11 Haziran 2022 Cumartesi

Nerde kalmıştık!?.


"Kaç yıl oldu saymadım köyden göçeli, Mevsimler geldi geçti, görüşmeyeli! 
Hiç haber göndermedin o günden beri, Yoksa bana küstün mü? Unuttun mu beni?.." :))

Ah ki ne ah!. Bu sabah bloğumu açarken dilimde bu şarkı... sayfam adeta bana 'küstümmmm! küstümmm!" diyor! bir an düşündüm de, ne çok zaman oldu bloğuma girmeyeli!. 

En son 'Göller Yöresi' gezi notlarımı yazıyordum; Sagalassos ve Kremna Antik Kenti'ni ardından Burdur Gölü ve çevresini, İnsuyu Mağarasını ve en son da Burdur Arkeoloji Müzesi'ni anlatmıştım....serinin devamında birkaç destinasyon daha vardı yazılmayı bekleyen. Sonra, araya bir ay gibi kocaman bir boşluk girdi! 'boşluk' derken, bir türlü fırsat bulup da bloğuma girememek haliydi işte.  İnsan yazdıkça yazası geliyor, yaz(a)mayınca da öyle bir 'kal' hali üzerine çörekleniyor!. tabi kendimce geçerli sebeplerim vardı. Şu son birkaç ayda günlerim öylesine dolu dizgin geçti ki! Ama velâkin,  daha fazla ara vermek olmazdı, öncelikle halimi arz etmenin zamanı geldi! diye düşündüm. Ne de olsa bu mecralar aynı zamanda kendi kişisel tarihime not düştüğüm alanlar. 

Peki bu, kimin umurunda? Hiç kimsenin olmasa da benim umurumda :) Yaşadıklarımı kayıt altına almak, aklıma düştükçe onları okumak... ve her okuduğumda yeniden yaşamak! muazzam bir duygu!. daha fazla birikmeden, güncelliğini yitirmeden, aklımdan uçup gitmeden son birkaç ayda yaşadıklarımı toparlayıp, özet şeklinde de olsa yazmalıyım dedim. Ve işte yeniden blog-hanemdeyim. 

Hoş geldim :)

2021/2022 nasıl çarçabuk geçti ise, şu pandemiden sonrası da aynı hızla geçmekte!. Virüs 'hazretleri' tamamen hayatımızdan çıkmasa da, maskeler ve mesafelerin kalkmasıyla ( tabi ben kalabalık ve kapalı ortamlarda ısrarla maskemi çıkartmıyorum!) yine de herkeste belirgin bir rehavet havası var. Aynı zamanda uzun bekleyişlerin ardından ertelenen, düğünler, dernekler... ile bir telaş bir koşuşturmacadır yaşanırken, bir de ekonomik krizle cebelleşen bünyelerde gerginlik ve huzursuzluklar da hat safhalarda. Baş döndürücü bir şekilde ve korkunç bir hızla hem de!.

Memleket nereye gidiyor? Dünya nereye gidiyor? Ben ne yapıyorum? neredeyim ?..

Pandemi krizi, yerini yaşam kaygısına bıraktı. Sözü nereye bağlayacağım, kendi yakın çevremizde de düğünler, dernekler ardı ardınaydı. Bir yanda hayırlı ve güzel işlere tanık olurken, kutlamalar yaşanırken, bir yanda da sağlık sorunları olan yakınlarımızın bizleri üzen, endişelendiren durumlarıyla karşılaştık. Üstelik hepsi de üst üste geldi. Süreç halen devam etmekte!. Hayatın içinde acısıyla, tatlısıyla hepsi var. Yine de her şeye rağmen umudumuz her daim bizimle.

'Kıştan önce, yazdan sonra'  2021-2022 hayatıma dair yaşadıklarımı şimdi yeniden kaldığım yerden anlatmaya devam ediyorum.

2012'den bu yana farklı atölyelerde sürdürmekte olduğum resim çalışmalarımın son 4 yılını Javad Soleimanpour atölyesinde geçirdim. Araya pandemi girince eğitimlerimi online olarak aldım ve yeniden hayat normale dönünce atölyede çalışmaya devam ettim. Çalışmalarımı, beni takip eden dostlarım biliyor ama ben bir kez daha buraya not düşmek istedim. Nitekim 2022 takvimime bakınca zamanımın çoğunu resim yaparak geçirdiğimi söyleyebilirim. 

