2 Nisan 2011 Cumartesi

“Ota, Süte, Ete, Umuda, Radyasyon Yağıyor”

Sen insanoğlu, o doymak bilmeyen iştahının önüne geçemediğin müddetçe!.. şiştikçe şişiyor ve gitgide daha da çok çirkinleşiyorsun. Sırf sen, tıka-basa doyacaksın! diye, bu kadar açgözlülük ve oyun-bozanlık yaparak darma-duman ettiğin dünyayı, hallaç pamuğuna çevirerek... eline ne geçecek sanıyorsun!..

Ne, yerin dokusunda ne, toprağın kokusunda ne, soluduğumuz havada ne de, insanın kimyasında bir hayır bıraktın sen!..

Arsızlığın ve yüzsüzlüğünle sürekli arı kovanına çomak sokuyorsun!.. düzen bozuyorsun!.. arıların da bir intikamı vardır bunu görmezden mi geliyorsun!. bal niyetine yediğin tatların bir gün çok fena intikam alacağını ve seni de zehirleyebileceğini hiç mi düşünmüyorsun!..yediğin her bir lokmada başka canlılarında hakları vardır! sen herkesi yok mu sayıyorsun!..

Bu kadar yerken bir gün tamda orta yerinden çatlayacaksın!ama korkarım çatlayan yalnızca sen olmayacaksın!..Bak, bastığın topraklara!.. nasıl ummadığın bir anda zangır zangır titretiyor seni!..

Bak o sonsuz, uçsuz bucaksız gördüğün okyanuslara!.. nasıl kabarıyor!.. senin 10 kat boyun yetişemez o dalgalara! Nasıl taşıyor bak! …nasıl sürükleyip götürüyor ne var ne yok her şeyi!..

“ vurun dalgalar vurun daha da çok vurun! ” dercesine!..

Hani büyüksün ya sen her şeyden çok!!. Hadi durdur bakalım durdurabilirsen bu dünyayı!..
Korkarım bunun cezasını ödeyecek olan tek sen olmayacaksın! Bir gün seni de, beni de, herkesi yutacak bu açgözlülük!

Artık güneş bile bir başka (can) yakıyor!
Gökten yağan yağmura “radyasyon” karışıyor!

Bu bencilliğin sadece dünyayı değil, geleceğimizi de, umutlarımızı da bire birer yok ediyor!..

Şimdi, Nazım Hikmet’in 1958’de yazdığı “ Stronsium 90 ” şiirini “atom bombası “yerine “nükleer santral” kelimelerini koyarak bir defa daha okuma zamanıdır.


STRONSİUM 90

Acayipleşti havalar,
bir güneş, bir yağmur, bir kar.
Atom bombası denemelerinden diyorlar.

Stronsium 90 yağıyormuş
ota, süte, ete,
umuda, hürriyete,
kapısını çaldığımız büyük hasrete.

Kendi kendimizle yarışmadayız, gülüm.
Ya ölü yıldızlara hayatı götüreceğiz,
ya dünyamıza inecek ölüm.


Nazım Hikmet RAN
(16 Mart 1958,Varşova - Şvider)


Esin Bozdemir

***
Görsel: devinatart - " Mahatma Destanı  ve 10 bin yıllık bir medeniyetin yok oluşunda
nükleerin izleri " çok ilginç!  bkz. Hasretsenfonileri

19 yorum:

  1. Sevgili Esmir !
    Ellerine sağlık bu insanın insanlık ve insanlığıyla konuşması için.
    Arsız ve nefsinin köpeği insan tanrıyım diye bağırırken evrenin minicik bir hareketinde nasıl sızlanıyor ve ağlıyor yaptıklarını görmezden gelerek.
    Onur Akın ve Nazım ın şiirini çok güzel bütünlemiş..
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Esmir ne kadar guzel yazmissin, ne yazik ki kendi ayagimiza kursuk SIKIYORUZ ama farkinda degiliz :(
    yanina birde tupgaz ile nukleer santral riskini bir tutabilen devlet adamlarimiz var daha ne olsun!

    YanıtlaSil
  3. Duyarlı olan ruhuna sağlık...

