“Zaman; bekleyenler için çok yavaştır, korkanlar için çok hızlı, yas tutanlar için çok uzun, neşelenenler için çok kısa. Ancak sevenler için zaman; sonsuzluktur.” demiş Henry Van Dyke.
Doğrusu benim için zaman, çoğunlukla hep kısa :)) hatta 24 saat bile yetmiyor bana!. ama şu bir gerçek ki, koskoca bir yılı nasıl devirdik, hiç anlamadım!. İçinde umut dolu sevinçler kadar, az da olsa kaygı ve hüzün yaşadığım günler de oldu. 2018'de acı kayıplarımız olmuştu, çok şükür ki 2019'u eksilmeden geçirdik. Genel olarak 2019 güzel bir yıldı. Sanatın iyileştirici gücüne olan inancımla renklerin dünyasına tutundum çokça.
2019 kendi özelimde sanatla daha çok içiçe olduğum bir yıl oldu. Ve 2019'un ilk etkinliği Barış Manço Kültür Merkezi'nde Sanatçı Suzan Batu'nun "Elimin Hamuruyla Döngü" sergisi oluyor.
Suzan Batu, bir zamanlar konfeksiyon ürünlerin henüz revaçta olmadığı ve yabancı markalar yerine yerli malı kumaşlardan dikilip, severek üzerimize giydiğimiz meşhur "Sümerbank" pazenleri ve basmalarıyla enteresan kıyafetler tasarlamış ve kreasyonlarına değişik isimler vermiş. Sergideki eserler içinde "Süpürgeli Tanrıça" benim favorim oluyor.
SUZAN BATU
Sanatçı Suzan Batu, kadının toplumdaki varlığını görünür kılmak adına "anaerkil din tanrıçası" için kıyafetler tasarlamış. Kadınları hayata bağlayan ve ilgilenmelerini gerektiren çok şeyler olduğuna inanan Batu, sanatsal çalışmalarını da yine hayatın içinden almış. Yaratıcı tasarımları ve kadınlara verdiği mesajlarla "Elimin Hamuruyla: Döngü" ilgiyi fazlasıyla hak eden bir sergiydi.
***2019'un ikinci etkinlik haberi de bendenizden :) Blogumda çok fazla yer bulmasa da yaklaşık 7 yıldır resimle ilgileniyorum. 2019' un benim için en güzel etkinliği ise -toplam 5 yıl resim çalışmalarımı sürdürdüğüm Atölye Kadıköy Art'da, hocalarımızın da içinde bulunduğu uluslararası bir organizasyonda yer almak oldu. İtalya'nın Forli şehrinde düzenlenen 'Euro Expo Art' Sanat Fuarı'na, ben de yaptığım iki yağlı boya resmimle katıldım. Anadolu'dan esintiler olsun istediğim ve bizim kültürümüzün birer yansıması olan geleneksel peşkir ve bakır ibrik ile yurt içi gezilerimizden birer hatıra olarak kendime hediye ettiğim heybem de 2 resmin kompozisyonlarını oluşturdu. Büyük bir emekle, çok özenerek ve severek yaptığım resimlerdi. Amatör ruhla ama büyük bir sorumlulukla yaptığım resimler fena da olmadı :)
Uluslararası Sanat Fuarı 'Euro Expo Art' ta
iki resmimle ben de vardım.
Mart 2019
Mart 2019
Mart 2019 - EURO / EXPO ART4 - FORLI ITALY - ESİN BOZDEMİR
Bu fuarda, ülkemizi başarıyla temsil eden hocamız Serdal Kesgin'e büyük ödül verildi. Serdal Kesgin Hocamızın aldığı bu ödül bizleri onurlandırırken, ben de ilk kez uluslararası bir fuarda yer almaktan dolayı çok mutlu oldum. Ayrıca aldığım katılım sertifikası da benim için iyi bir motivasyon oldu. 2019'un ilk yarısı hummalı resim çalışmalarımla geçti, keyifliydi, güzeldi.
