7 Ocak 2018 Pazar

Endülüs'ün Yaşayan Efsanesi Elhamra Sarayı


Endülüs gezimizin en özel rotasını Elhamra Sarayı oluşturuyor. Bir düş bahçesinin içinde, zamanın durduğu bir yer gibi; Kızıl tepelerin ardından, bir bilgelik mabedi olarak karşımıza çıkıyor. Endülüs mimarisinin ve İslam Sanatı’nın en güzel örneklerinden biri olan Elhamra Sarayı, Gırnata’da yani şimdiki adıyla Granada şehrinde, Daro ve Genil ırmaklarına hakim sarp bir tepe üzerinde yer alıyor.

Kimilerine göre Elhamra Sarayı'nın Sierra Neveda Dağları'nın hemen eteğine kurulması; saraya muhteşem bir arka fon oluştururken, dağın her mevsimde değişen görüntüsü eşliğinde, güneş ışıklarının türlü oyunları ona bambaşka bir gizem ve ihtişam katarken aynı zamanda düşmanlarını da olası tehlikelere karşı, daha hakim bir tepeden gözetlemeyi sağlamak için yapılmıştı. İnşaatında kullanılan toprak malzemenin renginden dolayı, Elhamra'ya -kızıl- adı yakıştırılan ve ilk olarak askeri bir alan olarak tasarlandıysa da zamanla (Sultan I.Yusuf ve ondan sonra gelen) emirlerin eklediği bahçeler, kasırlar ve köşklerden oluşan muhteşem bir saraya dönüşür.   

Elhamra Sarayı sadece Müslüman coğrafyanın değil, tüm insanlığın en görkemli medeniyeti ve en önemli tarihsel miraslarından biri olarak, 1984 yılında Unesco Dünya Kültür Mirası listesine alınır.



İspanya topraklarında kurulmuş ve asırlar boyunca medeniyetin gelişmesinde çok önemli katkılar sağlamış olan Endülüs Medeniyeti'nin izlerini sürmek üzere; aklın ve zekanın, sanat ve zanaatın, ilmin ve çiftçiliğin (bahçe düzenlemesinin) en zarif ve en yalın haliyle muhteşem bir esere dönüştüğü Elhamra Sarayı'nı gezeceğiz. Dolayısı ile hepimiz öylesine heyecanlıyız ki! Bir de üstelik rehberimiz Elhamra Sarayı’na günlük sınırlı sayıda bilet satışı yapıldığını, upuzun kuyruklar olduğunu, ancak kendisinin önceden telefonla rezervasyon yaptırdığı için kuyruklara girmeyeceğimizi ama yine de zamanında varıp biletleri gişeden almamız gerektiğini söylüyor. Yani Elhamra Sarayı’nı ziyaret edebilmek biraz meşakkatli bir iş. Tabi ki biz strese girmiyoruz ne de olsa tur şirketi bu organizasyonu bizim yerimize yapıyor. Ama yine de; biletimizi zamanında alıp, saatimizi bir dakika dahi geçirmeden gişede olmak zorundayız bunu anlıyoruz. Böylece gün, sabahtan itibaren yoğun ve seri bir tempoyla başlamış oluyor.

Elhamra Sarayı’nda gişe önüne geldiğimizde, Nasrid Sarayına gruplar halinde belli sayıda kişinin alınacağı bilgisi ile karşılaşınca, rehberimiz grubu ikiye ayırıyor. Böylece bir grup önce Generalife adı verilen Yazlık bahçe bölümünden, diğer grup da saray bölümünden geziye başlıyoruz. Tabi bu durumda rehberimiz her iki grup için de ayrı ayrı bu turu gerçekleştirmek durumunda kalıyor. Az buz bir yol değil tabi ki!. Hem saray kompleksi içinde, hem de bahçe bölümünde grupları gezdirmek. Ancak bu gezide bizlere bir de İspanyol rehber eşlik ediyor. Herkes kulaklıklarını takıyor, pür dikkat gezerken kulağımızda rehberde oluyor.

