansıma aradım, eski paylaşımlarınıza tekrar baktım.
    Hayatın içinden harika çekimler, sanatsal çalışmalar, duyarlı yüreklerin paylaşımıyla gene harika bir sonuç çıkmış. Emeğinize, gözünüze sağlık.
    Sevgiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Makbule Abalı,
      Ne yazık ki her geçen gün geçmişe olan özlemimiz daha da çoğalıyor. Bu hız çağında, zaman da baş döndürücü bir şekilde geçerken hiçbir şeye eskisi kadar odaklanamıyor, derinleşemiyoruz. Sizin gibi ben de çoğunlukla kendimi eski yazılarımı ve yazılarıma yapılan yorumları okurken buluyorum. Zarafet ve saygı dolu diyaloglar... Dilerim hayat biraz daha düzene girer. İyilik kazanır...
      Değerli ziyaretinize ve yorumunuza çok teşekkür ederim Makbule Öğretmenim.
      Sevgiyle, esenlikle kalın.

      Sil
  2. Ne kadar güzel fotoğraflar ayrıca sizin çiziminiz de çok başarılı. Sevgiler 🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Derya,
      Ziyaretinize ve beğenilerinize çok teşekkür ederim. Sevgiyle, esenlikle kalın...

      Sil
    2. Bloğunuzu yeni keşfettim. Çiziminiz çok iyi olmuş.Kolay gelsin hocam

      Sil
    3. @Bilgi Dayı,
      Ziyaretinize ve yorumunuza çok teşekkür ederim. Esen kalın...

      Sil