***
RUS AVANGARDI SERGİSİ
- SAKIP SABANCI MÜZESİ -
Mart 2019
2019'un ziyaret ettiğim üçüncü etkinliği ise Sakıp Sabancı Müzesi'ndeki Rus Avangardı Sergisi oluyor. Dünyanın en önemli Rus Avangardı Koleksiyonu ile buluştuğum sergi, sanat tarihi açısından oldukça önemli bir sergiydi. Bu sergide Rus Avangardı'nın (geleneksel anlayışın ötesinde; ilerici sanat anlayışının öncüleri) güçlü isimlerinin eserleri, Türkiye'de ilk kez biraraya geliyordu. Rus Avangart sanatçıların yeryüzünü aşıp uzaya ulaşan düş ve ütopyalarını da yine bu sergide görmek heyecan vericiydi.
İSTANBUL KELEBEK ÇİFTLİĞİ
Mart 2019
Arkadaşlarımızın tavsiyesi üzerine İstanbul Beykoz Ormanları'nın içinde çok güzel bir yer keşfediyoruz. Türkiye'nin ilk tropikal kelebek cenneti, 'İstanbul Kelebek Çiftliği'ni ziyaret ediyoruz. Detaylar buradadır.
MEHMET AKSOY
'ŞAMANLAR VE MİTLER DÜNYASINDA'
Nisan 2019
Mehmet Aksoy'un, Tophane-i Âmire'deki "Şamanlar ve Mitler Dünyasında” sergisi her zaman olduğu gibi yine muhteşemdi. Mehmet Aksoy'un heykellerinin yanısıra, resimlerinin de yer aldığı sergide “Şamanlar ve Mitler Dünyasında” sergisinin kavramsal düzlemi için;
“Acımasız, ilkesiz, köksüz, ruhsuz bir dünya…” tanımlamasıyla yola çıkan Aksoy, “Artık ağaçların, suların, kurdun, kuşun, topraktaki solucanın ruhu yok. Onun için de her şey kesilebilir ve kirletilebilir” tespitini yapıyor. Devamı buradadır.
***
2019'un yurt dışı gezisi
ELEGANT AVRUPA
2019'un yurt dışı gezisi
ELEGANT AVRUPA
Mayıs 2019
Yurt içi gezilerimizi hiçbir tura bağlı olmaksızın gerçekleştiren biz, son üç yıldır yurt dışı gezilerimizi bir turla gerçekleştiriyoruz. Genellikle kültür ağırlıklı olan gezilerimizi bu defa doğadan yana kullanıyor ve tam da isteğimize uygun bir programla 2019 baharında 'Elegant Avrupa' turunu seçiyoruz.
Bir hafta süren bu gezimizde toplam 5 ülke: Fransa, İtalya, İsviçre, Almanya ve Monaco vardı. Büyük şehirler ve metropoller yerine 20'ye yakın köy, kasaba ve küçük küçük yerleşimler bulunuyordu. İtalya'nın güney kıyıları, İsviçre'nin Alp Dağları, göller, kanallar, ortaçağ kentleri arasında, tablolara sığmayacak kadar güzel manzaralar eşliğinde unutamayacağımız bir gezi oldu Elagant Avrupa turu.
Monaco - Nice - Cannes
Elegant Avrupa turumuzun ilk durağı: Monaco oluyor. Biliyorsunuz Monaco, gösterişli kumarhaneleri, formula yarışları ve Prens Reiner’in, dünyanın en güzel kadınlarından bir olan Grace Kelly ile yaptığı şaşaalı evliliği ile tanınır. Bir de bu üçlüye 'güzel arabalar ülkesi' tanımını da eklemek gerekir. Monaco yazısı buradadır.
Tatilimizin ilk gününde Monaco’yu gezdikten sonra ikinci gününde, Cote d'azur’un en popüler ve Avrupa jet sosyetesinin cazibe noktalarından biri olan Nice’i geziyoruz. Nice yazısı buradadır.
