5 Haziran 2016 Pazar

Gönen Dağ Ilıcası ve Köy Konağı


Gönen, Marmara Bölgesi'nde Balıkesir ilinin şirin bir ilçesidir. Doğusunda Manyas ve Bandırma, batısında Biga ve Yenice ilçeleri, kuzeyinde Marmara Denizi ve Erdek Körfezi, güneyinde ise Balya ilçesi ile çevrili olan bu ilçe, özellikle şifalı termal suları ile meşhurdur. Kazdağları'ndan doğan Gönen Çayı ise ilçenin içinden geçerek Marmara denizine dökülür. Bereketlidir toprakları. Hamarattır kadınları. Benim ise anne ocağımdır. Bu yüzden, anneannem hayatta iken, ilkokul ve orta öğretim yıllarımda yaz tatillerinde sık sık giderdim Gönen'e.

Kaplıcaların olduğu bölgede bugün de mevcut olan kuğulu bir parkı vardı Gönen'in ve ben  o parkı çok severdim. Hele ki anneannemle benim öyle unutulmaz kaplıca serüvenlerimiz olurdu ki, aman aman :)) başlı başına bir program.

Kaplıcalara gitmek için, sabahın erken saatlerinde kalkar, kelle peynirli, çekirdeksiz üzümlü hafif atıştırmalıklar hazırlanır...ve, güldür güldür akan boş bir kurna başı bulmak üzere pür telaş yola koyulurduk. Haftanın belli günleri bayanlara, belli günleri de erkeklere açık olurdu. Erken kalkan yol alır hesabı, sabah kaplıcaya ilk adım atanlardan biri de biz olurduk... varışımızın üzerinden beş on dakika geçmeden de hamam bir anda dolardı. Takunyalar, peştameller, hamam tasları, mis gibi sabun kokuları içinde...süzülerek girerdik yuvarlak kubbeli mekâna.

Bir zamanlar hayatlarımızın içinde başlı-başına kendine yer bulan bir hamam kültürü vardı. Evlerde mevcut olsa da banyolar, sıcak su kaynaklarının olduğu buhar banyolu hamamlarda yıkanmanın yeri bir başka olurdu.