Öğle saatlerindeyiz,  tepemizde kavurucu bir güneş ama bunu hiç birimiz sorun etmiyoruz, zamanında gelmiş olmak ve Elhamra Sarayı kompleksinden içeriye adım atmış olmak, memnun olmamız  için gayet yeterli bir sebep. - Bu arada beyaz tenlerle başladığımız gezimizin 7. gününde herkeste hafif bir bronzluk bariz bir şekilde fark ediliyor. -  Neyse efendim, güneşimiz sıcacık, enerjimiz tam, neşemiz yerinde, vaktinde de gelmişiz bu cennet misali yere, artık bir an önce Elhamra’yı gezelim istiyoruz sadece. Yerel rehberimiz; 
Elhamra kompleksi’nin dört bölümden oluştuğunu ve sırasıyla; *V. Carlos Sarayı - *Nasrid Sarayı - *Alcazaba Kuleleri - *Generalife Bahçeleri’ni gezeceğimizi söylüyor.

***


V. CARLOS SARAYI
 (Güzel Sanatlar Müzesi)
V. Carlos (Isabel'in torunu:Şarlken) tarafından yaptırılan bu saray 16. yy Rönesans tarzının İtalya dışındaki ilk ve en önemli örneği olarak kabul edilse de, Elhamra'nın mimari bütünlüğüne uymadığı gibi, bilinmeyen nedenlerle saray olarak yapılan bu yapı tam olarak bitirilemez ve Şarlman ailesinden hiç kimse burada oturmaz. Çatısı açık bırakılan sarayın tipik boğa arenasını andıran iç kısmı bugün sanatsal etkinlikler için kullanılmaktadır.  

V. Charlos Sarayı İç Cepheden Görünümü

Burada konserler verildiğini biliyordum. Bu geziye çıkmadan önce
Loreena Mckennitt'in Elhamra konserlerinin video görüntülerini 
hayranlıkla izlerdim hep.


Bir an gözümün önüne geliyor o konser. Ve artık ben de o
 muhteşem konserin yapıldığı yerdeyim,
 yani Elhamradayım!. 

*****
Elhamra Sarayı, uzaktan bakıldığında gösterişten uzak, bir kale görünümünü korusa da içine girdikçe bambaşka bir görüntüyle karşılaşıyoruz. Asıl ihtişam içeride çünkü. Yapımı 250 yılda tamamlanan sarayın girişinde, Emeviler'in hakim olduğu dönemlerde askerler saray inşaatına girecek olanları durdurur, “Buraya İslam’ın beş şartı bilinmeden girilmez” derlermiş.
Elhamra'nın tarihi 9. yüzyıla kadar uzanıyor. 9. yüzyılda Müslüman İspanya'nın iç savaşları sırasında Granada'ya egemen bu tepede, korunaklı bir kale vardır. Granada'da 1232 yılında Endülüs Emevilerinin devamı olarak Nasri hanedanı Muhammed İbn'ül Ahmer bölgede yeni bir devlet kurduğunda, kaleye dört yeni kule daha yaptırarak onu daha da sağlamlaştırır. Ancak verimli arazileri büyük bir bilgelik ve mutlulukla yönetirken, diğer yandan savaş tehditleriyle karşılaşmaya başlar. 
Elhamra Sarayı'nın temelleri Nasri hanedanını kuran 1. Muhammed döneminde (1238) atılmış olur. 1. Yusuf ve 5. Muhammed tarafından yaptırılan ilavelerle saray kompleksi daha da genişletilir. Bu yıllarda Elhamra'nın yapımı devam ederken, Cordoba ve Sevilla (1236 ve 1248) Kastilyalıların eline geçer, oradaki Müslüman halk sayısız işkence ve zulme uğrar. - Hatta bu dönemde Endülüs yönetimi (1477’de) Fatih Sultan Mehmed’e elçiler göndererek yardım ister. Fatih Sultan ise o sıralarda büyük bir ordu ile sefer hazırlığı içindedir. Belki de planları içinde Gırnata’yı fethetmek de vardı? Kim bilir! ancak yetişemeyecektir, çünkü 4 yıl sonra 1481 yılında vefat edecektir. - 
Granada'nın 1492 yılında düşmesinden sonra, İspanya’da yaklaşık 8 asır süren İslam hakimiyeti de sona ermiş olacaktır. Boabdil tarafından Kraliçe 1. Isabelle ve Kral Ferdinand’a devredilen saray ve çevresinde artık Katolik kültüründen beslenen bir yapılaşma başlar.  
5. Carlos döneminde, Carlos kendi sarayının yapımı için Elhamra'nın bir kısmını yıktırır.  Takip eden yüzyıllarda aslı korunan İslam dönemi eserlerine ek saraylar ve bahçeler yapılarak bugünkü halini alır. Bu tarihi bilgilerin ışığında Nasrid Sarayı'nı gezebiliriz artık.