Cannes deyince hepimizin aklına, meşhur Film Festivali'nin yapıldığı Fransa'nın Akdeniz'e bakan sahil kenti gelir değil mi! Tabi bir de ödül törenine katılmak üzere gelen, dünyanın en ünlü aktristlerinin kırmızı halı üzerinde yürürken, basına verdikleri o görüntüler! Fransa'nın film festivaliyle ünlü gözde sayfiye şehri Cannes yazısı buradadır.
Saint Paul de Vence - Cenevre - Lozan- Montrö
Cannes'dan sonra sıradaki destinasyonumuz ise bir ortaçağ kenti olarak günümüze kadar ulaşabilmiş ve Fransa’nın en ünlü kültür ve sanat köyü olan Saint Paul de Vence oluyor. Saint Paul de Vence yazısı buradadır.
Colmar - Marsilya - Annecy - Zürih
'Sanatçılar Köyü' St Paul de Vence’in, renkli mi renkli, sanat kokan tarihi sokaklarında dolaştıktan sonra bu defa rotamızı, Provence-Alpes-Côte d’Azur bölgesinde bulunan, Fransa’nın en büyük ikinci şehri Marsilya’ya çeviriyoruz. Marsilya yazısı buradadır.
Ortasından Thiou Nehri geçen ve bu akarsu ile bağlantılı iki kanalı nedeniyle “Alpler'in Venedik”ine benzetilen Annecy, Marsilya'dan sonraki destinasyonumuz oluyor. Uzun yolculuğumuzun ardından, grubumuzla birlikte ilk durağımız "Mavi Göl" olarak da nitelenen Annecy Gölü'nün kıyısı oluyor. Mavi Göl'ün serin sularında, beyaz kuğuların reveransları eşliğinde ve Alplerin muhteşem manzarasında ilk ayak bastı görüntülerimizi kayda geçiriyoruz. Annecy yazısı buradadır.
Annecy'den sonra, şahane manzaralar eşliğinde seyrine doyamadığımız bir yol seyrinin ardından, dünyanın en önemli kurumlarını bünyesinde barındıran Cenevre'ye ulaşıyoruz. 4 bin yıldan fazla tarihiyle Cenevre, kültürel ve tarihi birikiminin zenginliğini günümüze değin taşıyabilmiş ender şehirlerden biri. Cenevre yazısı buradadır.
Daha sonra ekstra tur kapsamında sırasıyla; Lozan, Montrö ve Leman Gölü kıyısındaki Chillon Şatosu'nu geziyoruz. Cumhuriyet tarihimizde önemli bir yeri olan Lozan aynı zamanda Ortaçağın önemli piskoposluk merkezlerinden biri. Şehri gezerken 2.Cumhurbaşkanımız İsmet Paşa'yı da saygıyla anıyoruz.
Leman Gölü kıyısındaki Montrö doğa harikası bir coğrafyanın üzerinde kurulmuş muhteşem manzarasıyla büyülüyor bizi. Ayrıca Montrö, müzik dünyasının efsanevi ismi Freddy Merkury'de yaşamının son dönemlerinde ev sahipliği yapmış...
Ardından İsviçre'nin güzel şehri Bern'i geziyoruz. Akşam saatlerinde ulaştığımız Bern'de şehir merkezinde dolaştıktan sonra Alsace bölgesine geçiyoruz.
Alsace Bölgesi'nde de Fransa ve Almanya'nın gizli Cenneti Alsace'nin 3 güzelleri: Strasbourg - Colmar - Freiburg'u geziyoruz. Burada özellikle masal diyarı Colmar'a bayılıyoruz.