Doğayı ve gezdiğimiz yerlerde beni etkileyen kareleri resmetmeyi seviyorum, kendi objektifimizden olduğu kadar, çok beğendiğim başka fotoğraf sanatçılarının görsellerini de yapıyorum. Ancak portre yapmak benim için ayrı bir duygu. Suretle aramda kurduğum ilişki çok özel :)  Tabi atölye dışında da serbest resim çalışmalarım devam ediyor. Yol uzun, yolculuk hali ise heyecan verici...

Bu yıl neler yaptım? 

Resme başlamadan önce seçimlerimi belirleyen yegâne şey hep ruhum ve yüreğim oldu!. "Sanat şöyle olmalı", " 'sanatçı' böyle olmalı! " kavramlarından uzak, öncelikle yüreğimin sesini dinliyorum ben. Resimlerime ruhumu yansıtıyorum. Deneye, göre, yine yeniden çalışarak... derken bir serüvenin içindeyim işte. Yeter ki üretmek şevkimiz daim olsun. 

  


2021-2022 Sezonunu kır çiçekleriyle açtım. 
Üstelik her iki resmimde şu an özel koleksiyonda; 
sanatı seven, doğayı ve insanı seven, değer bilen şifalı ellerde. 
Bu yüzden oldukça mutluyum. 

Doğanın sağaltıcı, iyileştirici gücüne hep inandım. Kır çiçeklerini hep çok sevdim.
Papatyaları, yoncaları, karahindibaları, laleleri, nergisleri, menekşeleri...
içimize ilham veren, huzur veren doğa, en büyük sanat eseri.
Pek çok sanatçı ve ressam gibi ben de doğadan ilham alıyorum.


***

Kış bir hayli soğuktu, ancak sanat camiası tam tersine oldukça hareketliydi.
Sanatın büyülü dünyası içinde benim günlerim de renkli geçti.  

2022 - OCAK

Yeni Yılı 'Sazın ve Sözün Büyük Ustası'
NEŞET ERTAŞ ile karşıladım.

    

Kır çiçeklerinden sonra 'Bozkırın Tezenesi'
Neşet Ertaş'ın portresini yaptım.

Resmin finalinde bende mutluluk pozu :))

İnstagram hesabımı takip eden sanat severlerden 

Neşet Ertaş portresi için (DM'den) öylesine çok mesaj aldım ki!.
Artık büyük ustanın portresini yapmak farz oldu. Çok
severek çalıştım. Ruhu şad olsun. 

2022 ye Uluslararası Jürili, Çevrim İçi Karma Sergi ile

'Merhaba' dedim.

Sanat eserleri artık sadece  fiziki olarak değil
online olarak da sanat galerilerinde sergilenmekte. 

Dijital çağ hayatımızın her anına derinlemesine nüfuz etti.
Sergiler, konferans ve gösteriler bir tuşa dokunmak kadar yakın
ve çok daha pratik oldu bize!.

3 Yağlı boya çalışmamla katıldığım 2022
'Yeni Yıl Online (çevrim-içi) Karma Sergisi'

Artwin, Rescon, Guskoder ve Miras (Azerbaycan) dernekleri bünyesinde idi.
Pandemiyle birlikte, yaşamın seyri de zamanın ruhuna uydu.

Ve portreler serime bir yenisini daha ekledim.

Hüzün dolu bakışlarıyla
 'And Dağları'nın güzel çocuğu'nu resmettim.



Denizin kıyısında dalgaların sesini dinlemeyi, 
onların devinimlerini izlemeyi hep çok sevdim... 
Bu yüzden, dalgalı bir deniz resmi de yapmak istedim.

Ocak ayında sadece tek bir kitap okuyabildim! 


"Her kitabın, gördüğün her cildin ruhu var. Onu yazanın ruhu,
onu okuyan, onunla yaşayıp hayal kuranların ruhu."*

İspanya'nın en tanınmış romancılarından biri olan 
* Carlos Ruiz Zafon'un 'Rüzgârın Gölgesi'
kitabı, uzun zamandır okunmayı bekliyordu.  

600 sayfalık oldukça kalın bir kitaptı.  Ama öylesine sürükleyiciydi ki. 
Yazarın hayal gücünün sınırları zorlayan kurgusuna, hikaye örgüsü içindeki
anlatımına, dilin gizemine bayıldım. 

Zafon'un diğer kitaplarını da aldım.
Ancak daha sonradan öğrendim ki, ne yazık ki yazarı 
19 Haziran 2020'de kaybetmişiz. 
(Eserleriyle yaşayacaktır, ruhu şad olsun.)

***

Evdeki günlük rutin işler, resim işleri, elimde Zafon'un kitabı,
bitmek bilmeyen can sıkıcı gündem haberleri derken...
içimizi kasvetlere bürüyen bu kış günlerinde gündemden bir süreliğine de
olsa uzaklaşmak için 
bol bol Netflix filmleri ve dizileri izledik. 