NASRİD SARAYI 3 bölümden oluşuyor. 
*MEXUAR PALACE * COMARES PALACE * PALACE OF THE LION



Mexuar Sarayı'nın Avlusu


* MEXUAR PALACE - Adalet Sarayı Salonu

Burası 1362-1391 yılları arasında Sultan 1. İsmail ve 5. Muhammed'in 
ilaveler yaptırdığı saraydır. Bu sarayda vezirler ve şura toplanırmış aynı zamanda 
sultanla görüşmek isteyenlerin bekletildiği ön giriş salonu olarak kullanılırmış. 

Sarayın bu bölümü eşsiz seramikler, duvarlarda sarayın kullanım amacına yönelik ayetler, şiirler, güzel sözlerle doluydu. Endülüs’ün o muazzam taş oymacılığı sanatıyla öylesine büyüleniyoruz ki! dünyanın hiç bir sarayında bu kadar fazla ayet ve güzel sözlerin dantel gibi işlendiği bir başka yer görmedim diyebilirim. Üstelik bu duygumuzu daha da etkileyici kılan duvarlardaki şu sözlerdi: 
 “La Galibe İllallah” / “Allah'tan başka galib yoktur.” 

Her bir sütunda ve küçücük detaylarda dahi “La Galibe İllallah” / “Allah'tan başka galib yoktur.” cümlesinin yazıyor olmasını; İspanyol araştırmacılar bir rivayet üzerinden şöyle yorumlamış; - Sevilla kenti alınıp Ferdinand'a geri verilirken, Muhammed üzgün ve kaygılı bir şekilde Gırnata'ya döner. Gırnata'da çok sevildiği için halk onu coşkuyla karşılar ve her yerde : "el-Galip" diye alkışlar.  Muhammed Ahmed ise bu duruma çok üzülür ve "La Galibe İllallah"der. Ve bu sözü kendine rehber edinerek Elhamra Sarayı'nın her yanına bu sözü yazdırır. - Kim bilir belki de bunu yaparak, yüreğindeki azap ve suçluluk duygusunu bir nebze de olsa hafifletmek istemiş olabilir! diye düşünmeden de edemiyoruz.   

***


 Albaicin Mahalleleri



Gözüme kestirdiğim harika çinili oturma köşesine 
kuruluyorum hemen! Sultan benim artık :)))
aaa!!! benim neyim eksik ki ! ;)

***
Sultan hanım, yeşillikler içinde, nar ağaçlarıyla, çiçeklerle bezeli
 Albaicin'in muhteşem manzarasına bakarken,
kim bilir aklından, neler neler geçiriyordu!.


Sarayın idari bölümlerinin yer aldığı bu yerden biz de bir zamanlar 
Müslüman halkın yaşadığı Albaicin mahallelerine bakıyoruz. 


Muhammed İbn'ül Ahmer dönemi Gırnata için yüksek kültür, sanat ve bilim merkezi olarak altın çağın başlangıcı olur. İspanyolların eline geçen Sevilla (1236), Kurtuba, emirliklerin halkları olan Müslüman Arap, Yahudi din değiştirip Müslüman olan İspanyolların akın akın bu yeni şehre gelmesiyle gücü artan Gırnata, bölgenin cazibe merkezi haline gelir.
***
* COMARES PALACE
Nasrid Sarayı kompleksinin bu bölümü 1. Yusuf (1333-1354) ve 5. Muhammed  (1362-1391) döneminde yapılmış. Bu bölümdeki avluya, havuzun iki yanındaki mersin ağaçlarından dolayı Mersinli Avlu (Patio de las Arrayanes)  da deniliyormuş. Havuzun etrafındaki küçük odalar 1. Yusuf'un dinlenme odalarıymış. 