Ve İsviçre'nin en büyük şehri Zürih'in şehir merkezinde keşiflerimizi yaptıktan sonra, önce Luzern'e, ardından 'İsviçre'nin Monte Carlosu' olarak adlandırılan Lugano'ya gidiyoruz. İsviçre'nin güneyinde İtalya sınırına yakın bir konumda yer alan Lugano, küçük, sessiz, sakin ve sisli puslu, gizem dolu yüzüyle karşılıyor bizi. Göl kenarındaki açık hava konseri ise günün bonusu oluyor bizim için.
İtalya'nın iş ve finans başkenti, modanın, alışverişin merkezi; sanattan ticarete, turizmden gösteri dünyasına, operaları, kiliseleri ve paha biçilemez sanat eserleri ve daha fazlasıyla... Milano muhteşem Elegant Avrupa turumuzun son destinasyonu oluyor.
(Elegant Avrupa turumuzun Cenevre'den sonraki bölümlerini 2020 yılı sona ermeden :) tamamlamayı ümit ediyorum.)
Ve bir kültür turu bu defa Troya'ya...
Şeker bayramı'nda aile ziyaretlerimizin ardından İstanbul'a dönmeden önce, 2018'de açılan Troya Müzesi ile Tevfikiye Köyü'nde 'Tarihe Saygı Projesi' kapsamında Opet'in iştirakleriyle hayata geçirilmiş olan Arkeo-Köyü'nü ziyaret ediyoruz.
ARKEO-KÖY - TEVFİKİYE
Haziran 2019
Troya ruhunu iliklerimize kadar hissettiğimiz, Tevfikiye'nin tarihi sokaklarında, efsanelere konu olmuş mitolojik kahramanlar arasında dolaşmak nasıl da heyecan vericiydi. Tevfikiye Köyü'nde, özgün eserlerden oluşan bir Kültür Sanat Merkezi de bulunuyor. Ayrıca, köy meydanına hakim bir noktaya; Mustafa Kemal Atatürk ve Fatih Sultan Mehmet heykelleri ile sütunlara dönemin antik kahramanlarının büstleri de yerleştirilmiş. Çanakkale'ye geldiğinizde kesinlikle, Arkeo Köyü de ziyaret etmenizi öneririm.
TROYA ANTİK KENTİ
Haziran 2019
Buraya kadar gelince Troya Antik Kentini de görmeden geçemiyoruz. Bu bizim belki 5. kez gelişimizdir Troya'ya. Belki yenilikler veya değişiklikler olmuştur! düşüncesi ile Troya Antik Kentini'de ziyaret ediyoruz. Hele meşhur tahta ata binmeden hiç olmaz :)))
***
Ve yazın en kavurucu günlerinde nihayet ayaklarımız suya değiyor!.
MARMARA ADASI'NDA BİR YAZ ESİNTİSİ
Haziran 2019
Haziran 2019
Uzun zamandır ilk kez annemle birlikte geçirdiğim harika bir deniz tatilini, kendimize hediye ettiğimiz Marmara Adası'nın tertemiz havası, pırıl pırıl denizi ve sakinliği her ikimize de pek bir iyi geliyor. Hele ki Çınarlı Köyü, muazzam bir oksijen deposu. Çınarlı Köyü'nün daracık sokaklarında keşif yürüyüşleri yapıp, ardından püfür püfür esen asırlık çınarların altında, tavşan kanı çaylarımızı içerken ferahlamak da çok güzeldi. Marmara Adası'nın sahil çay bahçeleri, geceleri ay ışığında oturduğumuz kafeler...taş fırından tazecik çıkan açmalar, ev kurabiyeleri!.. of ki ne of! Uzun yılların ardından ilk kez gittiğimiz Marmara Adası'ndan güzel izlenimlerle ayrılıyoruz...
