4 Temmuz 2023 Salı

Kapadokya Vadisi'nin İncisi: Uçhisar Kalesi

5. Gün / 2. destinasyon

Çavuşin Köyü'nü gezdikten sonra, sıradaki destinasyonumuz aynı lokasyon içinde yer alan  Uçhisar Kalesi oluyor. Doğal konumuyla bir hisar görünümünde olan ve Kapadokya'nın hemen hemen her yerinden görülebilen Uçhisar Kalesi aynı zamanda en büyük peribacısı.

Panoramik seyir için en ideal yapıda olan kaleden tüm Kapadokya'yı kuşbakışı seyredeceğiz.  Bölgenin her yerinden görülen ve sürekli kadrajımıza giren Uçhisar'ı bu defa bulunduğumuz noktadan çekeceğiz. Böylece Uçhisar Kalesi'nden bütün Göreme Vadisini ve peri bacalarını görmüş olacağız.

Tabi sadece Kapadokya'daki ilginç peribacalarını görmek için değil aynı zamanda Erciyes ve Hasandağı' nı görmek için de en ideal seyir yeri olarak Uçhisar Kalesi'ne çıkacağız. 

Çavuşin'den  hareketle  yaklaşık 15 dakikalık (7 km) bir yol seyrinden sonra Uçhisar'a varıyoruz.  Uçhisar'a vardığımızda ise hava kışa öykünmüşçesine bir anda değişiyor!. Yağmur doluya dönüşürken  dondurucu bir soğukla karşılaşıyoruz. Oysa, biz bu geziyi Haziran'a sayılı günler kala Mayıs ayı sonunda gerçekleştirdik. Yaz, değil de sanki kışa giriyor gibiyiz! Tabi bu durumda ne diyoruz; "havalar nasıl olursa olsun, yeter ki bizim havamız yerinde olsun." :)


***

***

Uçhisar'a varışımızın ardından aracımızı merkezde bıraktıktan sonra, Uçhisar'ın taşlı sokaklarında, hafif rampadan yukarıya doğru... çömlek atölyeleri ve hediyelik eşya satan dükkanların arasından geçerek... Uçhisar Kalesi'nin bulunduğu alana ulaşıyoruz. Burada da yine müze kartlarımızı göstererek Uçhisar Kalesi'ne ücretsiz giriş yapıyoruz.  

1985'te UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren Uçhisar, zengin kültürü, coğrafi güzelliği ile Kapadokya'nın nadide duraklarından biri. 

Muhteşem bir coğrafyadayız. Uçhisar Kalesi ise doğanın mucizevi dokunuşlarıyla adeta yeryüzüne bir armağan olmuş. Kaleye ayak bastığımızda karşımıza çıkan tanıtım tabelasından kale hakkında yazılan bilgileri okuyoruz. 

Kapadokya bölgesinin zirvesinde olan kale, deniz seviyesinden yaklaşık 1350 metre yüksekliktedir. Tamamen tüften oluşan bu konik formdaki kaya, yağmur ve erozyondan dolayı, yüzyıllar içerisinde şekillenmiş ve zirvesi ikiye bölünmüştür. Bölgenin sık sık istilalara sahne olmasından dolayı hisar, güvenlik amaçlı kullanılmıştır. 15. yüzyıla kadar da çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. 

Uçhisar Kalesi, şehirde sosyal yaşamın ilk şekillendiği mekândır. Bu yönüyle kale şehrin merkezidir. Kapadokya Bölgesi kaya oyma mimarisinin tipik bir örneği olan bu doğa harikası yapı, kent merkezinden 95 metre yükseklikte olup yaklaşık 9bin metrekare alanı kaplamaktadır. Zirveye ulaşmak için 275 basamaktan oluşan bir merdiven kullanılmaktadır. 

1071 Malazgirt Zaferi'nin ardından, bölge Bizans İmparatorluğundan Türkiye Selçuklularına geçmiştir.  Bu dönemde Uçhisar daha da gelişmiştir. Beylikler ve Osmanlı döneminin ardından, Cumhuriyet döneminde modern bir kasaba haline gelen Uçhisar, Türkiye'nin en önemli tarihi ve kültürel değerlerinden birisidir. * 

Kapadokya manzarasına hakim olan Uçhisar Kalesinin içerisinde oyulmuş eski bir mağara,  gizli yollar, odalar, tüneller, mezarlar ve büyük bir sarnıç bulunuyor. 3 yoldan ulaşılan mağara bizi geniş bir salona çıkartıyor. Kalenin üzerinde savunma amaçlı olarak yerleştirilmiş olan büyük gülleleri de görüyoruz. 