Sarayın sembolik merkezi 
(Salon des Ambajadores) Elçiler Salonu - Taht Odası 
Elçiler Salonu'na girdiğimizde duvarlardan tavana kadar muhteşem işçilik gözlerimizi kamaştırıyor.11 metre genişliğinde ve 18 metre yüksekliğindeki tavanı ile mekanın duvarları altın varaklarla süslü ve oldukça gösterişli.
Rehberimiz bize duvarın bir yerini işaret ederek; İbn Zamrak'a ait olan ve 5. Muhammed'in zaferlerini anlatan bir mısrada; "Sen kılıcının gücüyle Algeciras'ı (Endülüs Bölgesinde bir liman kenti) fethederek bizim zaferimize gizli bir kapı açtın." anlamında bir şiirin yer aldığını söylüyor.

Sır yüklü geometrik desenler ve ayetler, at nalı şeklinde kubbeli zarif sütunlar,
üst katında ahşabın dile geldiği, sanatın sınırlarını zorlayan kafesli pencereler
sabrın, estetiğin ve aşkın sanat şaheserinde bir tezahürü olabilir ancak. 


Saray duvarlarında 
"La Galibe İllallah"yazıları.
Mukarnas işçilikli ahşap tavanı 7 kat gökyüzünü simgeliyormuş. 8000 parça sedir ahşabın içiçe geçmesiyle oluşan yıldız süslemeler muhteşem. Allah'ın katını temsil eden mekanın en tepedeki bölümün altına denk gelen yere bu yüzden kimsenin geçmesine izin verilmiyor.

Comares Sarayı'nın Kuzey Galerisi


* PALACE OF THE LION, Aslanlar Sarayı (Patio de los Leones) 
Aslanlı Avlu
Sarayın bu bölümü, Granada'nın yıldızının en parlak olduğu dönemde 5. Muhammed tarafından (1362-1391)  yaptırılmış. Avlu 124 ince sütunla çevrili ve avlunun ortasında da 12 aslan heykelinin çevrelediği bir çeşme bulunuyor. 
Zarif bir mimari doku ile karşılaşıyoruz Aslanlı Avlu'da. Güneş huzmelerinin aydınlattığı mermer döşeli avluya bakarken, revaklar üzerine düşen ışığın gölgelerle dansı büyüleyici. Sanatkâr coşmuş ve kendinden geçmiş adeta.

 Aslanlı Avlu (Patio de los Leones) 



Bu avluyu çevreleyen odaların süslemeleri özellikle de tavan işlemeleri adeta dantel inceliğinde. Duvarların çok renkli çinileri ve beşgen tavan süslemeleri gözlerimizi kamaştırıyor.  Sanatın, emeğin, aşkın ve acının bütün izleri çinili duvarlarda yansıyor.

İki Kızkardeşler Salonu (Sala de Dos Hermanas)  

Adını zeminindeki iki mermer daireden almış olan bu odanın tavanı 
bal peteği formunda 5000 hücreden oluşmuş, Mocarabes tekniği ile süslenmiş.
İç odalarda bulunan duvarlardaki nakışlar ve 
tavanlardaki hatlar sanatla, aşkla sonsuza doğru akmış.


*** 
(Sala de Abbencarrajes) 
İbn-i Sarrac Salonundan bir detay
Rehberimiz İbn-i Sarrac Salonunu gezerken, bu salonla ilgili anlatılan bir rivayetten bahsediyor. Söylentiye göre; Sultan Ebu Hasan Ali vatan haini olarak gördüğü aile üyelerini bu salonda öldürtmüştür. Salonun ortasındaki havuzda görünmekte olan lekeler o zamandan kalan ve çıkmayan kan lekeleridir. 
  