Ağustos 2019 - Marmara Adası
Öyle ki, yaza girerken annemle gittiğimiz Marmara Adası'na bir de yaz sonunda eşimle gidiyorum, ama ne yazık ki bu defa, ülkemiz gündeminde de genişçe bir yer tutacak olan ve çok üzüldüğümüz bir yangın olayıyla, tatilimiz daha başlamadan son buluyor. Güzelim ormanlık araziler gözümüzün önünde çatır çatır yanıyor. Bir anda alevler Marmara Adası'na doğru sıçrarken Allah'tan rüzgarın yön değiştirmesiyle ada, kül olmaktan son anda kurtuluyor. Korku, üzüntü, keder...bu duyguları da yaşıyoruz. Hayatın içinde hepsi var.
KAPIDAĞ'DA SIRADIŞI BİR ALABALIK TESİSİ
Temmuz 2019
Temmuz 2019
Tatlısu'dan hareketle Kapıdağ Yarımadası'nı kıyı şeridi üzerinden geçerek önce Şahinburgaz Beldesi'ne ulaşıyoruz. Burada Şahinburgaz'lı küçük bir çocuğun pratik yol tarifiyle sırasıyla; Draça, Küçük Kakıskala ve Büyük Kakıskala koylarından geçerek; doğanın iğne oyası gibi işlediği, yeşil ve mavinin içiçe geçtiği harika yol seyrimizin ardından....Rahibeler Deresi'nin kıyısında bulunan, Kemal Bey'in sıradışı Alabalık tesisi'ne ulaşıyoruz. Detaylar buradadır.
YKY Kültür Sanat'ta iki harika sergi:
"TURHAN SELÇUK RETROSPEKTİFİ"
ve
"HOŞGELDİN GAZİ"
Ağustos 2019
Turhan Selçuk'un; "Halkını seven her dürüst ve namuslu kişide az çok Abdülcanbaz'lık vardır" diye tanımladığı ünlü tiplemesi Abdülcanbaz'ın yer aldığı "Turhan Selçuk Retrospektifi" sergisi ve Atatürk'ün 1927-1938 tarihlerine odaklanan, dönemin önemli foto muhabirlerinin çektiği fotoğraflar, gazetelerden derlenen hikâyeleriyle birlikte, kronolojik sıralamayla sunulan "Hoşgeldin Gazi" sergisi (her iki sergi de) çok güzel ve çok özeldi. Detaylar buradadır.
***
4. KADIKÖY PLAK GÜNLERİ
Eylül 2019
4. sü düzenlenen Kadıköy Plak Günleri bu yıl (2019)
Münir Nurettin Selçuk'a ithaf edilmişti.
Münir Nurettin Selçuk'a ithaf edilmişti.
Sanatçının kullandığı Plymouth marka otomobil günün anlam ve önemine istinaden
etkinlik alanında sergilenirken, Plaklar da, Münir Nurettin Selçuk anısına
çalmıştı. Biz de nostaljiye doğru uzanmıştık :)
Kadıköy Plak Günleri, sevdiğimiz etkinliklerden.
(Önceki yıllarda düzenlenen
'Kadıköy Plak Günleri'nden izler 2017 bkz. 2016 bkz.)
(Önceki yıllarda düzenlenen
'Kadıköy Plak Günleri'nden izler 2017 bkz. 2016 bkz.)
Ekim ayı bizim Zeytin Hasadımızın zamanı.
Baba ocağındaki bahçemizde, hepi topu 6 zeytin ağacımız var.
Tadımlık da olsa, kendi ürünümüzü tüketmek mutlu ediyor bizi.
Ne de olsa zeytin ağacı 'ağaçların kralı'.
Meyvesi ayrı, yaprağı ayrı, suyu ayrı şifa.
Maaile, konu komşu, gülüş cümbüş,
zeytin toplamak sevdiğimiz uğraşlardan:)
Kasım ayında resim sezonumuz başlıyor, ama bu defa yeni bir atölyede.
Pastel ustası, İran'lı Sanatçı Javad Soleimanpour'dan eğitim almayı hep arzu ediyordum.
Nihayet bu yıl emelime kavuştum.
Ve Javad Soleimanpour Atölyesi'nde pastel çalışmalara başladım.