Outlander'ı izleyerek zaman tünelinde yolculuklara çıktık
ve kısa sürede dizinin tüm sezonlarını bitirdik. Squid Game'de çok ilginçti. 

ŞUBAT Ayında Sanat Galerilerini ziyaret ettim...

İstanbul'da sanat etkinlikleri önceki yıllara göre 2022'de oldukça
hareketli geçmekte. Hepsini görebilme şansım olamasa da
yakın lokasyonumuzda gerçekleşen sergileri ziyaret ettim.


📌Anadolu yakasının en büyük sergileme alanına sahip 
Yeni Kültür ve Sanat Merkezi ALAN KADIKÖY'de
1940-2000 XX. Yüzyılın 20 Modern Türk Sanatçısı,
PAPKO / ÖNER KOCABEYOĞLU KOLEKSİYONU
 görmeğe değerdi.



📌Maslak'a yolumuz düştüğünde ;
Artopol Sanat Galerisini mutlaka gezerim.
Yine gittim ve birbirinden ilginç sanat eserlerini ilgiyle izledim. 



📌Yine yakın tarihlerde Beyoğlu'na işimiz düşmüştü.
Hep aklımda olan ve görmeyi çok istediğim;
 MEŞHER'de, 'BEN-SEN-ONLAR' Sanatçı Kadınların Yüzyılı sergisi vardı
ve serginin bitimine sayılı günler kala,
bu sergiyi de ziyaret etmiş olmak beni mutlu etti.

Sergi, 1850- 1950 tarihleri arasında yaşamış ve üretmiş,
bütün kadınları bir araya getirmişti. 

"BEN" 📌Aynada kendi mütevazi varlıklarıyla
karşılaşan şöhretsiz kadınlar içindir!

Fakat ayna yalnızca yansıtmaz, aynı zamanda kırar, böler, parçalar...

"SEN" 📌Yumuşak ve birleştirici olan öteki ile karşılaşmaları anlatır.

Öncelikle "sen" olarak çocukları çağırır. /
Anne - çocuk - aile - kutsallık ve çıplaklık, merhamet, şefkat...

"ONLAR" 📌 ise Kadınlara başkalarının gözünden bakar./

Pek çok sanatçı kadın, kendisinden güvenli ve zarif olanı
resmetmesi beklendiği için, ancak vazoda çiçekler boyayarak resim yapabilmiştir. (*) 

* Broşürden  Küratör: Deniz Artun

'BEN-SEN-ONLAR' diyerek tek tek özenle incelerken resimleri...
Bir an kendi çalışmalarımı hayal ettim bu platformda! :)
Bir gün, belki kim bilir? :))

MART Ayı en çok resim yaptığım aylardan biri oldu. 

 Dört duvar arasında kapalı kaldığımız o soğuk ve kasvetli kış günlerinde
huzur veren doğayı getirdim hanemize :)) 

  


Ulu ağaçların gölgesinde oturup,
doğanın seslerini dinlemeyi, yosun tutmuş taşların kıyısında
sessizce akan ırmağı izlemeyi ve 
tarihe tanıklık eden antik bir köprü' de yürümeyi hayal ettim. :))

Ve, 2021' sonunda yaptığım (soldaki) sonbahar resmine,
 Nisan 2022'de bir yenisini daha ekledim. (sağdaki) 



 Sadece hayal kurmak ve doğayı hanende yaşatmak nereye kadar! 
İllaki içinde olmalı insan :)
Yağışın olmadığı bir hafta sonu attık kendimizi Beykoz sahiline :))

Hava çok soğuk olsa da boğazı ve denizin kokusunu özlemişiz.
Temiz havayı içimize çekmek ve sahilde  yürümek 
daralan bünyelerimize çok iyi geldi. 


Mart Ayında okuduğum kitaplar;


'Melville'e Selam Olsun' Jean Giono

“Barışın (ve dolayısıyla savaşın) ortasında, dünyanın geri kalanının
sessizlik dediği o patırtı gürültü eşliğinde, tek başımıza,
kendi kendimize verdiğimiz müthiş mücadeleler var."*Sf.8 

-Kitap Hermen Melville'nin ünlü yapıtı Moby Dick'in bir önsözü.
1941'de yayınlandığında çeviride 3 kişinin imzası vardır.
Daha sonra kitabın yayıncısı üç kişiden biri olan ve
20. Yüzyıl Fransız Edebiyatının önde gelen isimlerinden
Jean Gino'dan bir önsöz ister.  Metnin merkezinde ise Melville'nin
hayatından bir kesit aktarılır. İşte "melville' selam olsun" 
 bu önsözün bir kitaba dönüşmüş hali.-

'Melville'e Selam Olsun' kısaca; " bir metin, iki yazar,
iki hayattan doğmuş, gerçekle bağı kendinden menkul bir öyküyü anlatır.’ 