Tavanı firuze camlı,  ortada ise kocaman bir göbek taşı ve her giren çıkan da kocaman tahta kapının çıkardığı donkkkkkk! sesi ile irkilir, hele ki içeri giren tanıdık bir yüz ya da mahalleden bir komşu veya uzun zamandır görmediğimiz eş dost ise, selamlaşmalar, gülüşmeler, şen kahkahalar ve şakalaşmalarla gün tam bir şenliğe dönüşürdü. Takunya ve tas sesleri, kahkahalar akustik özelliğe sahip olan hamamın içinde yankılanır, göz gözü görmeyen buharlı termal hamam çın çınlı hamama dönüşürdü.  Tarihi mekanın içinde kimi ayaklara büyük gelen takunyalarla, tıngır mıngır arz-ı endam ederken, bir anda sabun köpükleri içinde kayıp yere düşenlere ne demeli!.. pür neşe içinde geçen hoş dakikalar...ve aralarda biraz soluk almak üzere, şadırvan başında furuko gazozlu molalar ile keyifli mi keyifli dakikalar yaşanırdı. (Anlattığım yıllar benim ilkokul çağlarım..meşhur 80'li yıllar.) Tıpkı film gibi ;)   Güldür güldür akan sularda yıkanıp, buhar banyosu içinde sauna keyfi yaptıktan sonra... sıra günün en güzel bölümüne gelirdi.
Kaplıcaların hemen yanında kızılçamların, meşe ve ıhlamur ağaçlarının olduğu yemyeşil bir gezi parkı vardı. Bugün de mevcut olan o parkın içinde kuğulu çay bahçesinde havuza yakın bir masada yerimizi ayırıp sabah anneannemin hazırladığı kahvaltılıkları açıp yanında Gönen'in meşhur baston simidi eşliğinde şöyle güzelce demlenmiş olan çaylarımızı da yudumlamak var ya!. of ki ne of, bu hoş ortamda yapılan kahvaltı bilseniz ne alâ bir kahvaltı olurdu benim için :))  
Kuğular ve ördekler de bu mütevazi sofradan nasiplerine düşenleri alırlardı elbette ;)) küçük küçük simit parçaları onların da göz hakkı olurdu;) huzur dolu ortamda çam kokuları içinde hem ferahlar, hem de keyifli dakikalar yaşardık. (yandaki görsel: buradan
Biz eskiden daha mı mütevaziydik bilemem..ama inanın yaşadığımız bu hoş duyguları şimdi eksiksiz donatılmış sofralarda bile aynı yoğunlukta hissedemiyoruz.. 
Bir de parkın içinde bulunan 'sevda köprüsü'nden ise mutlaka geçerdik. ;) Genellikle nişanlı çiftlerin, gelin ve damatların, sevgililerin üzerinden geçtiği 'sevda köprüsü', sevgilerin birer nişanesi olurdu adeta. ( Biz niye geçiyor idi isek artık ;) demek ki ben de gelin olduğum zaman bu köprüden geçmeyi hayal ederek prova yapıyor olmalıydım  :)) (Görsel: burdan ) 
Ve... öğle olmadan önce de evde olurduk. Bir de, erken kalkmış olmanın ve termal suyun hafifliği içinde üzerime rehavet basınca, divana uzanır uzanmaz uykuya dalardım. Gözümü açtığımda ise karşımda en az üç beş kişi olurdu. 
'Binnaz nine torunun mu geldi!' deyip, eline iğne oyasını,dantel el işini alan gelirdi 'hoş geldin'e. Konu komşu belki çok varlıklı insanlar değillerdi ama hem görgülü idiler, hem de gönülleri zengin. Kimi yeni pişirdiği poğaça, börek,  kurabiyeyi, kimi de bahçesinden topladığı meyvelerden bir sepet yapıp getirirdi. Hey gidi günler hey!.. 
Peki şimdi ben bunları niye mi anlatıyorum. Bu defa yolumuzu Gönen'in dağ ılıcasına düşüreceğiz de ondan. Gönen demek, benim için kaplıcalar demek ve aynı zamanda çocukluk anılarıma yolculuk demek! işte bu yüzden gezi yazımın girizgâhında küçük-minnacık bir anısal yolculuğun ardından Gönen-Dağ Ilıcası'na (Ekşidere) gideceğiz. Ama öncesinde Dağ Ilıcası'na yakın bir güzergâhta yer alan Köy Konağı'nda leziz süt ürünleri ile donatılmış harika bir kahvaltı yapacağız. 
Gönen'den hareketle başlayan yolcuğumuz esnasında, karşılaştığımız doğa harikası manzaralar ve at çiftlikleri yüreğimizi ferahlatıyor. Doğanın içinde bulunmak bilseniz, ne iyi geliyor. Anlaşılan metropolde yaşarken pek bir havasız kalmışız. 
Ve yaklaşık 10 km. sonra Köy Konağı'na varıyoruz. Ortam şahane. Bir ara hafif bir yağmur yağıyor, ama bu, toprağın kokusunu daha bir havalandırıyor, nasıl da özlemişiz bu kokuyu!. Çiçek kokuları deseniz ona keza. Burası tam bir çiftlik havası.
Şimdi söz sırası fotoğraflarımızda... 

*****


*****


*****


Gönen Köy Konağı'nda Kahvaltı
görsel: burdan


****


*****


*****

Çiftlik ortamında ördekler, atlar,inekler, çiçekler, böcekler eşliğinde dağ havasını koklayarak yaptığımız leziz kahvaltının ardından...tekrar yola koyuluyoruz ve kısa bir süre sonra da Dağ Ilıcası'na varıyoruz.

Dağ Ilıcası ve termal kaplıcalar (Görsel)

Dağ Ilıcası camii 

Ve atıyoruz kendimizi doğanın koynuna :) 
Dağ Ilıcası'nın bulunduğu lokasyonda, miss gibi bir orman dokusu içinde yürüyoruz.. 


****

çiğ taneleri ve yağmur damlacıkları ne hoş...

Sincap kardeş, ayak seslerimizi duyunca zıpkın gibi çıkıyor ağaca :))




Ormanda yürüyoruz...oh..mis !..  


Burada gençlik suyu da varmış!! :)) Ekşidere'nin suyundan da içiyoruz ;) 
aaaaa!.. bu su hiç de ekşi değilmiş ama :)))

dağ çiçekleri

Yeşil Gönen'e gittiğiniz zaman şifa kaynağı termal kaplıcalarında yıkanmadan,  kuğulu parka gidip baston simidi yemeden , oya pazarına gidip el emeği göz nuru iğne oyalı tekstil ürünlerinden almadan ve Gönen'e çok yakın mesafede olan Köy Konağı'nda ister kahvaltı keyfi, isterseniz mangalda pişirilen leziz tatlardan denemeden ve  Ekşidere, Dağ Ilıcası 'nın orman dokusu içinde bulunmadan sakın dönmeyiniz. 
Yeşil Gönen'e gidip de bu doğa harikası şirin ilçede dağ kokusu alıp yeşillenmeden ve sevdiklerinize yeşil yeşil bakmadan Gönen'i gezdim-gördüm demeyiniz efendim :))    
Esin Bozdemir 