    YanıtlaSil
  4. İnsanoğlunun doyumsuzluğunu, evrene hakim olma düşünü ve bu olmayacak tutkuların esiri olmanın yine insanoğluna olan zararlarını öyle güzel özetlemişsiniz ki.. Şiir de konu ile çok güzel örtüşmüş. İnsan ne yaparsa yine kendine yapıyor, oysaki hala ne kadar aciziz doğanın karşısında. Bunu anlayıp da o dengeyi bozmadan yaşamaya çalışsak ne olurdu sanki?

    YanıtlaSil
  5. Kabus gibi!!! Yağmurda ıslanmak, yeniden hayat bulmaktı oysa. Yağmurda dışarı çıkmayın deniyor şimdi, radyasyona maruz kalmamak için. Ne komik; barajlarımıza otumuza sütümüze umudumuza yağmıyor sanki bu yağmurlar.

    Bütün bunlar olurken yeni nükleer santrallar kuruyoruz cennet köşelerimize. Konuyu; "Patlar diye tüpgaz kullanmayalım mı yani..? Ya da, köprüden geçmeyecek miyiz yıkılırsa diye..." biçiminde açıklayan zihniyetler ceplerini doldursun diye, dünya ve insanlık yok oluyor göz göre göre.

    Konuyu çok güzel bir anlatımla kaleme almışsın. Teşekkürler canım

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  6. Öyle güzel aktarmışsın ki olan biteni!
    Benim de söylemek istediklerim bunlar.Kelimesine kadar...

    Üstadın bu dizeleriyse mucizevi bir şekilde özetliyor durumumuzu...

    Eline, diline, duyarlı ruhuna, güzel yüreğine.. Hangisine teşekkür etsem?
    İyi ki varsın sen!
    Sevgiyle kucaklıyorum...

    YanıtlaSil
  7. Onca Nazım Hikmet okumama karşın dikkatimden kaçmış bir şiir bu yazıya ne kadar denk düşmüş. Dostlukla, şiiri yazdım ezberlemek için...

    YanıtlaSil
  8. Sevgili Esin'im, Mahatma destanında 10 bin yıl önceki medeniyetin yok olmasının da nükleer bir patlamadan kaynaklandığı ve insanların yollarda can verdikleri yazar.. Yapılan kazılarda ve yazılan duvar yazılarında..
    Bir şekilde değil, bu şekilde son bulacak dünyamızdaki yaşam.. Uzaya beyhude yere şehirler inşa etmiyor hayvanoğlu hayvan insan!!

    YanıtlaSil
  9. @Aliikizkaya,

    Ne yazık ki dünyayı yöneten ve kendisini Tanrı gören otoriteler olduğu müddetçe...daha çok sancılar çekecek bu insanoğlu!üstelik onların kazdıkları kuyuya sadece kendileri değil peşlerinden sürükledikleri herkesi de düşürecekler!değerli düşünceleriniz için ben teşekkür ederim...Esen kalın...


    @A-H,
    Böyle düşünecek kadar (!) üstelik çok önemli bir misyonda olan-ların varlığı, durumumuzun vehametini daha da arttırıyor!..


    @K.C.S,
    Öylesine ayan beyan ortada yaşanırken bu gerçekler, umarsız kalabilmek ve duyarsız olabilmek mümkün değil!üstelik duyarsız olmak gibi de bir lüksümüz olamaz!olmamalı!..

    YanıtlaSil
  10. @nihansu,
    Aslında gözümüzün önünde yaşananları ve doğanın bu haykırışlarını! görmezden gelmek!kendi varlığını da hiç önemsememek oluyor!ne kendisine ne de yaşadığı dünyaya saygısı olmayacaksa insanın niye vardır ki zaten!anlamak mümkün değil!..

    @Çınar,
    Kabusta kelime mi!bak artık doğa bile bizleri zorunlu esaretlere doğru sürüklüyor!..böyle giderse gelecek nesilleri düşünemiyorum...demek ki bizler her şeye rağmen daha şanslıydık!..ileriyi düşündükçe !!!oksijen maskeleri ile dolaşan...güneşten ve aydan gittikçe uzaklaşan...astronot kıyafetli robotlaşmış insanımtırak görüntüler geliyor gözümün önüne!..bilim kurgu hikayeleri gerçeğe doğru yaklaşmakta!..

    Bizler dünyalıların son temsilcileri olabiliriz artık!2-3 jenerasyon sonra dünya diye bir gezegen olmayabilir!..bu senaryo ürkütücü!..dilerim sadece senaryo olarak kalır gerçekleşmez!..