İnce ama derin, girift ama sabırla okunduğunda bir dönemi anlamaya yarayan,
okurken sizi tarihi yolculuklara çıkaran ve anlamlı betimlemeleriyle
edebi bir lezzet alacağınız güzel bir kitap.

Meselâ ben kitabı okurken, ilgiyle izlediğimiz Outlander dizisinde geçen
kimi dönemle ilgili ( Feargus O'Connor ve çartist hareketlerin yaşandığı dönemle) 
yer yer bağlantılar kurdum. Sf.86

Önce bir kafa karışıklığı yaşasam da, 😇 
sonra sanki taşlar yerine oturdu ve kendime göre farklı iklimlerde ve
çağlarda seyrüseferlere çıktım ben de!  İskoçya, İngiltere...😃

Hem dile hakim olup, hem de bir dönemi yazarın duygusuyla,
ruhuyla aktarabilmek hiç kolay değil. 🤔

Bu harika çeviri için Elegant Avrupa gezimizin rehberi,
Değerli Burçak Targaç' a içten teşekkürlerimle.🤗💐


**

('Hayatın Anlamı' na dair, çok ilginç tespitler!
fotoğrafın üzerine tıklayıp sayfayı büyüterek okumanızı öneririm.)

*İnsanın Anlam Arayışı, Viktor E. Frankl

"Yaşamak acı çekmektir; yaşamı sürdürmek,
çekilen bu acıda bir anlam bulmaktır." Sf 11

"Kimse başka bir insanın derinliklerini
onu sevmediği sürece kavrayamaz. " Sf 116

“Kafama bir düşünce saplandı: Yaşamımda ilk kez, onca şair tarafından
dile getirilen, onca düşünür tarafından nihai bilgelik olarak ortaya konan
gerçeği gördüm. Gerçek: İnsanın özleyebile­ceği nihai ve en yüksek hedef, sevgidir.
O anda, insan şiirinin ve insan düşünce ve inancının vermesi gereken gizin
anlamını kav­radım: İnsanın sevgiyle ve sevgi içinde kurtuluşu.
Dünyada hiç­ bir şeyi kalmayan bir insanın, kısa bir an için de olsa,
sevdiği in­sana ilişkin düşüncelerle ne kadar mutlu olabileceğini anladım.”*

Kitapta 'altı çizilesi' çok söz vardı. Pek çok not aldım.
Düşünmek, hayal kurmak...sonra da 'ya tutarsa' diyerek
kurduğumuz hayallerin peşinden koşmak!!!  işimiz oldu :)

Her şeye rağmen hayatın iplerine asılmak lâzım!. 

***

Ve Mart ayının son resmi Büyükada'dan.  


'Büyükada faytonları'


Bir zamanlar İstanbul'un Prens Adalarında faytonlar olurdu. 
Adalar'ın simgesiydi onlar. Artık göremiyoruz. Çünkü onlara 
öyle çok eziyet edildi ki!. delice koşturuldu!. Adalara her gittiğimizde içimiz parçalanırdı. 
Oysa nostaljik birer simge olarak, varlıklarını sürdürebilirlerdi.
Yurt dışı gezilerimizde faytonları hep görürüz.
Kısa mesafelerde atları çok yormayacak güzergahlarda turistik amaçlı kullanılır. 
Ne doğanın, ne canlının, ne tarihin kıymeti ne yazık ki bu topraklarda hiç bilinmedi!
Hak ettiği değer verilmedi!. 
 10 yıl öncesinden fotoğrafını çekip bugün resmini yaptığım
'Büyükada faytonları' na bakınca anılara uzanıyorum ben de...
20- 30 yıl öncesine hem de!. Ah güzel İstanbul!.

(Yazısı burada bkz)
(Resmin detayları burada bkz)



Anlatacaklarım henüz bitmedi, daha Nisan var, Mayıs var...
 O zaman 'devamı yakında!' diyelim.


Herkese güzel bir hafta sonu ve umut dolu günler dilerim...💙

En kısa zamanda görüşmek dileğiyle...