 
Yol Tarifi: Gönen Köy Konağı, Güneşli Köyü yolu üzerinde Gönen Belediyesine yaklaşık 10 kilometre mesafede, Güneşli Köy yolunun sağ tarafında kalıyor. Güneşli Köy yoluna, Gönen Belediyesi önündeki tabelaları takip ederek girebilirsiniz. Gönen Belediyesine sırtımızı verip, hemen önündeki Balya Caddesinden sağ tarafa doğru hiçbir yere sapmadan gidersek güneşli Köyü yoluna çıkacağız. Gönen Güneşli Köy Konağı, Gönen Devlet Hastanesine yaklaşık olarak 7-8 kilometredir. 
*Dağ Ilıcası  detaylı bilgi için bkz *Köy Konağı bkz

24 yorum:

  1. Çok güzel yerler iyi gezmeleriniz olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Evimin Güncesi,
      Ziyaret ve yorumunuza teşekkür ederim.

      Sil
  2. Anneannen nurlar içinde yatsın. Ne hoş anılar, ne güzel anlatmışsın...
    Eskiden dediğin gibi hamam kültürü vardı. Evde buharlı banyo olsa da gidilirdi. Süslü püslü hamam bohçaları hazırlardı kadınlar. Annem hala hastasıdır. Ölür hamam diye :) Ben pek sevmez, ama zorla götürülürdüm. Sıcaktan buhardan ölecek gibi olurdum. Direkt hamamdı çünkü. Şu fotoğraflarda gördüğüm cennet misali yer olsa kim gitmek istemez :))
    Gönen'in oya pazarını görmüştüm. Sanırım Türkiye genelinde bu kadar kapsamlı bir pazar yoktur. Çeyizlik düzmek isteyenler ne ararlarsa bulabilir, el emeği göz nuru hepsi:)

    Ne güzel bir tanıtım olmuş, ellerine sağlık.
    Ağrımayan eklemin kalmamıştır taşınırken, hakkındır dinlenmek. Kaplıcaya gitmek bu açıdan iyi bir tercih. Gidenler çok memnun kalıyor, şifa bulduklarını söylüyorlar hep. Hele ki Gönen Kaplıcaları...
    İyi dinlenceler Esinciğim.
    İlaç etkisi yapsın, şifa olarak dönsün oradaki günleriniz.
    Sevgilerle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Zeugma,
      Amin Zeugmacığım. Çocukluk anıları nedense hiç unutulmuyor. Evet gerçekten, bir zamanlar hamam kültürü diye bir şey vardı.Fotoğrafta gördüğün yer evet Dağ Ilıcası..ve o çok çok eskiden ben de hayal meyal anımsıyorum o sıcak su kaynağının fıkır fıkır aktığı yer kapalı değil de, açıkta idi.. yani, sağı solu mermerle kaplı ama tepesi açıktı, direkt dağları görebiliyordun. Gel de böyle bir ortamda banyo sefası yapma :)) Gönen'in meşhur Yıldız Oteli'nde de aslanlı bir havuzu ve saunaları vardır ama orası daha modern bir yapıdır. Benim çocukluğumda gittiğim O hamamlar ise tarihi hamamlardır.

      Gönen'in namı kaplıcalar olduğu kadar, iğne oyacılığı ile de meşhurdur. Geleneklerini kaybetmemiş güzel beldelerimizden.

      Yorgunlukların ardından dinlenmek de gerek ama değil mi;)teşekkür ederim Zeugmacığım.
      Şifalar hepimize olsun.Çünkü her şeyin başı sağlık. Sevgilerimle..

      Sil
  3. Öylesine içten ve güzel anlatmışsınız ki, insana adeta "şimdi Gönen'de olmak vardı" dedirtiyor. Tarihi hamamlarımız çok güzeldir mutlaka, ben gençlikte değil de yıllar sonra kaplıca kültürüyle tanıştım. Çok dinlendirici ve rahatlatıcı gerçekten.
    Ama pastaneleriyle, simitçileriyle, parklarıyla insanlarıyla Gönen bir başkaymış.Balıkesir'den arabayla geçerken temizliği, süt ürünlerinin tazeliği ve insanlarının yardımseverliği dikkatimizi çekmişti. Gönen de öyle demek ki.
    Fotoğraflar her zamanki gibi uzun ve gizemli bir geziye çıkarıyor insanı. Harika kareler yakalanmış.
    Rahatlatıcı bir geziyi özlediğimi hissettim. Yoğun emek harcanmış bu çalışmaya teşekkürler.
    Sağlıkla-mutlulukla güzel günlere...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Makbule Abalı,
      Çok teşekkür ederim makbule Öğretmenim. İnsan çocukluk anılarını unutmadığı gibi, o yerleri de yine çocukluk yıllarındaki gibi kalsın istiyor...şimdi gittiğimizde yine aynı yerler mevcut olsa da,hiç bir şey eskisi gibi de kalmıyor. Geçmiş anılardaki hali ile daha bir güzel!. Bugün ki Gönen'de bereketli topraklarıyla, doğanın bahşettiği zenginlik içinde yine ayrı güzel. Özelikle şifalı termal suları ve sakin dağ havası ile dinginliğin ve huzurun adresi.