Bir de Uçhisar Kalesi'nin muhteşem atmosferinde gerçekleştirilmiş olan 'Yedi Renk Uçhisar' resim sergisi ile karşılaşıyoruz. Uçhisar'ın doğal güzelliklerini tuallerine yansıtan sanatçıların yağlı boya eserleri harika. Bu vesileyle çalışmalarını beğendiğim bazı sanatçıları takibe alıyorum ben de. 


Kalenin çevresinde ve merdiven yoluna oyulmuş mağaralar dikkat çekici. İçeriden basamak basamak çıkarak kalenin zirvesine ulaşıyoruz. Göreme, Avanos, Çavuşin,  Neşehir Çat ve İç Anadolu'nun zirveleri karla kaplı en yüksek dağı Erciyes'i dahi görebildiğimiz Uçhisar Kalesi'nden Kapadokya manzaramız ise harika.


***


Bu arada İlçe 'Uçhisar' adını nereden almış? merak ediyoruz. 

- Genellikle beyliklerin sınır bölgesi konumunda olan kale, Selçuklular’ın doğu sınırı, Kadı Burhanettin Beyliği’nin batı sınırı, Karamanoğulları’nın doğu sınırı halinde konumundan ötürü “Uçhisar” adıyla anılma­ya başlamış.   

Bölgenin en yüksek nok­talarına kurulmuş olan Başhisar (Ürgüp), Ortahisar ve Uçhisar Kaleleri Selçuklu Dönemi’nde Nevşehir’in üç önemli koruma noktasını oluşturmuş. Bu dönemde bir “uç beyliği” konu­mundaki Uçhisar Kalesi’nin çevresinde yoğun bir nüfus yaşa­maktaymış. 

Ayrıca bu dönemde Kayseri Beyi’nin kardeşinin Uçhisar Beyi olduğu... Osmanlı Beyliği’nin II. Beyazıt ile birlikte 1398 yılında bölgeye hakim olmasından sonra ise Uçhi­sar Kalesi’nin II. Beyazıt’a teslim olduğu bilinmekte. - 

1530 yılında yapılan ilk nüfus sayımında Uçhisar’da yaklaşık 3 bin kişinin yaşadığı tespit edilmiş. 1960’lı yıllara kadar da içinde ve etrafında yaşam mevcutmuş. 

***


***

Uçhisar Kalesi, birbirine bitişik iki sivri peribacasından oluşuyor. Halk arasında büyüğüne “Ağanın Kalesi”, kü­çüğüne ise “Çavuşun Kalesi” denilmekte.  Kale güneyden 50 metreyi, kuzeyden 100 metreyi aşan yapısıyla adeta bir gökdeleni andırmakta. 

Bölgenin en stratejik noktasında, Perslerin Kral Yolu ve Selçukluların ticaret rotası İpek Yolu üzerine kurulmuş olan Uçhisar Kalesi'nden tarihe yolculuk ederken...bu doğa mucizesi coğrafyanın da keyfini sürüyoruz an be an...


***

Bu arada karşımıza çıkan bu manzara ile biz, milyonlarca yıl önce jeolojik devirlerde, Kapadokya Bölgesi'nde yer alan Erciyes, Hasandağ ve Melendiz dağlarından zaman zaman püsküren aktif volkanların yaydığı tüflerden oluşan yeryüzü şekillerini görürken...anlıyoruz ki bu jeolojik oluşumlar henüz peri bacasına dönüşememişler. 


***

***

Kapadokya'nın tarihi taş evlerinin sıralandığı sokaklarında gezmeden, kayadan oyma evlerinde konaklamadan, yerel tatları denemeden ve tarihi  Uçhisar Kalesi'ne çıkmadan... Kapadokya'yı gezdim demek olmazdı. 

Günün finalini ise Uçhisar'ın eteklerinde Kapadokya'nın kayalara oyulmuş tipik Türk evleri'nin yer aldığı vadide tavşan kanı çaylarımızı içerek...ve işletmenin yanında bizlere ekstrası, kavrulmuş kabak çekirdeklerini çitleterek...nefis doğa harikası peri bacalara bakarak...geçiriyoruz. 


Uçhisar Kalesi'nin arka cephesinde
Uçhisar / Cennet Vadisi yer alıyor. 

Gün batımında peri bacalarının harika şöleni ise yaşadığımız anları daha da taçlandırıyor bize. 