8 yorum:

  1. Esincim, şu karamsar günlerde sanatla dolu yazın ne iyi geldi. Pastel çalışmaların, özellikle o portrelerin yok mu? Şahaneler! Ruhuna, emeğine sağlık.
    Dediğin gibi zaman hızla akıyor. Sana keyifli bir yaz diliyorum. Kocaman sevgiler benden...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Klio'nun Şarkısı,
      Sezer'cim hoş geldin:) seni sayfamda gördüğüme çok sevindim. Hayat, hepimizin bildiği gibi işte!
      Önümüzden geçen bir trene bakar gibi bakıyoruz zamana! öylesine hızlı geçiyor ki! Çünkü çok şeyler sığdırmaya çalışıyoruz. Nehir durmaksızın akıyor...bizleri de daha bir enerjik kılıyor. Tempomuz hep yüksek :) pes etmek yok! ara sıra nabzımız düşse de! "olacak o kadar" diyoruz :) "tekrarı yok bunun..." ;) Değerli düşüncelerine çok teşekkür ediyor, ben de seni sevgiyle kucaklıyorum canım. Hep sağlıkla, sevgiyle, dostlukla kal....💖

      Sil
  2. Ne güzel bir özet olmuş, kır çiçeklerine bayıldım. Duvarımda olsa dedim, belki bir gün bir sergiye denk gelirim. Çok isterim.
    Kitapları not aldım, İnsanın Anlam Arayışını almıştım daha önce, ama henüz okumadım.
    Neyin tadı kaldı ki adaların da tadı kaçtı.
    Sevgiler ve kalan anılarda görüşmek üzere.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Evren
      Doğayı seven, yaşadığı yeri ruhunun incelikleriyle güzelleştiren senin gibi tatlı bir insan, kır çiçeklerini sevmez mi hiç!. Bunu ben de çok isterim. Portrelerin aralarına kır çiçekleri serpiştiriyorum. Devamı gelecektir yine :) Kitapları da severek okuyacağını düşünüyorum. Hayat bir başka akıyor artık. Yaşadığımız her şey birer nostalji oldu! Geçmişle kıyaslarsak hele çok mutsuz oluyoruz. En iyisi '"Dün dünde kaldı cancağızım, şimdi yeni şeyler söylemek lazım." diyelim. Ziyaretine, değerli yorumuna çok teşekkür ederim Evren'cim. Sağlıkla, esenlikle ve hep sevgiyle kal... 💝

      Sil
  3. Esin Hanım MERHABA,
    Ara vermişsiniz ama dönüşünüz de muhteşem olmuş :) Resimlerinize bayıldım, özellikle kır çiçekleri , And Dağlarının güzel çocuğu ve antik köprü beni mest etti. Umarım serginize denk gelirim.
    Kitaplardan Zafron'u nor ettim, hep aklımdaydı , unutmuşum.
    Sanat dolu bir yazı okumak çok iyi geldi. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @sevgili günlük
      Merhaba Elif Hanım,
      Siz de sayfama HOŞ GELDİNİZ :)
      İlginize ve resimlerimi beğenmenize çok teşekkür ediyorum. Karma ve online sergilere katılıyorum. İnşallah bir sergimizde karşılaşırız. O gün gelinceye kadar yaptığım resimlerimi sosyal ağlarımdan izleyebilirsiniz. ( https://www.esinbozdemir.art/ https://www.instagram.com/esin_bozdemir_art/)

      Zafron'un kitapları çok etkileyici. Dili müthiş. Tavsiye ederim.
      Değerli ziyaretinize ve yorumunuza asıl ben teşekkür ediyorum. Sevgiyle, esenlikle kalın.

      Sil
  4. Merhaba, Blogunuz gerçekten harika. İçeriklerin insanlık adına faydalı olması takdire şayan. Web siteleri arasında farklı kategoriler nezdinde düzenlenen web ödülleri etkinliğine siz de katılabilirsiniz. Bu sayede toplist üzerinde web sitenizle ilgili organik tanıtımlar yoluyla web sayfanıza ziyaretçi sağlarsınız ayrıca promosyon değerlendirmeleriyle ve çeşitli sosyal etkinliklerle marka değerinizi oluşturarak blogların etkinliğini kazandığı mecralarda yerinizi sağlamlaştırırsınız. Bu mesaj spam değildir; biz birlikte aileyiz ve sizi de bu eğlenceli blog etkinliğinde görmek gurur verici olur. Şimdi siz de blogunuzla başvurmak isterseniz detayları inceleyebileceğiniz linke göz atabilirsiniz ve websitenizi dizine ekleyebilirsiniz.

    Web: https://www.blogumharika.tk
    List: https://www.blogumharika.ga

    YanıtlaSil