      Ben de size ve ailenize sağlıklı, mutlu nice güzel günler dilerim. Sevgilerimle..

      Sil
  4. Çocukluk günlerinizin baş kahramanı anneannenizi de saygı ve rahmetle anıyorum.Çocukluk öykülerinde aile büyüklerinden biri olan çocuklar "şanslı ve mutlu çocuklar" diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Makbule Abalı,
      Işıklar içinde uyusunlar. Çok haklısınız. Ben de bugün düşündüğümde 'iyi ki hayatımın önemli yıllarını anneannem ve babaannem ile birlikte geçirmişim' diyorum.

      Sil
  5. Harika! Çocukluk anıları da harika, Gönen de... Nasıl orada olmak istedim anlatamam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @sezer eser perker,
      Teşekkürler Sezer'cim. Çocuk olmak da güzel, anılara yolculukla; o an'ları yeniden yaşamak da güzel :))
      Bir gün de yolunuzu Gönen'e düşürü-verirsiniz belki? belli mi olur ;)

      Sil
  6. elinize sağlık güzel bir arşiv olmuş ;)

    YanıtlaSil
  7. Merhabalar.
    Ülkemiz, adım adım gezilip görülecek güzelliklerle dolu eşsiz bir vatan toprağıdır. Sayenizde Balıkesir ilimizin Gönen ilçesinin eşsiz güzelliklerinden olan Dağ Ilıcasını, köy konağını ve çevresini görmüş ve tanımış olduk. Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Recep Altun,
      Ülkemiz doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyi ile keşfedilecek güzelliklerle dolu. Gönen halk arasında 'Yeşil Gönen' olarak da anılır. Bereketli toprakları, şifalı suları ve doğa harikası bitki örtüsü ile keşif meraklılarını bekler.. Ben teşekkür ederim. Esenlikle..

      Sil
  8. harika bir anlatım , harika görseller , unutlaması mümkün olmayan yerler :) sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @KİTAP EYLEMİ,
      Çok teşekkür ederim. Güzel bir memleketimiz var, gönül gözüyle baktıkça insanın o muhteşemliği ölümsüzleştirmesi şart oluyor. Ve bazen fotoğraflar sayfalar dolusu yazıdan çok daha fazlasını anlatıyor ;) esenlikler dilerim...

      Sil
  9. Gitmeyi çok istediğim yerler arasına girdi. :)

    YanıtlaSil
  10. Bizim o taraflara gitmissiniz... nasil icim gitti:) Kaplicalarimiz boldur bizim oralarda...

    Harika fotolar, görüntüler, manzaralar. Tekrar tekrar baktim, icim acildi. Cok tesekkürler Esin'cigim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @EQ,
      Gurbette memleket hasreti pek daha fazla koyar insana,bilirim..
      O zaman, inşallah tatile geldiğinizde bir hamam sefası yaparsınız diyelim ;)
      Ben teşekkür ederim Ayşecim.. Sevgiler..

      Sil
  11. Çocukluğumun anılarını tazeledim sevgili Esin .öyle içten öyle samimi bir anlatımki fotoğraflar da harika her şeyden önce ülkemin göremediğim güzelliklerini sayenizde görmüş kadar oldum..Rahmetlik Annemle Halam çok iyi anlaşır ve kesinlikle her yıl Çiftehan (Adana ya giderken ulukışla dan sonra yol üzerinde) kaplıcalarına giderlerdi tabi bizlerde giderdik...güzel günlermiş bizi bırakıp gidenlerimiz nurlar içinde yatsın ruhları şad olsun..sevgiyle kalın..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @bilge,
      İnsan, kurgu olmadığında, gerçek olan şeyleri ve yaşanmışlıkları anlatırken bir kez daha yaşıyor, hal böyle olunca sanırım o doğallık da satırlara yansıyor...Yazım, sizleri de nostaljiye götürdü ise ne mutlu bana.. Çiftehan Kaplıcaları da meşhurdur. Değerli büyüklerimizin ruhları şad olsun.. Güzel günlerdi..Beğeniniz beni de memnun etti, çok teşekkür ederim Bilge Hanım..Sevgilerimle..

      Sil