Esinlendiğim Dünya'nın Renkleri Esin Bozdemir Art
Veeee 2019'un son sergi ziyaretlerinde,
önce
BMKM'de "Ahşaba Dokunmak" Sergisi'ndeydim.
önce
BMKM'de "Ahşaba Dokunmak" Sergisi'ndeydim.
Heykeltıraş ve ressam Ayhan Tomak’ın Ahşap Yontu Atölyesi öğrencilerinin eserlerinden oluşan sergide ahşaplar adeta dile gelmiş gibiydiler. 'Ahşaba Dokunmak' Sergisi'nde, öğrenciler ‘ustalık’ denecek kadar başarılı, harika işler çıkarmışlar. Ayrıca katılımcıların içinde bayanların da olduğunu görmek beni son derece mutlu etti. Maharetli kadın ellerinin dokunduğu ahşap işler görmeğe değerdi.Kuklalar Dünyası'ndan geçtim :)
Detaylar buradadır.
Ardından 2020'ye sayılı saatler kala,
İstanbul Modern'de bkz
"mirror selfie" kuyruğunda, aynaların oyunuyla yüzleştim :)
Tebessümle :))
İstanbul Modern'de bkz
"mirror selfie" kuyruğunda, aynaların oyunuyla yüzleştim :)
Tebessümle :))
İstanbul Modern Canan Tolon, "Acil Çıkış"
Mirror Selfie ve Zhan Wang'ın Yapay Kaya'sı
Detaylar buradadır
***
2019'DA OKUDUĞUM KİTAPLAR
*Sophia Loren: 'Bütün Hayatım' Dün, Bugün, Yarın
*Yaratıcı Tür: 'Fikirler Nasıl Dünyayı Yeniden Yaratıyor', David Eagleman - AnthonyBrandt
*Seçme Öyküler: Mehmet Zaman Saçlıoğlu
*Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Evlilik: Julia Kristeva - Philippe Sollers
*Carmen: Prosper Merimee
*İsviçre Kahvehaneleri: Uğur Kökden
*Mahperi Hatun: Gisele Durero Köseoğlu
*İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden: Grace Paley
*İlber Ortaylı Seyahatnamesi
*Adanmışlık: Patti Smith
*Angela'nın Külleri: Frank McCourt
*Budapeşte'ye Mektuplar: Enis Behiç Koryürek
*21. Yüzyıl için 21 Ders: Yuval Noah Harari
*Nazım Hikmet: Portreler
*"Şehrime ulaşmadan bitirirken yolumu..."
Nazım ve Vera, Moskova'dan İstanbul'a
*Ve Yüzlerimiz, Kalbim, Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü: John Berger
*Ağaçların Gizli Yaşamı: Peter Wohlleben
*Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu: Şermin Yaşar
*Bilinmeyen Adanın Öyküsü: Jose Saramago
*Kargadan Başka Kuş Tanımam: Ayhan Sicimoğlu
*Hastasıyım: Ayhan Sicimoğlu
Kitap detayları buradadır
2020 senden yine aileme, dostlarıma ve tüm okurlarıma
sıhhatli, güzel, verimli ve neşeli günler diliyorum.
Ve hayat sana, en içten sevgilerimi, teşekkürlerimi gönderiyorum.
❤
Esin Bozdemir
Geçen Yılın Ardından
Beyoğlu'nda Sanat Mekânlarına Yolculuk - 1
Mirror Selfie ve Zhan Wang'ın Yapay Kaya'sı
Detaylar buradadır
***
2019'DA OKUDUĞUM KİTAPLAR
*Sophia Loren: 'Bütün Hayatım' Dün, Bugün, Yarın
*Yaratıcı Tür: 'Fikirler Nasıl Dünyayı Yeniden Yaratıyor', David Eagleman - AnthonyBrandt
*Seçme Öyküler: Mehmet Zaman Saçlıoğlu
*Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Evlilik: Julia Kristeva - Philippe Sollers
*Carmen: Prosper Merimee
*İsviçre Kahvehaneleri: Uğur Kökden
*Mahperi Hatun: Gisele Durero Köseoğlu
*İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden: Grace Paley
*İlber Ortaylı Seyahatnamesi
*Adanmışlık: Patti Smith
*Angela'nın Külleri: Frank McCourt
*Budapeşte'ye Mektuplar: Enis Behiç Koryürek
*21. Yüzyıl için 21 Ders: Yuval Noah Harari
*Nazım Hikmet: Portreler
*"Şehrime ulaşmadan bitirirken yolumu..."