(Sala de Abbencarrajes)
İbn-i Sarrac Salonu - Krallar Salonu
muhteşem tavan süslemeleri

Endülüs İslam sanatının zirvesinde
asaletin ve zarafetin birer göstergesi olarak 
Elhamra Sarayı'nın kubbeleri, Kur'an-ı Kerîm'deki;
 " Biz göğü yedi kat olarak yarattık " 
ayetine ithafen 7 katlı inşa edilmiş.


***

Aslanlı Sarayın arka avlusu
İki Kızkardeşler Salonu'ndan hamam bölümünü de gezdikten sonra, Elhamra'nın Sultan 3. Muhammed tarafından 1309'da yaptırılan en eski sarayı Eski Saray (Palacio del Partal)'a geçiyoruz. 

Eski Saray (Palacio del Partal) - Sütunlu Saray - 
Bu yapı Elhamra'nın en eski sarayıdır. Orjinal Saraydan geriye, büyük havuz ve
saraya adını veren 5 sütun kalmıştır. Bu yüzden Eski Saraya Sütunlu Saray'da deniliyor.


Eski Saray (Palacio del Partal)



Kadınlar Kulesi


Eski Saray bahçesinden Alcazaba Kuleleri'nin olduğu kaleye doğru ilerliyoruz.


ALCAZABA - Eski Kale

Elhamra Bölgesi içinde yer alan ve tarihi 9. yüzyıla uzanan
kale, sarayın en uç bölgesi ve en eski parçasıdır.
Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasında yapılan savaş zamanında
Sawar Bin Hamdun tarafından inşa edilmiş.


*****



Alcazaba


Alcazaba


Alcazaba'dan görülen Albaicin manzarası


Alcazaba'dan (eski kale) Granada'nın görüntüsü


GENERALIFE
Nasri Sultanları'nın Yazlık Bahçeleri Generalife ya da diğer adıyla Cennet-ül Arif, yüzlerce ağaçla yeşillendirilmiş, havuzlarla, su akan merdivenlerle, çiçeklerle süslenmiş. 13. yüzyılda otlak,  mera olarak kullanılmış, av partileri düzenlenmiş olan Generalife teraslar üzerine kurulmuş. Aşağı bahçeler, Generalife Palace ve Yukarı bahçelerden oluşuyor. 
Lindaraja 

Birbirleriyle bağlantılı daracık koridorlardan, avlular arasından geçerek 
Lindaraja adı verilen bahçelere geliyoruz. Bu bahçede upuzun serviler,
portakal ve limon ağaçları, güller, mersinler arasından geçiyoruz. 


Sanki bir ses;
"Güllerin içinden canım
koşarak, koşarak gel bana gel" diyor...
 "geldim canım :))"

hadi bir fotoğrafta güllerin içinde olsun ;)


Güneşin değişik açılardan yansıyan ışıklarıyla bir renk cümbüşü içinde
bu huzur dolu bahçede gezerken insan, zaman dursun istemez mi hiç!

Yazlık Saray

- Bu fıskiyeli,etrafı çiçeklerle bezeli havuz, kadınlar için yapılmış.

Öylesine gizemli ve füsunlu bir alemin içindeyiz ki!
Mis kokulu çiçekler arasında, fıskiyelerden akan şırıl şırıl su seslerine
bir de kuş sesleri karışınca; sanki bir müziğin hoş tınıları
tüm bedenimize yayılmış, oradan hücrelerimize ve ruhumuza kadar
dalga dalga nüfuz etmişçesine tarifsiz bir huzur kaplıyor içimizi.


'Duracaksa zaman, işte böyle bir yerde dursun!' isteriz.


***

su perileri nerdesiniz!.
:))

Yazlık Saray'ın fıskiyeli bu nefis havuzlu alanı ise
erkekler için yapılmış. 


***


Akşam güneşi vurdukça duvarlara, Elhamra, altın kızıllığındaki renkleri 
alabildiğine savuruyor dört bir yana. Sonsuzluğun bir metafor olarak tekrarlayıcı
ritimlerini izleyen süs tasarımları ve motifler tüm boşluğu dolduruyor.
Prf. Dr. C. Borras İslam Sanatı'nı değerlendirirken bunu şöyle açıklıyor;

"İslam sanatında büyüleyici motiflerin sürekliliği, tekrarlama ve simetri ana
motivasyondur. Bu dinamik bir etki oluşturur ve aynı zamanda 
diğerleri üzerinde egemenlik kurmadan kendi kimliğini muhafaza ederek
genel tasarımı bozmaz. Hiçbir ayrıntı bütüne, hakim değildir. Ve sonuç, 
tam bir uyum ve huzur en sonunda tüm gerilimleri yok eden bir sanattır."