Geniş bir kültür mirasına sahip olan Kapadokya'da, benzersiz bir coğrafyanın içinde, doğanın mucizevi oluşumlarına tanıklık ettik, yeni yerler gördük, yedik, içtik, gezdik... öğrendik... Elbet keşfedilecek daha pek çok yer var!. İkinci gelişimizde daha önce gitmediğimiz yerleri ziyaret ettik, hava koşulları elvermediğinden gerçekleştiremediğimiz balon turunu ise bir daha ki sefere gerekçemiz olsun!.. diyerek veda ederken...Heybemiz dolu, anılarımız yüklü... ayrılıyoruz Uçhisar'dan.

Şimdi yeni yollar, yeni heyecanlar...ufukta bizi bekler....

Esin Bozdemir


Kapadokya'da Gerçekleştirdiğimiz Destinasyonlar

Kapadokya Rehberi 
1. ve 2. Gün: Kapadokya'da baharı yaşamak tıklayınız
3. ve 4. Gün: Zelve Vadisi ve Paşabağları
 tıklayınız
5. Gün:
Kapadokya'nın Kadim Köyü: Çavuşin tıklayınız
Kapadokya Vadisi'nin İncisi: Uçhisar Kalesi tıklayınız

8 yorum:

  1. Günaydın 🪷 Görmeyi çok istediğim yerlerden biri Kapadokya. Fotoğraflar bir harika idi. Orada gibiydim okurken. Bol gezmeli yeni yerler görmeli günleriniz olsun 🙏🏻🎉

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Satır Arası,
      Tünaydın :) Kapadokya harikaydı, dilerim siz de en kısa zamanda bu geziyi gerçekleştirirsiniz. Çok teşekkür ederim Sevgili Gülşah.. Aynı dileklerle...size de gönlünüzce geçecek, keyifli bir yaz olsun...🌻

      Sil
  2. Sizin usta rehberliğinizle her paylaşımda bilgi dağarcığımıza yeni bilgiler ekliyor, yeni güzellikler keşfediyoruz. Harika çekimler de görsel belleğimizde unutulmaz izler bırakıyor.
    Yüreğinize, emeğinize sağlık.
    Sağlıklı, mutlu, huzurlu günler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Makbule Abalı,
      Kapadokya, gizem dolu, etkileyici muhteşem bir coğrafya!. Her taşın bir hikâyesi var. Peri bacaları adeta doğanın bize bir armağanı ve birer sanat eseri. Yolculuklar da hep sürprizlere gebe. Hava koşulları biraz değişken olsa da, yine de her anı değerlendirmeye çalıştık. Yağmurların ardından içimize ferahlık katan ağaçların, yaprakların, kır çiçeklerinin kokusu...renkleriyle bizi mutlu eden gökkuşağı... hepsi çok güzeldi. İnsan en çok huzuru doğanın içindeyken buluyor. Gidemediğimiz anlarda da heybemizdekileri çıkardığımızda, hepsi bize birer doping oluyor.
      Ziyaretinize ve zarif yorumunuza çok teşekkür ederim Değerli Makbule Öğretmenim. Ben de size gönlünüzce geçecek huzur dolu, sağlıklı, mutlu bir yaz dilerim. Sevgiyle, esenlikle kalın...🌞💐

      Sil
  3. Görmek istediğim yerlerden biri orası. Ne güzel anlatmışsınız. Emeğinize sağlık... Fotoğraflar da çok güzel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Ebemkuşağı,
      Dilerim en kısa zamanda siz de görmek istediğiniz yerlerde olursunuz. Beğenilerinize çok teşekkür ederim. Esen kalın...🌻

      Sil
  4. İki kez gittim ama şimdi ayrıntılı okuyunca hiç gitmemiş görmemiş gibiyim Esincigim. Sizin gözünüzden,anlatımınızdan Uçhisar çok güzel. Son gittiğimde rehber bu güzel doğa harikasına götürmeden geziyi bitiyordu,çok tartıştık zoraki götürmüş yüzeysel görmüştük. Teşekkürler, emeklerinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Arzu Sarıyer,
      Arzu Öğretmenim, oldukça yoğun günler geçirdiğimiz için uzun zamandır bloğuma girememiştim... ancak bakabildim, yorumunuza geciken yanıtım için kusura bakmayın.
      Biz de yıllar önce gitmiştik Kapadokya'ya, sergi bahanesiyle yeniden gitmek çok iyi geldi. Uçhisar'ı bir de bahar mevsiminde görmek güzeldi. İllaki atlanılan yerler olabiliyor. Turlarda doğru rehberle karşılaşabilmek çok önemli. Dilerim yine gidersiniz ve gönlünüzce Kapadokya'yı gezersiniz. Yurdumuzun her köşesi ayrı güzel. Ziyaretinize ve değerli yorumunuza çok teşekkür ederim Arzu Öğretmenim. Sevgiyle, esenlikle kalın.

      Sil