    Sevgili Çınar,
    Değerli yorumun için ben teşekkür ederim...Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  11. @Zeugma,
    Hayata dair duygu ve düşüncelerimizi ve etkilendiğimiz pek çok konuyu birbirimizle paylaşıyor isek!bu birbirimize verdiğimiz değerdir aynı zamanda!bir de insan gerçekten paylaştıkça çoğalıyor!bilmediklerini öğreniyor..hayatı, çevreyi, kendisini ve topyekun yaşamı sorguluyor!.:)

    Nazım gibi ender olan bu değerli üstadların eserleri her geçen gün daha da anlam buluyor...

    Güzel düşüncelerin için teşekkür ederim...Bilmukabele der bende sana güzel bir haftasonu dilerim...Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  12. @alizafersapci,
    İnanın bende de büyük Usta Nazım'ın pek çok şiir kitabı var...Bu şiirini yakın bir tarihte elime aldığım bir dergide gördüm...gündemle öylesine örtüşmüştü ki bu yüzden sizlerle paylaşmak istedim...Esen kalın..


    @hasretsenfonileri,
    Gülsen Hocam, "İnsanlığın Öyküsü"nün yazılmış olduğu Angkorwad Tapınağındaki,Mahabharata Destanına ilişkin paylaştığınız yazınız gerçekten çok ilginçti.Şimdi bir kez daha göz gezdirdim bu postu!ne kadar muhteşem bir tapınak!orada olabilmeyi ne çok isterdim!..kaç bin yıllık tarihe dokunmak!.. ((http://albumdekiler.blogspot.com/2011/01/mahabharata-destani.html ))

    Nükleerin hasarları!ama asıl üzerinde durulması gereken; şu açgözlü,doyumsuz ve gözü hırs bürümüş insanlığın bir ayıbı ve dramı aynı zamanda!...Şu insanoğlunun akıllara zarar caniliği bu kadar olabilir ancak!.. Güzelim dünyamızı yok ediyorlar:caniler:(

    Bu önemli paylaşımınız için tekrar teşekkür ederim.Sevgi ve saygılarımla Gülsen Hocam...

    YanıtlaSil
  13. Her cümlesine katıldığım güzel bir yazı okudum.Güzel aklına sağlık.

    YanıtlaSil
  14. Kendi ölümünü ve kendi mezarını hazırlayan insan!

    yağmuru bile lekeledi ve sevemedim baharda bereket taşıyan yağmurları...

    YanıtlaSil
  15. @Defne Soysal,
    Ortak akılda olduğumuz pek çok unsurlar var hayatın içinde!hele ki böylesine önemli bir konuda eminim hepimiziçin; "aklın yolu birdir" değerli yorumun için teşekkür ederim sevgili Defne...


    @yağmur ne yapsın!o bereket için yağarken içine zehir katarak en büyük rezilliği yapan insan-lık utansın!..kimyası bozuk insanlarla aynı yerküreyi paylaşmak ne yazık ki esef verici!..

    YanıtlaSil
  16. Esin'cigim hepimizin hislerine derman oldun. Aklimizdan gecen seyleri yazmissin. Isyan etmeyecek gibi degil! Cok uzucu. Bu dunyanin sonu nereye gidecek bilmiyorum.

    YanıtlaSil
  17. @didem,
    Sevgili Didem'ciğim...dünyanın gidişatı hayra yorulacak gibi değil!insanlık geçmişinden hiç ders almadı!bu hırslar dünyanın sonunu korkarım ki beklenilenden çok daha öne alacak!.."bana ne!" diyerek bir görmezden gelenler var birde bu gidişata "dur demeliyiz!"diyerek çırpınanlar var!..çocuklarımıza daha iyi bir dünyayı yaşatmak istiyorsak; herkes yönünü akıl ve mantıktan yana koyarak mücadelesini vermeli!

    YanıtlaSil
  18. Nazım Hikmet Ran'ın şiiriyle birlikte ancak bu kadar güzel yazılabilir,konunun önemi vurgulanabilir,teşekkürler Esmir,sevgiyle kal...

    YanıtlaSil
  19. @Nehire;
    Teşekkür ederim sevgili Nehire..Benden de sana sevgilerin en değerlisi gitsin:)

    YanıtlaSil