Nazım ve Vera, Moskova'dan İstanbul'a
*Ve Yüzlerimiz, Kalbim, Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü: John Berger
*Ağaçların Gizli Yaşamı: Peter Wohlleben
*Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu: Şermin Yaşar
*Bilinmeyen Adanın Öyküsü: Jose Saramago
*Kargadan Başka Kuş Tanımam: Ayhan Sicimoğlu
*Hastasıyım: Ayhan Sicimoğlu
Kitap detayları buradadır
Bu yıl toplam 23 civarında kitap okumuşum. Bu kitapların 3'ü "Fatima'nın Eli", "Endülüs Tarihi", "Deniz Katedrali" geçtiğimiz yıldan yarım kalan kitaplardı. Okuma hızım, gözlerimin aşırı yorgunluğundan ve odaklanma problemi yüzünden geçtiğimiz yıllara göre biraz sekteye uğrasa da, yine de okuyabildiğim için şükrediyorum. Tabi ki gözlerimi de korumam gerekiyor! Yoksa kitapsız bir hayat düşünemem!. Aldığım kitapların her birini ilgiyle çok beğenerek okudum. Gerek kendi araştırmalarım, gerek referans aldığım blog dostlarımın kitap tavsiyeleri, kitap seçimlerimi kolaylaştırıyor. Sağolun değerli blog dostlarım.
Bu arada en az okumak kadar çok sevdiğim, hayal gücümü zenginleştiren, sinema, büyülü bir dünya. Orson Welles'in dediği gibi;
"Bir film bir düşler şerididir. Kamera bir kayıt aygıtından fazlasıdır; o bizim olmayan bir başka dünyanın ve büyük bir gizin yüreğini bize getiren mesajın bize ulaştığı medya yoludur. "
Filmleri beyaz perdede izlemenin keyfi elbette farklı ama bu yıl genellikle tercihimi, evimin rahat ortamında film seyretmeye ayırdım. Bu benim için çok daha konforlu oldu. 2019'da çok severek izlediğim Netflix filmleri ve ilgiyle takip ettiğim diziler, biyografik filmler oldu. Netflix, kolay ulaşılabilirliği ile film gereksinimlerimi karşılamaya yetti. Sözün özü 2019, önceki yıllara nazaren kültürle, sanatla dolu dolu geçti.***
2020 senden yine aileme, dostlarıma ve tüm okurlarıma
sıhhatli, güzel, verimli ve neşeli günler diliyorum.
Ve hayat sana, en içten sevgilerimi, teşekkürlerimi gönderiyorum.
❤
Esin Bozdemir
Geçen Yılın Ardından
Beyoğlu'nda Sanat Mekânlarına Yolculuk - 1
Tebrik ederim. Hem resim çalışmalarınızdaki başarınız için, hem de geçen yılı bu kadar anlamlandırarak yaşadığınız için. Elbette hepimizin günlerinden bazıları hüzünlü, ağrılı ama önemli olan hepsini sanatla, seyahatle, kitaplarla, dostlarla tedavi edebilmek.
YanıtlaSil2020 daha da güzel olsun.
Sevgiler
@tülin,
SilGüzel düşüncelerinize çok teşekkür ederim Sevgili Tülin Hanım. 2020 dilerim hepimiz için ve uzak bir ihtimal gibi gözükse de ülkemiz ve dünya için daha da güzel olur. Umudumuz daim olsun. Sevgilerimle...