****


Ve sonsuz bir boşluğun ortasında, binbir gece masallarını aratmayan
düşler aleminde; sanatın, estetiğin, sabrın ve sevginin, musikiyle bütünleşen
güzelliklerin ruhumuzda bıraktığı o tarifsiz duyguların sarhoşluğu içinde 
ayaklarımız geri geri gitse de ayrılık vakti geliyor.
 Ancak bu huzur mabedinden;
 özlemle kavuşmanın ve onu görmenin bahtiyarlığı içinde;
"ömür dediğimiz bir gündür, o da 'yaşadığımız' bugündür"
diyerek veda ediyoruz.

Esin Bozdemir

Gezimizin son durağı Malaga, çok yakında!
Takipte kalınız lütfen!

***
Gezimizin bir önceki durağı
GRANADA ŞEHİR MERKEZİ

Yardımcı Kaynaklar: "Endülüs Tarihi", W. Montgomery Watt, Pierre Cachia
"Endülüs - Düşlerin Son Sığınağı", Mesut Doğan

16 yorum:

  1. Nasıl da güzel gezdim sayende. Teşekkürler Esin, emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Handan,
      Gezmek güzel şey. Yolculuk içinde yolculuklara çıkıyor insan. Hem keyifli, hem öğretici. "Öğrenmek istiyorsan seyahat etmelisin" demiş ya Mark Twain, doğru söylemiş. Bilmediğimiz ne çok şey varmış, gezdikçe öğreniyoruz. Öğrenmek de mutlu ediyor. Ben teşekkür ederim Handan. Güzel bir hafta dilerim. Sevgilerimle...

      Sil
  2. Sayenizde bir zaman yolculuğu yaptım bu muhteşem yere.
    Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @tülin,
      Ben teşekkür ederim Tülin hanım.
      Sevgiler...

      Sil
  3. Harika bir yazı olmuş yine... Gezdim, öğrendim sayende...
    Fotoğraflara bakmaya doyamadım... Şahane yeri sen de şahane resmetmişsin ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Oytunla Hayat,
      Fotoğraf bazen söylemek istediğimizden daha fazlasını anlatabiliyor. Eşimle birlikte çekiyoruz gezi fotoğraflarını. Her ikimizin bakış açısı farklı olabiliyor. Ve tabi, biraz da olsa tarih serpiştiriyorum gezi yazılarıma :) Teşekkür ederim Şebnem. Sevgilerimle...

      Sil
  4. Yazını okurken kapsamlı bir gezi yazısının nasıl da emek gerektiren bir iş olduğunu bir kere daha anımsadım. Ellerine, yüreğine sağlık. Şimdilerde bir gezi yazısı yazacaksam uzun uzun düşünür oldum. Günlerimi verdiğim, her söylediğim doğru olsun diye titizlendiğim bir şey oluyor her seferinde. O yüzden seni çok ama çok takdir ettim Esin. Bravo demek istiyorum. İspanya güneşini evimize taşıdın, yazı getirdin vallahi :) Sevgiler yolluyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Özlem Öztürk,
      Endülüs turumuzu aslında yeni yıla girmeden bitirmek istiyordum, ancak senin de altını çizdiğin gibi, her gezi yazısında verdiğim bilgilerin doğru olması için ben de çok titizleniyorum, değişik kaynakları okuyorum. Çünkü bazen araştırmacı - tarih yazarları arasında dahi farklı anlatımlar olabiliyor. Bu yüzden acele etmiyorum önce benim içime sinsin istiyorum. Hâl böyle olunca haftada bir yazabiliyorum ancak. Gezi yazılarına çok emek verdiğim doğrudur Özlem'cim ve bunu en çok da yazmaya gönül veren senin gibi arkadaşlarım anlar ancak. Tabi yazıyı tamamladığımda, yorgunluktan gözlerim artık çift görüyor kelimeleri ;) dolayısı ile gözümden kaçan ufak tefek eksik harf veya klavye ile yanlış bastığım harf vb. şeyleri dinlendiğimde görebildiğim için, yazıyı küçük çaplı bir redaksiyondan geçiriyorum bir kez daha. İşin güzel tarafı da bu! Sayfa nasılsa kendimize ait. Aynı düşüncelerde buluşmak ne güzel. Bu yüzden yazılarını hep ilgiyle okuyorum. Zengin yüreğin, güzel düşüncelerin ve emeğe verdiğin değer adına çok teşekkür ederim Özlem'cim. Öpüyorum tatlı yanaklarından :) Sevgilerimle..