2019 dökümün çok güzel Esinciğim. Özellikle elegant Avrupa'yı büyük bir keyifle okuduğumu belirteyim. Kelebek çiftliği yazının linkini Twitter'da kelebeklerle ilgilenen bir kadın yazara kopyaladığımı ve bayıldığını hatırladım:) Troya, sergi yazıların, kitapların, atölye çalışmaların.. Dolu dolu bir yıl olmuş. İranlı sanatçıdan ders alacak olman ne kadar harikaa! O sağdaki tablon süper ötesi. Çok büyük bir yetenek gizliymiş sende. İyi ki üzerine gidiyorsun bu şekilde. Ellerine sağlık.
YanıtlaSilKültürle, sanatla yoğrulmuş dolu dolu bir 2020 seninle ve ailenle olsun. Sağlıkla ve huzurla geçsin. Sevgilerimle...
@Zeugma,
SilBu listeyi hazırlarken fark ettim ki, 2019 yılım meğer bir hayli renkli geçmiş Zeugmacığım. Evimizin duvarları yaptığım resimlerle doldu :) Elegant Avrupa yoğun bir programdı ama çoğunlukla doğanın içinde olduğumuz, bol manzaralarıyla oldukça keyif aldığımız bir tur oldu. Beykoz Ormanları içinde bulunan 'Kelebek Çiftliği' yemyeşil dokusuyla ve rengârenk kelebeklerle gerçekten çok güzeldi."İstanbul'a yakın nerelere gitsek acaba?" diye düşünenler için hoş bir ortam. Ayrıca aynı lokasyonda ve yol güzergâhı üzerinde pek çok alternatif mesire yeri de var. Aklınızda bulunsun. Resim yapmayı çok seviyorum ve çalışmalarımı alanında usta hocalardan dersler alarak sürdürüyorum, severek. Bu yıl da pastel ustası Javad Soleimanpour Atölyesi'ndeyim...renklerle konuşmak da güzel :)
Zarif düşüncelerin ve iyi dileklerin için çok teşekkür ederim. Ben de sana sevdiklerinle birlikte, sağlıkla, huzurla dolu, gönlünce geçireceğin bir yıl diliyorum. Sevgiyle, esenlikle...
Senin de güzellikleri hatırlamayı sevdiğini biliyorum Esincim. 2019'un renkli günlerine bayıldım:) Resim çalışmalarına kesintisiz devam etmen harika. Euro Expo Art'taki sergilemen de öyle. Umarım yeni gelen yılda da emeklerinin karşılığını alırsın, resimlerini sergileme imkânı bulursun. Ve sağlıkla, bol bol gezersin, okursun umarım. Ailenle birlikte, sevdiklerinle birlikte nice keyifli günler diliyorum sana tatlı Esincim. Bir de en kısa zamanda görüşelim inşallah :) Kocaman öpücükler...
YanıtlaSil@Klio'nun Şarkısı,
Sil"Söz uçar, yazı kalır" sözünün birer karşılığı olan bloglarımızı bu yüzden çok seviyorum Sezer'cim. Hele ki geriye dönüp bakmak, biriktirdiklerimizi görmek ne hoş bir duygu oluyor öyle değil mi?.2012'de başlamıştım resim yapmaya, bir iki yıl ara verdikten sonra 2018'den bu yana kesintisiz devam etmeyi sürdürmekteyim. Yeni atölyede ise resim çalışmalarımız oldukça verimli geçiyor. İnşallah canım, bu yıl da resimlerimi sergileme imkanım olur. Yeter ki sağlığımız yerinde olsun, seve seve üretelim, okuyalım, gezelim...Güzel dileklerine çok teşekkür ederim canım. Aynı duygularla, bilmukabele :) Görüşmek üzere. Ben de sana sevgilerimi gönderiyorum.