      Sil
  5. Sayende tekrar gezdim Esincim. Dünya üzerinde görülesi yerlerden, etkilendiğim mekanlardan biri. Senin yazılarında rastlamak ayrı güzeldi, emeklerine sağlık! Öpüyorum seni kocaman.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @sezer eser perker,
      Kesinlikle, yaşarken görülesi yerler arasında Elhamra. Elhamra'ya gideceğimiz zaman rehberimiz zaman kavramının çok önemli olduğunu hatırlattığında, aklıma sen gelmiştin Sezer'cim. Saati biraz geçirince içeriye girememe durumu ile karşılaşmış, hatta gözyaşı dökmüş, ama ne yapıp edip sonunda girebilmiştiniz Elhamra'ya değil mi!. Yazındaki o ayrıntıyı hiç unutmuyorum. Aslında gişenin hemen yanında bankamatikle çok daha kolay giriş bileti alınabiliyormuş ama burada bilet olsa dahi, orada zamanında bulunmak gerekiyor. Yaşadığımız bazı şeyler hiç unutulmuyor. Biz de gezimizin son gününde ilginç şeyler yaşadık Malaga'da. Bir hamleyle son bölümü yazınca anlatacağım :))

      Değerli düşüncelerin için çok teşekkür ederim. Ben de seni çok öpüyorum. Sevgilerimle...

      Sil
  6. Yine muhteşem;gezilen yerler, fotoğraflar, yazı ve muhteşem emek...Kutlarım Esin'ciğim;kitaplaşmalı bu gezi notları...Çok sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Arzu Sarıyer,
      Çok teşekkür ederim Arzu Öğretmenim. Elimden geldiği kadarıyla en iyisini yapmaya çalışıyorum. Dilerim temenninizi bir gün gerçekleştirebilirim. İçten sevgi ve esenlikler dilerim.

      Sil
  7. Sayenizde tekrar gezdim. (Fotoğraf yeteneğinizi de kıskanıyorum doğrusu) Sevgi ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Mehmet Bilgehan Merki,
      Fotoğraf çekerken itina ediyoruz, çünkü o fotoğraflar gezi sonrasında yaptığımız bir dizi araştırmada bize rehber oluyor, öğrenmemizi kolaylaştırıyor. Beğenileriniz için çok teşekkürler Mehmet Bey. Biz de sizin bugüne değin yapmış olduğunuz paylaşımlarınızdan, birikimlerinizden oldukça yararlanıyoruz. Blogunuza yeniden döneceğinizi ümit ediyor, kitap çalışmanızda kolaylıklar diliyorum. Esenlikle...

      Sil
  8. Daha önce böyle bir yerden bihaber olduğuma üzüldüm doğrusu ve kendime çok kızdım şu an.Sanki oraya gitmiş gezmiş gibi oldum sayenizde.Fotoğraflara bayıldım...En kısa zamanda burayı ziyaret etmeyi düşünüyorum.Emeklerinize sağlık gerçekten çok teşekür ederim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @yat kiralama,
      Ümit ederim siz en kısa zamanda Endülüs Gezisine çıkarsınız, bizler de Mavi tur ile bir deniz seyahati gerçekleştiririz. Değerli yorumunuz için teşekkür eder, verimli bir yaz sezonu geçirmenizi dilerim. Esenlikle...


      * http://guletlife.com/mavi-tur/marmaris-rodos-simi

      Sil